Seccade
Seccade modelleri, görsel zenginlik sunan tasarımları ile dikkat çekmektedir. Özellikle desenlerde kullanılan canlı renkler, mevsimin enerjisini evlerimize taşımaktadır. Çiçek, yaprak, geometrik desenler gibi çeşitli motifler ise doğanın güzelliğini yansıtmaktadır. Bu desenler sayesinde evlerde hem sıcak bir atmosfer sağlanmakta hem de dekorasyona modern bir hava katılmaktadır.
Yeni teknolojileri kullanarak üretilen seccadeler de son dönemin trendleri arasında yer almaktadır. Akıllı seccade modelleri sayesinde abdest alırken namaz vakitlerini takip etmek, namaz esnasında doğru pozisyonu bulmak gibi kolaylıklar sağlanmaktadır. Aynı zamanda bazı akıllı seccadeler, sesli ve görsel uyarılar ile kıble yönünü belirlemekte ve namaz dualarını hatırlatmaktadır. Bu teknolojik özelliklerle donatılan seccadeler, namaz ibadetini pratik ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmeye yardımcı olmaktadır.
- Farklı materyallerle üretilen seccade modelleri, ev ve mekân dekorasyonuna uygun olarak tasarlanmaktadır.
- İpek seccadeler, zarif bir görünüm sağlarken,
- Yün seccadeler ise sıcaklık ve konfor sunmaktadır.
- Ayrıca deri, peluş veya kadife gibi farklı malzemeler kullanılarak üretilen seccadeler de tercih edilebilmektedir.
- Modern ve şık tasarımlı seccade modelleri, minimalist ve çağdaş tarzı sevenler için idealdir. Bu modellerde genellikle düz ve sade renkler tercih edilmekte, desenler ise minimal şekillerle ifade edilmektedir. Bu sayede evinize modern bir hava katarken, namaz kılarken kullanacağınız seccadeyi de stilinize uygun bir şekilde seçebilirsiniz.
Görsel Zenginlik Sağlayan Seccade Modelleri
Görsel zenginlik sağlayan seccade modelleri, ev ve mekanlara estetik bir görünüm kazandıran önemli bir dekorasyon elemanıdır. Hem kullanışlı hem de görsel açıdan cazip olan bu seccade modelleri, herhangi bir mekâna farklı bir atmosfer katmaktadır. Özellikle sonbahar ve kış sezonunda, evlerin ve mekanların daha sıcak ve davetkar bir görünüme sahip olması önemlidir. Bu nedenle, görsel zenginlik sağlayan seccade modelleri tercih edilmektedir.
Görsel zenginlik sağlayan seccade modelleri, çeşitli desenler, renkler ve materyallerle tasarlanmaktadır. Bu seccade modelleri, mekanlara renk ve canlılık katmakta ve dekorasyonun tamamını tamamlamaktadır. Özellikle doğal desenler ve soyut motiflerle bezeli olan seccade modelleri, kullanıldıkları mekanlarda göz alıcı bir etki yaratmaktadır. Zengin renk seçenekleri sayesinde, her zevke ve mekâna uygun seccade modelleri bulmak mümkündür.
Görsel zenginlik sağlayan seccade modelleri aynı zamanda kaliteli materyallerden üretilmektedir. Dayanıklı kumaşlar, yüksek kaliteli iplikler ve özenli işçilik, bu seccade modellerinin uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır. Ayrıca, kolay temizlenebilir özellikleri ile de pratik bir kullanım imkânı sunmaktadır. Leke tutmayan ve su geçirmez özellikleri sayesinde, bu seccade modelleri günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilmektedir. Ayrıca, kaymaz tabanları sayesinde de güvenli bir şekilde kullanım sağlamaktadır.
- Görsel zenginlik sağlayan seccade modelleri, ev ve mekanlara estetik bir görünüm kazandırır.
- Çeşitli desenler, renkler ve materyallerle tasarlanmaktadır.
- Kaliteli materyallerden üretilmiş olup uzun ömürlü ve pratik bir kullanım sağlar.
Yeni Teknolojilerle Tasarlanan Seccade Modelleri
Yeni teknolojilerle tasarlanan seccade modelleri, modern çağın getirdiği yenilikçi tasarım ve işlevsellikle birleştirerek daha kullanışlı ve estetik ürünler sunmaktadır. İnsanların ibadetlerini daha rahat ve keyifli bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için geliştirilen bu yeni seccade modelleri, birçok özellikleriyle dikkat çekmektedir.
Görsel zenginlik sağlayan seccade modelleri, farklı desenler ve renklerle kullanıcılarına estetik bir deneyim sunmaktadır. Artık sadeliğin ötesine geçen seccade tasarımları, ev ve mekân dekorasyonuna uyum sağlayabilme özelliğiyle de tercih edilmektedir. Bu yeni seccade modelleri, kullanıcıların evlerinde, işyerlerinde veya herhangi bir mekânda ibadetlerini gerçekleştirirken görsel bir şölen yaşamalarını sağlamaktadır.
Yeni teknolojilerle tasarlanan seccade modelleri, kullanım kolaylığı sunması ile de ön plana çıkmaktadır. Dokunmatik ekranlı seccade modelleri sayesinde kullanıcılar, istedikleri ayarları kolayca yapabilmekte ve tercih ettikleri fonksiyonları kullanabilmektedir. Bunun yanı sıra, kaymaz tabanlı seccade modelleri de kullanıcılara daha güvenli bir ibadet deneyimi sunmaktadır. Üzerine düşen suyu emerek kuru kalabilen seccade modelleri de temizlik açısından oldukça pratik bir kullanım sağlamaktadır.
Kullanım Kolaylığı Sunan Yeni Seccade Modelleri
Günümüzde, seccade modelleri hem ibadetlerimizi yerine getirirken hem de ev ve mekân dekorasyonuna katkıda bulunurken pratik kullanım özellikleriyle ön plana çıkmaktadır.
1. İmalatında Yüksek Kaliteli Malzemeler Kullanılan Seccadeler
Bir seccadenin kullanım kolaylığına katkıda bulunan en önemli faktörlerden biri, malzeme kalitesidir. Yeni seccade modellerinde, imalat aşamasında kullanılan malzemelerin kalitesi göz önünde bulundurularak tasarlanır. Kaliteli malzemeler, seccadelerin uzun ömürlü olmasını ve kolay temizlenebilmesini sağlar.
2. Kaymayan Düzeneklere Sahip Seccadeler
Kullanım kolaylığı sunan yeni seccade modelleri arasında, kaymayan düzeneklere sahip olanlar oldukça popülerdir. Seccade kenarlarına yerleştirilmiş kaymayı önleyici özellikler, seccadelerin yerinde sabit kalmasını ve ibadetler sırasında kullanıcının rahat etmesini sağlar.
3. Taşıma ve Saklama Kolaylığı Sağlayan Modeller
Bazı seccade modelleri, taşıma ve saklama konusunda kullanıcılara pratiklik sunmaktadır. Katlanabilir veya yuvarlanabilir özelliklere sahip olan bu modeller, seccadenin istenilen yere götürülmesini ve kullanılmadığı zamanlarda kolayca saklanmasını sağlar.
Yukarıda bahsedilenler, kullanım kolaylığı sunan yeni seccade modellerinden sadece birkaçıdır. İbadetlerimizi yerine getirirken rahat etmek ve evimizin dekorasyonuna katkıda bulunmak isteyenler için bu modeller oldukça idealdir. Her bir seccade modelinin kendine özgü özellikleri bulunmaktadır, bu nedenle kullanıcıların ihtiyaçlarına ve tercihlerine uygun bir seccade modeli seçmeleri önemlidir.
Farklı Materyallerle Üretilen Yeni Seccade Modelleri
Yeni seccade modelleri, her mevsimde kullanılan ve ev ve mekân dekorasyonuna farklı bir hava katan önemli aksesuarlardan biridir. Sonbahar ve kış sezonu için özellikle farklı materyallerle üretilen seccade modelleri oldukça ilgi çekicidir. Bu modeller hem görsel zenginlik sağlamakta hem de kullanım kolaylığı sunmaktadır.
Farklı materyallerle üretilen yeni seccade modelleri, her tarza ve zevke uygun çeşitlilik sunmaktadır. Bu modeller arasında özellikle deri, kadife, ipek ve yün gibi materyaller tercih edilmektedir. Deri seccadeler, modern ve şık bir görünüm sağlarken, kadife seccadeler ise daha zengin ve gösterişli bir atmosfer yaratmaktadır. İpek ve yün seccadeler ise yumuşak bir dokunuş ve sıcaklık hissi sunmaktadır.
Bunun yanı sıra, yeni teknolojilerle tasarlanan seccade modelleri de son zamanlarda oldukça popüler hale gelmiştir. Bu modellerde, dokuların yanı sıra kablosuz şarj özelliği, ısıtma sistemi, ışıklandırma gibi farklı özellikler bulunmaktadır. Bu sayede seccadeler, sadece bir dini ibadet aracı olmanın ötesine geçerek kullanıcılarına daha fazla konfor ve pratiklik sağlamaktadır.
Ev ve mekân dekorasyonuna uygun seccade modelleri, dekorasyon trendlerine uyum sağlamak ve mekanlara uyumlu bir görünüm katmak için özenle tasarlanmaktadır. Bu modeller arasında geometrik desenlere sahip olanlar, minimalist tarzı sevenler için ideal bir seçenek olabilir. Aynı zamanda çiçek motifleri, etnik desenler ve modern grafiklerle süslenen seccade modelleri de evinizdeki veya mekanınızdaki atmosferi canlandırmak için harika bir seçenek sunmaktadır.
- Sonbahar ve kış sezonu için yeni seccade modelleri
- Görsel zenginlik sağlayan seccade modelleri
- Yeni teknolojilerle tasarlanan seccade modelleri
- Kullanım kolaylığı sunan yeni seccade modelleri
- Farklı materyallerle üretilen yeni seccade modelleri
- Modern ve şık tasarımlı yeni seccade modelleri
- Ev ve mekân dekorasyonuna uygun seccade modelleri
Modern ve Şık Tasarımlı Yeni Seccade Modelleri
Birçok insan için seccade sadece bir ibadet örtüsü olarak bilinirken, son yıllarda seccade tasarımında büyük bir değişim yaşanmıştır. Artık seccade modelleri, modern ve şık tasarımlarıyla mekanlara estetik bir görünüm katmaktadır.
Bu yeni seccade modelleri, farklı materyaller kullanılarak üretilmektedir. Örneğin, süet ve kadife gibi yumuşak dokulu kumaşlar tercih edilmektedir. Bu sayede hem estetik bir görünüm elde edilirken hem de kullanım kolaylığı sağlanmaktadır. Ayrıca, bazı modellerde anti-slip özelliği ile kaymaz tabanlar kullanılmaktadır, bu da namaz kılarken daha güvenli bir deneyim sunmaktadır.
Ev ve Mekân Dekorasyonuna Uygun Seccade Modelleri
Bir evin veya mekânın dekorasyonu hem estetik hem de işlevsel özelliklerini yansıttığı için önemlidir. Halılar ve seccadeler de bu dekorasyon unsurları arasında yer almaktadır. Özellikle evlerdeki ibadet alanlarına estetik bir dokunuş sağlamak amacıyla kullanılan seccadeler, aynı zamanda dekorasyonun bir parçası olarak da dikkat çekmektedir.
Ev ve mekân dekorasyonuna uygun seccade modelleri, çeşitli renk, desen ve malzeme seçenekleriyle kullanıcılara geniş bir yelpaze sunmaktadır. Örneğin, minimalist bir mekân dekorasyonu için sade ve düz renklerde tasarlanmış seccadeler tercih edilebilir. Bu seccadeler, mekâna huzurlu ve sakin bir atmosfer kazandırırken, diğer dekorasyon unsurlarıyla uyumlu bir görünüm sağlar.
Diğer yandan, daha renkli ve canlı bir mekân dekorasyonu için desenli seccadeler tercih edilebilir. Bu seccade modelleri, odanın enerjisini yükselterek canlı bir ortam oluşturur. Geometrik desenler, çiçek motifleri veya etnik desenler gibi farklı seçenekler arasından kullanıcı, kendi tarzına ve dekorasyonuna uygun olanı seçebilir.
- – Minimalist ve sade tasarımlar,
- – Canlı ve renkli desenler,
- – Siyah-beyaz kombinasyonları,
- – Doğal ve organik malzemeler,
- – Retro tarzı seccadeler,
Ev ve mekân dekorasyonuna uygun seccade modelleri, kullanıcıların tarzına ve zevklerine göre geniş bir seçenek sunmaktadır. Bu modelleri kullanarak evinizin veya mekanınızın dekorasyonunu tamamlayabilir ve hem estetik bir görünüm elde edebilir hem de ibadet alanınızı daha özel ve özenli bir hale getirebilirsiniz.
Polar kumaş
Polar, 1970’lerde Malden Mills’in tüm modern yapağı yarattığı temel olan polyester yapağı geliştirmesiyle ortaya çıktı. Malden Mills, daha önce suni kürk ve yünlü giysiler üretmesiyle biliniyordu ve şirket, bu kumaşların yalıtım özelliğini, doğal yünün getirdiği sorunlar (örneğin ıslak olduğunda ağır olmak ve onu oluşturmak için koyuna ihtiyaç duymak) olmadan çoğaltmak istiyordu.
Malden Mills, dış giyim şirketi Patagonia ile ortaklık kurarak, yünü taklit etmek için yapılan güçlü, tüylü bir kumaş olan Synchilla yapağı çözdü.
Malden’in sahibi – Aaron Feuerstein yünlü kumaşın patentini almamaya karar vererek, kitleler tarafından erişilebilir ve satın almanın ucuz olmasına izin verdi. Şimdi PolarTec adı altında çalışan şirket, bugün de ünlü kumaşını yapmaya devam ediyor.
Polar kumaş genellikle yapağı daha yumuşak ve daha hafif olduğu için yün kumaşa tercih edilir. Bazı insanlar da yün giydiklerinde kaşınıyorlar. Ancak bu reaksiyonun sentetik polyesterde olması mümkün değildir. Bununla birlikte, yün tamamen doğal ve çevre dostu olma avantajına sahipken, polar sadece geri dönüştürülmüş plastiklerden üretildiğinde çevre dostudur.
Polar
Yünden daha yumuşaktır.
Daha hafiftir.
Islakken yalıtmaz.
Nefes alabilir.
Statik elektrik oluşturarak toz ve evcil hayvan tüylerini çekebilir.
Yün
Kaşıntılı (Alerjik veya Dermatolojik) olabilir.
Doğal, çevre dostudur.
Islatıldığında bile yalıtkandır.
Nefes alabilir.
Polar Kumaş Üretimi
Polar kumaş üretimi, bileşen elyafı polyesterin oluşturulmasıyla başlar. Başlangıçta tescilli PET adıyla bilinen bu polimer, bir asidin etilen glikol ile reaksiyona sokulmasıyla, yüksek sıcaklıkta spinnaret adı verilen deliklere sahip özel bir diskten ekstrüde edilen bir polimer oluşturarak yapılır. Üretilen lifler daha sonra bir filaman haline getirilir.
Polyester, geri dönüştürülmüş polyester filament olarak adlandırılan elyaf oluşturmak için yontulmuş ve eritilmiş geri dönüştürülmüş plastik PET şişelerden de üretilebilir. Bu malzemenin GRS sertifikası ile doğrulanması gerekir.
Grej kumaşları örmek için uygun malzeme kullanın. Çözgü veya atkı dairesel makine dahil olmak üzere makineler, bu iki makine farklı türde bir kumaş yapısı üretecektir.
Çevre dostu boyarmadde kullanarak herhangi bir renge boyanır.
Örme kumaş bir fırçalama makinesinden geçirilir. Bu özel makine, çok sayıda kaldırma silindiri kullanarak kumaştaki lifleri kaldırır. Ayrıca, ısı tutma kapasitesini zenginleştirmek için ek olarak fırçalanabilir.
Başka bir özel makine, kabarık lifleri keserek poların tanıdık, kabarık havını oluşturur.
Orijinal polyester polar kumaşın yanı sıra, her biri kendi özelliklerine ve kullanımlarına sahip özel polar kumaşlar da mevcuttur.
Pamuklu veya Karma Yün Polar
Polyester yerine pamuk kullanarak veya karışımlı bir polar oluşturmak için polyesterle karıştırılır. İki ila üç iplikten üretilebilir ve fırçalanarak karakteristik bir derin yün havı oluşturur. Bu kumaş kolayca boyanır. Özellikle rahat ve lükstür. Üretiminden sonra genellikle sweatshirt olarak adlandırılır.
Likralı Tayt Polar
Bu yün, üstün rahatlık ve hareket sunan inanılmaz derecede çok yönlü bir kumaş oluşturmak için 4 yönlü esnemenin yanı sıra güçlü termal özellikler sunar. Sporcular için ideal olan bu esnek polar tipik olarak belirli bir spandeks (elastan) yüzdesi ile polyesterden yapılır. Birçok formda, alt tarafı fırçalanmış yünlü örgü jarse yüzü vardır.
Micro Polar Kumaş
Polyester bazlı bu polar, mükemmel termal performans ve oldukça yumuşak bir dokunuş hissi sunan hafif bir kumaştır. Hafif nefes alabilen kalitesinden dolayı, genellikle diğer kumaşlarla birlikte termal astar olarak kullanılır. Mevcut olan en ince polardır. Dolayısıyla ağırlık bakımından oldukça hafiftir.
Blizzard Polar Kumaş
Bu, özellikle kışlık giysiler ve battaniyeler için çok aranan kalın bir polar şeklidir. Kalın tüyleri ısıyı tutar ve o kadar yoğundur ki uçlarının kesildikten sonra bitmesi gerekmeyebilir.
Fransız Havlusu
Bu, alt tarafı hafif bir polar ile pürüzsüz, yumuşak bir jarse olan dış tabakaya sahip örme bir kumaştır. Yukarıda anlatılan sweatshirt kumaşına benzer ancak daha az kalındır. Yünlü kumaşın belirgin dokulu görünümünü oluşturmak için 3 farklı iplikten de yapılabilir. Çeşitli ağırlık ve renklerde mevcuttur.
Sherpa Polar Kumaş
Bu yün tipik olarak polyester veya akrilikten veya her iki elyafın bir karışımından yapılır. Derin tüylerle koyun postunu taklit etmek için üretilmiştir. Sherpa polar kumaşı kalın ve son derece sıcaktır. Dış katman, ayırt edici sherpa polarıdır. Alt taraf ise düzgün bir örgüdür.
Flanel Polar Kumaş
Peluş oyuncaklar ve benzeri projeler için kullanılan bir polar kumaş türüdür. Minky polar kumaş olarak da bilinir. Özellikle yumuşaktır. Kumaş, lüks ve rahat bir görünüm için fırçalanmış tek taraflı veya çift taraflı polar katmandır.
Sentetik Polar Örme Kumaş
Sentetik liflerle yapılan tüm polar kumaş çeşitleri, yünden yapılan doğal muadili ile birbirlerine çok az benzemektedir. Polyester keçe olarak da adlandırılabilen bu yün, ekstrüde polimer elyaf olan polyesterden üretilmiş bir kumaştır.
Polar kumaşın hammaddesi petrol olan sentetik bir kumaş türüdür. Atık pet şişeler ile polar kumaş üretilebilmektedir.
Polar kumaş özellikleri bakımından yünlü kumaşa alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan yünle kıyaslandığında sentetik bir lif olduğundan yün kadar sağlıklı olduğu söylenemez. Fakat yün kumaş kimi ciltlerde kaşınma gibi semptomlara neden olmaktadır. Bu yönden bakılınca bu tür ciltlere sahip insanların polar tercih etmesi kendileri için daha iyi olacaktır.
Polar kumaş hem hafif hem de bu hafifliğe rağmen oldukça sıcak tutmaktadır. Kimi kullanıcılar bazı polar kumaşların yünden daha sıcak tuttuğunu belirtmektedir.
Polar kumaş tenle direkt temas halinde terletmektedir.
Kumaşınızın zarar görmemesi için yüksek sıcaklıkta yıkamamalısınız. Bu sayede kumaşınızın çekmesini de önlemiş olursunuz.
Polar kumaş üretim aşamasında içerisine elastan maddeler katıldığında ufak bir esneme payı kazanmaktadır.
Bakıldığında örgüsü tam olarak belli olmayan, havlu kumaş zeminine uygulanan bir takım işlemlerle her iki tarafı da fırçalanan kumaşlardır.
Polar kumaş yumuşak, dolgun sıcaklık hissi veren, dayanıklı ve hafif olan örme kumaşlara denir. Yumuşaklığı ve kullanım amacı itibari ile çok yönlü kullanılmaktadır. Yumuşak polar kumaş, dokusu, antibakteriyel ve antipilling yapısı ile çok yaygın ve tercih edilen bir üründür.
Polar kumaşlar istenen renk ve değerlerde üretime müsaittir.
Polar kumaş fiyatları mevsimsel olarak çok bir farklılık göstermemekle birlikte kış aylarında kullanımı artmaktadır. Yüzde yüz polyester malzemeden üretilmektedir.
Polar Kumaş Türleri
Şardonlu Polar Kumaş
Şardonsuz Polar Kumaş
Universal Polar Kumaş
Vintage Polar Kumaş
Jakarlı Polar Kumaş
Pamuklu Polar Kumaş (Cotton Polar)
Likralı Polar Kumaş (Elastan Polar)
Polar Astar Kumaş (Astarlık Polar Kumaş)
Polar Kumaş Gtip
Gofre Polar Kumaş
Jarse Polar Kumaş
Antipilling polar kumaş
Astarlık polar kumaş
Traşlı polar kumaş
Polar kumaşlar genellikle sweatshirt ve kazak tarzı kıyafetlerde kullanılır. Kullanım alanı yaygın olduğu için POLAR isimli kapüşonlu kıyafetler vardır.
Kapüşonlu polar, polar fermuarlı hırka ve polar sweatshirt ürünleri yüzde yüz polar kumaştan üretilmektedir. Kamusal alanda askeri polar mont ve sağlık sektöründe paramedik polar olarak tercih edilir.
Polar mont ve kaban tarzı kışlık ürünlerin iç kısımlarında astar olarak da kullanılmaktadır. Ev tekstili ve dekorunda koltuk örtüsü, minder kılıfı gibi alanlarda tercih edilir. Kadın polar ve polar erkek giysileri vardır.
Çocuk giysilerinde de çokça gördüğümüz bir üründür. Kış aylarının vazgeçilmezleri şapka, bere, eldiven ve şal ürünlerinde %90 oranında kullanılmaktadır. Polar battaniye olarak da üretimi gerçekleşmektedir.
Sıcak tutar,
Bakteri taşımaz ve üremesine izin vermez,
Ütü gerektirmez,
İstenilen sıcaklık ayarında yıkanabilir,
Kuru temizleme istemez,
Çekme veya salma yapmaz,
Kir tutmaz,
Çabuk kuruma özelliği düşüktür,
Likralı olarak esnek üretimi mümkündür,
Vücut ısısının dışarı çıkmasını engeller,
Terleme oluşturabilir,
Boncuklama yapmaz.
170 cm 'dir. İstenildiği takdirde 180 cm olarak üretilmesi mümkündür.
Polar kumaş istenilen renk ve gramajda boyanır ve kısa terminlerle teslim edilir.
Polar kumaşı polar hale gelmeden önce düz bir kumaştır. Makine içerisine giren kumaş uçları tığ şeklinde olan iğneler vasıtası ile çekilerek koparılmaktadır. Koparılan iplerin uçları kumaşın özelliği ile papatya misali açılmakta ve polar kumaşı oluşturmaktadır. Daha sonra bu kumaşın koparılan iplerinin boyutlarının eşit olması için traş edilmektedir.
Traşlı Polar Kumaş
Kumaşın tüylenmesini önlemek amacıyla traşlanması sonucu elde edilen kumaşa traşlı polar denir. İşlem sonucunda polar kumaş tüylenme veya boncuklanma gerçekleştirmez. Traşlı polar ince dokunmuş yapısıyla tüm spor malzemelerinde kullanabilirsiniz. Birden çok renk seçeneği ile stoklarımızda mevcuttur. Traşlı Polar Kumaş yumuşak, sıcak tutan ve tüysüz polar kumaş olarak bilinmektedir. Traşlı polarların bilinen ürün özelliği sıcak tutma ve sağlamlıklarıdır. Kış aylarında yoğun olarak kullanılmakta olan kıyafetlerde çokça tercih edilmektedir. Kış aylarında açık alanda görev yapmakta olan belediye çalışanları, askeriye personeli ve daha birçok sektör tarafından kullanılır. Traşlanmış poların bir diğer özelliği vücudu sıcak tutmanın yanında dışarı vücut ısısının çıkmasını da engeller. İstenilen ebat ve gramajlarda üretilmektedir.
Traşlı polar kumaş fiyatları diğer tüm kumaşlarda olduğu gibi kilo olarak satılmaktadır.
Kadın, erkek, çocuk her yaşa hitap eden ürünler üretilebilen traşlı polarlar, tekstil sektörününde çokça kullanılır. Traşlı polarların bir yüzü traşlı bir yüzü traşsız şekilde de üretilebilmektedir. Traşlı Polar atkı, bere, eldiven, şapka, şal, battaniye, bebek battaniyesi, oyuncaklarda kullanılır. Ayrıca, ev dekor aksesuarı ve daha bir çok alanda kulanılmaktadır. Lila, krem, orange, siyah ve bordo renkleri en çok tercih edilen renklerdendir. Traşlı polar, tek yüzlü ve astarlık şekilde üretilebilmektedir.
Traşlı polar az kabarık bir yapıya sahiptir,
Mukavemeti güçlü yapısıyla kolay deforme olmaz.
İstenilen kalınlıkta üretimini gerçekleştirmekteyiz.
Üzerinde mikrop barındırma ve bakteri üremesine elverişli değildir .
İstenilen renk ve gramajda üretilebilir.
Soğuk havayı absorbe eder.
Kışlık kıyafetlerde astar olarak da kullanılmaktadır.
Baskılı desenli de üretilmektedir.
Ütülemek ihtiyacı hissettirmez ve istenilen derecede yıkanabilir.
Herhangi bir çekme veya renk verme yapmaz.
Tiftiklenme olmaz.
Hızlı kuruma özelliğine sahiptir.
Anti-pilling Polar
Fazla kullanım ve yıkama sonrası boncuklama (tiftiklenme) yapmayan kumaşlara Antipilling Polar denir.
Antipiling Polar kumaş tüm mont, kaban, pardösü, pijama, terlik, ev aksesuarları ve daha birçok alanda kullanılır. Ayrıca Koltuk ve yatak örtüsü olarak da kullanılan yumuşak dokusuyla sizlerin rahatına rahatlık katmaktadır.
Tekstil sektöründe anti-pilling, boncuklanma yapmayan kıyafet üretiminde kullanılır.
Spor kıyafetler ve sporcu giysilerinde de kullanımı yaygındır.
Üretim çeşitliliğine göre dört mevsim kullanılabilecek ürünler üretilebilmektedir.
Adından da anlaşıldığı üzere asla tüylenme yapmaz,
Bir diğer terimi ile boncuklanma da denilen hata bu kumaşta görülmemektedir.
Gözle görülemeyen örgüsü ile havlu içerisinde de kullanılmaktadır.
Belirli işlemlerden (şardonlama) geçerek kumaş yüzeyi tüylendirilir.
Bu sayede rahatlık, yumuşaklık, sıcaklık ve mutluluk hissi verir.
Kullanım alanları arasında body, yelek hırka, kaban, pardösü, mont, ferace ve palto bulunmaktadır.
Ayrıca bebek giyim ve aksesuarlarında (havlu, örtü) kullanılmaktadır.
Kadın, erkek, çocuk, bebek, yaşlı ve bazı kumaşlara alerjisi olan tüm hastalar için kullanılacak kıyafetlere uygundur.
Pürüzsüz, yumuşak, sıcak tutma özelliği olan, yanma hızı düşük ve makinede yıkanabilme avantajları vardır.
Uzun yıllar kullanılabilecek kumaşta deforme ve tüylenme görülmez.
Birçok kıyafette sürtünme sonucu tüylenme gibi sorunlar meydana gelir. Kumaşçılar tarafından istenilmeyen bu durum kumaşa anti-pilling özelliği ile ortadan kalkmıştır.
Tüylenme, liflenme veya Anadolu ağzı ile tiftiklenme bu kumaşlarda gerçekleşmez.
Bir body'nin dirsek, omuz ve manşet kısımları daha fazla tüylenme yapar. Ürün üzerindeki aşınan parçacıkların üründen ayrılmaması tüylenmeyi gerçekleştirir.
Antipilling özellikli kumaşlarda liflenme gözlemlenmez.
Pilling ise daha çok örgü ve kazak tipi kıyafetlerde tercih edilmektedir.
Anti-pilling iplik bir alerjisi olan yeni doğan bebek, çocuk ve yaşlılarda rahatlıkla kullanılabilir. Tüylenme yapmayacağı için alerjiyi artırıcı bir yan etki oluşturmaz. Bir diğer özelliği ise elektriklenme oluşturması yok denecek kadar azdır. Bebekler için bornoz, havlu, battaniye, kundak, bebek arabası örtüsü ve günlük örtü gibi amaçlarda kullanılabilmektedir.
Astarlık Polar Kumaş
Astarlık Polar Kumaş, koltuk takımları, mont, kaban, kışlık kıyafetler, terlik, şapka gibi ürünlerde kullanılır. Astarlık Polar Kumaş yumuşak dokusu, kir tutmayan yapısıyla önemli bir tercih kriteridir. Diğer polar kumaşlara oranla fiyat olarak daha uygundur. Diğer polar kumaşlardan daha ince üretimi tercih edilir. İki yüzü tüysüz polar kumaş olarak bilinmektedir. Astarlık polarlar sağlamlık ve sıcaklık açısından avantaj sağlar. Koltuk takımı astarı olarak, kışlık mont ve kaban astarı olarak yaygın kullanılmaktadır. Mobilya ve ev dekorasyonu ürünlerinde (Abajur vb.) kullanılmaktadır. Astarlı kıyafetlerde çokça tercih edilmektedir. Tıbbi kıyafetlerde de kullanılan astarlık polar vücudu sıcak tutmanın yanında dışarı vücut ısısının çıkmasını da engellemektedir. İstenilen ebat ve gramajlarda astarlık polar kumaş üretilebilmektedir.
Erkek, kadın, genç, yaşlı, çocuk, bebek, her yaşa hitap eden ürünlerde kullanılmaktadır. Polar kumaşçılar arasında en çok satılan ve tercih edilen ürünlerden bir tanesidir. Astarlık polarlar traşlı olarak üretilir. Siyah, beyaz, krem, gri, lacivert, kırmızı ve mor renkleri en çok tercih edilen renklerdendir.1,80 m şeklinde üretimi gerçekleştirilir.
Astarlık polar diğer polarlara nazaran ince bir yapıya sahiptir.
Kabarıklık oranı düşüktür.
Üretim şekil ve uygulanan metotlarla sağlam yapıya sahiptir ve kolay deforme olmaz.
Küf, nem gibi çürüme ihtimali olan yerlerde sağlamlığından ötürü kullanımı yaygındır.
Renk çeşitliliği ve gramaj olarak üretilmektedir.
Soğuk havalarda kıyafetlerde astar olarak kullanılır.
Ütü istemez. İstenilen derecede ve devirde yıkamaya uygundur.
Boyut olarak çekme veya genişleme gerçekleşmez.
Hızlı kurur.
Denim kumaş
Denim kumaş ilk olarak 19. yüzyılda Fransa ve İtalya’da işçilerin kullanımı için üretilmeye başlanmıştır. Adını, ilk dokunduğu yer olan Fransa’nın güneyindeki De Nimes şehrinden almaktadır.
Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri’nin bu ürünü önce iş giysisi ardından bir kültür öğesi haline getirmesi ile geniş kitleler tarafından benimsenmiş ve asıl ününe kavuşarak önemli bir moda ürünü haline gelmiştir. Denim tek başına bir giyim felsefesini yansıtmaya başlamıştır. Dünyada tüm uluslar ve yaş gruplarındaki insanlar tarafından kabul gören başka bir giyim türü yoktur. Denim kumaş üretiminde ürün yelpazesinin geniş olması ve beklenen kalitenin karşılanması açısından kullanılan ipliğin çok önemli bir yeri vardır.
Denimin en önemli özelliği, yüksek bükümlü sağlam ipliklerle, sık dokunarak elde edilen tok ve dayanıklı bir kumaş olmasıdır. Klasik anlamda bir denim kumaş çözgüsü indigo boyarmaddesi ile boyanmış, atkısı boyanmamış (ekru) halde pamuk lifleri kullanılarak üretilen ipliklerden 2/1 Z ( 2 üst 1 alt veya 2 dolu 1 boş sağ yollu) veya 3/1 Z ( 3 üst 1 alt veya 3 dolu bir boş sağ yollu )dimi dokuma konstrüksiyonunda çözgü yoğunluklu olarak üretilmektedir. Kumaşın yüzeyinde hem doku gereği hem de sıklık açısından çözgü ipliklerinin yoğun olmasından dolayı, kumaş görünümüne çözgü ipliğinin renginin hâkim olduğu, indigo boyarmaddesinin aşındırılabilme özelliği sayesinde yüzey efekti kazandırılabilen, düşük sürtme haslıkları olan bir kumaş yapısıdır.
Genel özellikleri bu şekilde sıralayabileceğimiz denim kumaşlar, gelişen ve büyüyen moda akımı ve yenilikçi süreçler sayesinde artık bilinen üretim yöntemleri ya da alışılageldik boya kimyasal uygulama prosesleri çerçevesinden çıkmaya başlamıştır. Artık sadece pamuk liflerinden değil, birçok farklı sentetik lif karışımı ile de üretilebilmektedirler. Ayrıca çözgülerin yanında atkıların da çeşitli boyarmaddelerle boyanması, klasik denim kumaşın genel görüntüsünü tamamen değiştirmektedir. Bu şekilde verilebilecek örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu durum, denim kumaşların fiziksel özelliklerini de değiştirdiği ve bilinen denim kumaş taslağının dışına çıkıldığını göstermektedir.
Denim kumaş üretiminde, çeşitli iplik eğirme sistemlerinden biriyle üretilmiş ipliklerden, kumaşın atkısını oluşturmak amacıyla kullanılacak olanlar doğrudan dokuma hazırlık dairesine, çözgü iplikleri ise çözgüsünü oluşturmak amacıyla çözgü boyama dairesine gönderilir. Denim kumaş üretiminde çözgü ipliği olarak kullanılacak iplikler, atkı ipliklerinden farklı olarak, denime karakteristik özelliğini kazandıran indigo boyarmaddeleri ile boyanmaktadırlar. Günümüzde denim kumaş üretiminde kullanılan çözgü iplikleri sadece indigo boyarmadde ile değil, ayrıca kükürt ve bazı küp boyarmaddeleri ile de kombine olarak boyanabilmektedirler. İngilizce’ de “top” ve “bottom” kelimelerinden gelen “üst” ve “alt” boyama şeklinde olabilmektedir. Örneğin bottom kükürt-top indigo yani önce kükürt üstüne indigo ya da bottom indigo-top kükürt yani altta indigo üstüne kükürt boyama şeklinde de olabilmektedir. Günümüzde iki farklı formda üç farklı teknik ile çözgü boyama işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Açık en boyama ve Loop boyama yöntemlerinde çözgü iplikleri çözgü levendine sarılı halde boyanırken, halat boya yönteminde iplik bobinleri halat sarma makinesine aktarılıp halat formu kazandırıldıktan sonra boyama işlemi gerçekleşmektedir.
Halat Boyama Yöntemi
Halat boyama tekniğinde 300–400 adet çözgü ipliği cağlıktan çekilerek 10.000 - 15.000 m uzunluklarda, halat sarma makineleri yardımıyla halat formunda sarılmaktadır.
Bu işlem halat boyama yönteminin ilk aşamasıdır. Ardından bu halatların 12–36 tanesi sırayla 5, hatta 6 pasaj indigo boyar maddeye maruz bırakılır. Her bir pasaj; materyalin geçerken boyar maddeyi alabileceği dalma kısmı, takiben sıkma işlemi ve sonrasında boyar maddenin oksidasyonunu sağlamak için hava pasajından meydana gelir.Çözgü iplikleri ilk boya banyosunda alabilecekleri indigo boyar maddesinin büyük bir kısmını bünyelerine alırlar. Bundan sonraki boya banyolarında ise sadece küçük miktarda boyar madde ipliğe nüfuz eder. Tekne sayısı ve teknelerdeki konsantrasyon arttırılarak daha koyu renkler elde edilebilir. Oksidasyon süresi genellikle 1dakikadır. 1 dakikanın altına fazla inilirse boyar madde yükseltgenemez, eğer oksidasyon süresi uzun tutulursa renk çok koyu olabilir. Son hava pasajından sonra boyar madde ve kimyasal kalıntılar yıkama teknelerinde yıkanır. Son teknede sitrik asit ile nötralizasyon ve sonrasında kurutma yapılır. Halat sarma ve halat boyama işlemlerinden sonra çözgü iplikleri haşıllama işlemine hazırlanır. Haşıl işlemi halat formundan tek bir çözgü levendi formuna getirildikten sonra yapılır. Bu nedenle haşıl işleminden önce hazırlanan halatlar çözgü levendine sarılmak üzere halat açma bölümüne gelir. Halat uçları çapraz adı verilen bir sistemle makine önündeki taraklara birebir şekilde yerleştirilir. Kovalardaki halatlar makineye belirli bir uzaklıkta bulunan silindirlerden geçirilir. Bu işlemin amacı, boyama işleminde çok fazla silindirden geçmiş ve birbirine karışmış olan ipliklerin paralelliğini sağlamaktır. Halat açma bölümünde kopuk ve eksik uçlar tamamlanarak düzgün bir çözgü levendi hazırlanır. Boyama kalitesi en yüksek olan indigo boyama tekniği, halat boyama tekniği olarak ifade edilmektedir.
Açık En Boyama Yöntemi
Bu boyama yönteminde seri çözgüden gelen leventler “slasher” adı verilen makinede önce boyanmakta ve sonra da haşıllanmaktadır. Slasher makinesi, denim boyama işlemi için uygulanacak işlem adedini en aza indirmeyi amaçlayan, seri çözgü makinesinde leventlere sarılan çözgü ipliklerinin boyanıp haşıllandığı halat boyaya alternatif bir makinedir. Bu sistemde 350–400 adet 50.000 m uzunluğundaki iplikler çözgü leventlerine sarılırlar ve bu çözgü leventlerinden 12–16 tanesi hattın önüne yerleştirilirler. Daha sonra çözgü leventlerindeki ipliklerin hepsi sırasıyla boyama, kurutma, haşıllama ve tekrar kurutma işlemlerine tabi tutulur. Tüm bu işlem basamakları aynı makine hattı üzerinde gerçekleştirilerek en sonunda tek bir çözgü levendine bütün çözgü iplikleri sarılması ile işlem tamamlanmaktadır. Boyama işlemi halat halinde olmadığından halat sarma ve açma işlemlerine gerek kalmadan ve makinenin son bölümünde haşıllama yapılarak çözgü ipliklerinin dokuma levendine sarılmasıyla tek işlemde çözgü iplikleri dokumaya hazır hale getirilmektedir
Loop Boyama Yöntemi
Bu boyama yöntemi de, açık en formunda gerçekleştirilmektedir. Açık en halindeki çözgü iplikleri, giriş silindiri tarafından tutulup ön yıkama banyosuna aktarılır. Ön yıkama ardından, iplikler boyama teknesine ilerlerler. Boya teknesine ulaşan iplikler indigo ile muamele edildikten sonra art yıkama teknesi yerine indigo teknesinin üzerinden çözgü levendlerinin olduğu kısma ulaşır. Bu kısmın hemen arkasından yine leventlerin altından geçerek tekrar indigo boyama teknesine ulaşır. Kat ettiği bu yol bir ilmeği (loop) hatırlattığı için boyama yöntemine loop boyama denilmiştir. Bu boyamada birçok boya banyosu yerine tek banyo vardır. İstenen renk, bu teknikte “Twin Pad” olarak adlandırılan emdirme teknesine iplikler 4-10 kez daldırılması ve her tekne dalışının ardından leventlerin altından geçerken hava ile yükseltgenmesidir. Ancak tek tekne olduğundan çok çeşitli boyarmaddelerle ipliğin boyanması mümkün olmaz. Dolayısıyla çok esnek bir yöntem değildir. İplikler yeteri kadar boyandıktan sonra art yıkama ve kurutma işlemine tabi tutularak çözgü leventlerine sarılırlar. Daha sonra haşıllama gerçekleştirilmektedir.
Yukarıda bahsedilen yöntemler ile çözgü ipliklerinin dokumaya hazır hale getirilmesiyle dokuma işlemine geçilir. Denim kumaşlar kancalı, mekikçikli ve hava jetli dokuma makinelerinde üretilebilmektedirler. Genellikle 2/1 veya 3/1 Z dokuma konstrüksiyonu gibi çözgü yoğunluklu dimi dokular tercih edilmektedir. Denim kumaşların ağırlığı genellikle ons olarak ifade edilmektedir. 1ons 28,35 gr’dır. Bu durumda 1 oz/yd2 ’nin karşılığı yaklaşık 33,91 g/m2 ’dir. Kumaşların kullanılacağı alana uygun olarak (gömlek, etek, pantolon, ceket, bay/bayan giyim ya da yazlık/kışlık vs.) gerekli iplikler ile yeterli sıklıkta ve gramajda üretilirler. Sıkı yapıda bir kumaş türü olduğu için tercih edilen dokuma makineleri ağır çalışma şartlarına uygun olmalıdır.
Denim Kumaş Üretimindeki Terbiye İşlemleri
Üretilen ham kumaşların satışa hazır hale getirilmesi için birtakım terbiye işlemleri uygulanmaktadır. Klasik bir denim kumaş terbiyesi, herhangi bir dokuma kumaş terbiyesinden farksızdır. Sırasıyla fırçalama, yakma, yıkama, apre, kurutma ve sanforizasyon işlemlerinden geçirilir. Fırçalama işleminde kumaş, silindir şeklindeki fırçaların arasından geçmektedir. Bu sırada kumaş üzerindeki toz, uçuntu, yabancı madde ve iplikler hava emişi ile emilerek temizlenmektedir. Daha sonra fırçalama sonrası havaya kaldırılan kumaş yüzeyindeki tüyler yakma makinesinde kullanılan alev altından hızlı bir şekilde geçirilerek yüzeydeki lifler uzaklaştırılmaktadır. Böylelikle denim kumaşa pürüzsüz ve parlak bir görünüm veren ön terbiye işlemleri tamamlanmış olur.
Kumaş, bu işlemden bir su teknesinden geçirilerek yıkanmaktadır. Yakma işleminden sonra isteğe bağlı olarak merserizasyon, ağartma gibi ön terbiye işlemlerinin uygulanmasına da devam edilebilmektedir. Daha sonra kumaşlar, önünde apre teknesi de bulunan ramözlere alınır. Ramöz makinesinde ilk olarak kumaşlara istenen özelliklere göre apre teknesinde yumuşaklık, dolgunluk, su geçirmezlik, reçine kaplama vb. özellikleri sağlayan maddeler verilebilmektedir. Baskı silindirleri ile kumaş üzerindeki fazla apre uzaklaştırıldıktan sonra ramöz makinesinin girişinde bulunan mahlo tertibatı ile kumaş atkılarındaki eğrilikler gergi silindirlerinin sağa sola hareketleriyle düzeltilmektedir. Denim kumaşı dikildiğinde kotun paça kısımları yıkamadan sonra dönme olmaması için bu şekilde atkı eğimi ayarlanmış olur. Kumaş dokusu dimi yapıda olduğundan bu işlem önemli bir işlemdir ve eğer eğim düzgün verilemezse paça dönmesi hatası oluşabilmektedir. Mahlo tertibatından sonra kumaş makinenin kurutma tamburlarının bulunduğu bölüme gelir. Kurutma esnasında tambur silindirinin içinden dışarıya buhar verilir. Verilen bu buhar kumaşın içinden geçmektedir. Burada amaç ise kumaşta istenilen nem miktarını ayarlamaktır. Eğer makine girişinde kumaş iğneli zincir sistemi ile taşınıyorsa avans yani ön besleme verilmesiyle boydan çekmezlik de olumlu olarak etkilenebilmektedir.
Ramöz, kumaşların hem kurutulup hem de en-boy boyutsal stabilitesinin sağlandığı önemli bir terbiye makinesidir. Ramöz makinesinden sonra kumaşlar çekmezlik kazandırmak amacıyla sanforizasyon işlemine alınır. Sanfor makinesinde, kumaşta daha önce bulunan gerilimler ve lif özelliği nedeniyle ileriki aşamalarda uğrayacağı çekme maksimum şekilde alınır. Böylelikle kumaş birçok yıkama sonrasında alacağı boyuta sokulmuş olur. Esasında sanforlamada işleminde mekanik yolla atkı ipliklerini birbirine yaklaştırılmaktadır. Makine girişinde, kumaş açıcı silindirden geçirilerek makinaya katlı ve kırışık girmesi önlenir. Kumaş kalitesine göre su veya buhar püskürtülerek kumaşın nemlenmesi, kırıkların yumuşaması ve enden çekme sağlanır. Paça dönmesi ayar silindiri yardımıyla kumaşa istenen paça dönmesi verilmekte ve atkı eğimleri düzeltilmektedir. Kumaş ısıtılmış çelik silindir ile kauçuk bant arasındaki yüzeyden geçirilerek belirli bir ısı ve basınçta çözgü yönünde de çekmezlik verilir. Daha sonra keçeli silindir yardımıyla kumaş kurutulur, kumaşa ütüleme etkisi yapılır ve verilen çekmezliğin sabit hale getirilmesi sağlanır. Keçeden sonra kumaş soğutma tamburlarından geçerek doka sarılır.
Mamul Denim Kumaşa Uygulanan Bitim İşlemleri Mamul hale getirilmiş kumaşların günümüzde artık bu halleriyle kullanımı çok düşük oranlardadır. Sadece iş kıyafeti gibi dayanıklı ve sert bir yapıda kumaş istendiğinde bu şekilde giysi haline dönüştürülebilmektedirler. Denim ürünlere farklılık kazandırmak, kumaştaki sert tutumu gidermek amacıyla, konfeksiyonu ve dikiş işlemleri tamamlanıp giysi haline getirildikten sonra veya mamul kumaş halinde kuru ve yaş bitim işlemlerinden geçirilmeye başlanmışlardır.
Kuru olarak uygulanan bitim işlemleri genellikle mekanik yollarla uygulanan çeşitli aşındırma yöntemleri iken, yaş halde uygulanan bitim işlemleri çeşitli kimyasallar kullanılarak uygulanan ve değişik efektler kazandıran işlemleridir. Kuru olarak uygulanan işlemler; zımparalama (scraping), kumlama (sandblasting), yıpratma-eskitme (manuel damage), kılçıklama (tagging), lazer ile yakma (laser), reçine (resin), şekil ütüsü ve pres ütü (ironing-creases and flat press), baskı (print) olarak sıralanabilir.
Yaş olarak uygulanan işlemler; haşıl sökme–ön yıkama (desizing), taşlama (stonewash), enzim yıkama (enzyme wash), ağartma (bleaching), boyama (tinting – overdyeing), yumuşatma (softening), durulama (rinse), plastik topla yıkama (rubber balls) şeklinde sıralanabilir.
Verilen örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu işlemler kombine olarak da kullanılabilmektedirler.
Bu işlemler içerisinde yaygın olarak kullanılan enzim ve taş yıkama işlemleri öne çıkmaktadır. Enzim ve taş yıkama gibi işlemlerden önce ise çözgü iplikleri üzerinde kaygan bir film tabakası oluşturan haşıl maddelerinin uzaklaştırılması gerekmektedir. Sürtünmeyi azaltırken mukavemete de katkıda bulunan haşıl maddeleri dokumada verimi artırmaktadır. Ancak oluşan film tabakası yıkama işlemleri açısından problem oluşturabilmektedir. Bu nedenle uzaklaştırılması gerekmektedir. Yaklaşık 20 dakika süren işlem kumaşın kendi rengini bozmayan, ıslatıcı esaslı veya yumuşatıcı kimyasallar kullanılarak yapılan bir işlemdir. İşlemin nasıl uygulanacağını kullanılan haşıl malzemesinin yapısı belirler. Genellikle suda çözünebilir haşıl maddesi kullanımında ıslatıcı ilave edilerek yıkanır. Suda çözünmeyen haşıl maddelerinde ise önce enzimler ile haşıl suda çözünür hale getirilmektedir.
Taş Yıkama
Taş yıkama, indigo boyarmaddesinin düşük sürtme haslığı özelliğinden yararlanılarak, kumaşların sulu ortamda ponza taşı adı verilen doğal taşlarla 30 dakikadan 1,5 saate kadar değişen sürelerde endüstriyel yıkama makinelerinde işleme tabi tutulmasıdır. Denim mamuller ponza taşlarıyla istenen renk elde edilene kadar yıkanır. Ponza taşının kumaş üzerinde aşındırıcı ve boyanın tekrar kumaşa yapışmasını engelleyici etkisi vardır. Bu yıkama sonunda kumaş eskimiş ve kullanılmış havası alır. Ayrıca kazanılan efektler özellikle büzüşen noktalar ve dikiş yerleri üzerinde daha etkindir. Taşlama ile beraber denim ürünlerin tutumları da daha yumuşak hale gelir. Denim ürünlerin renkleri işlem süresi ile beraber değişirken, süre arttıkça renk de açılmaktadır. Ancak taş kullanımı; makinelerin aşırı bir hızla yıpranması, drenaj hatlarında tıkanıklıklar, yıkanan ürünlerin aşırı yıpranması ve kırık izlerinin ortaya çıkması, taşların depolanması için yeni alanlara ihtiyaç duyulması, atık suyun temizlenmesi ve bitmiş pantolondan tozun çıkartılması için oldukça fazla işçiliğe gerek duyulması gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Enzim Yıkama
Denim yıkamalarda en çok kullanılan enzimler amilaz, laktaz ve selülaz enzimleridir. Amilaz enzimleri haşıl sökme amaçlı kullanılırken, lakkaz ve selülaz enzimleri denim kumaşların rengini açmak ve değişik bir görünüm kazandırmak için ponza taşı yerine kullanılmaktadır. Ancak lakkaz enzimlerin geri boyama problemleri nedeniyle çoğunlukla selülaz enzimleri kullanılır. Esasında selülaz ile enzimatik işlemlerin büyük bir çoğunluğu selülozik liflerdeki ağır kimyasal maddeleri uzaklaştırmak veya yeni bitim efektleri elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Piyasada iki tür selülaz enzimi vardır. Bunlar asidik selülaz ve nötral selülazdır. Kumaş yüzeyinden dışarı çıkan lif uçlarını uzaklaştırma işlemine biyoparlatma, asidik selülazlar ile gerçekleştirilir. Biyoparlatma işlemi sonrasında mamul yüzeyinde sağlanan etkiler; boncuklanma eğiliminde azalma, mamul yüzeyinde minimum tüylenme, yumuşak bir tutum ve dökümlülük şeklindedir.
Denim ürünlere yüzey efektinin ve yeni bitim efekti kazandırmak amacıyla da nötral selülaz enzimleri kullanılmaktadır. Denim sektöründe daha az geri boyama ve daha az mukavemet kaybı nedeniyle nötral enzimler tercih edilmektedir. PH’ karşı daha duyarlı olduğu için daha güvenli bir yıkama gerçekleştirilmiş olur. Asidik selülazlar daha agresif yapıda oldukları için yırtılma mukavemetini olumsuz etkilemektedirler. Enzim yıkamanın amacı istenen renk efektinin elde edildiği ancak daha az yıpranmış giysi elde etmektir. Böylece denim mamulün ömrü taş ile yıkamaya göre daha uzun olabilmektedir. Enzim yıkama metoduyla, uzun bir geçmişi olan denim taşlamada ponza taşı kullanımı miktarı azalmıştır. Günümüzde taşlama efekti elde etmek üç şekilde gerçekleştirilmektedir. Birinci klasik şekilde ponza taşları ile yıkamadır. İkincisi, sadece nötral selülaz enzimleri ile yıkamadır. Üçüncüsü ile ponza taşı ve enzimlerin birlikte kullanıldığı yıkama şeklidir. İstenen aşındırma efekti eldesi; makine cinsi, flotte oranı, kumaş miktarı, taş miktarı ve enzim miktarı ayarlanarak yapılabilir. İşlem süresi daha fazla selülaz enzimi kullanmayla düşürülebili
El aletlerinin kullanılması
EMNİYETLİ VE DOĞRU EL ALETİ KULLANIM KURALLARI
1-Anahtarın ölçüsünün somun/cıvata ölçüsüyle uygun olduğundan emin olunuz.
2-Tornavidaları, keski veya levye yerine kullanmayınız.
3-Tornavidanın ölçüsü ve tipi ile vidanın ölçü ve tipinin birbirine uygun olduğundan emin olunuz.
4-Kontrol kalemini amacına uygun olarak kullanınız, genel amaçlı tornavida olarak kullanmayınız.
5-Özellikle pense-yan keski- T Allen gibi ürünleri çekiç niyetine kullanmayınız, sap ve çene kısımlarına vurmayınız.
6-Sert çelik telleri pense ya da ince makaslarla kesmeyiniz.
7-Çekici , kendi sertliğinden daha sert malzemelerde kullanmayınız ve çekicin köşe kısımları ile çalışmayınız.
8-Hiçbir el aletine, daha fazla kuvvet elde etmek için uzatma kol takmayınız.
9-Özellikle kurbağacık anahtarlarda ve boru anahtarlarında anahtarın döndürme yönüne dikkat ediniz. Bu tarz ürünlerde hareketli çeneye yük bindirilmemesi gerekmektedir.
10-Dişleri aşınmış boru anahtarlarını kullanmayınız.
11-Malzemenin çapına uygun bir boru anahtarı kullanınız.
12-Lokma anahtarları havalı tabanca ile kullanmayınız. Havalı tabancalar için özel üretilen lokmaları tercih ediniz.
13-Segman penslerinin uç kısımlarının yıpranmamasına özen gösteriniz.
14-El aletlerini mutlaka amacına uygun olarak kullanınız.
15-El aletlerine kimyasal işlemler, bileme ve kaynak işlemleri uygulamayınız. Aletlerin şeklinde değişiklik yapmayınız.
16-Yıpranmış ve hatalı el aletlerini kullanmayınız.
17-Tekerlekli tamir dolaplarını bir yerden bir yere taşırken mutlaka çekmecelerinin kapalı ve dolabın kilitli olduğundan emin olunuz.
18-Çalışma esnasında, tekerlekli tamir dolaplarının tüm çekmecelerinin aynı anda açık olmamasına dikkat ediniz. Aksi takdirde dolabın denge dağılımı bozulacak ve devrilmesi söz konusu olabilecektir.
19-El aletlerini kullandıktan sonra mutlaka temizliğini ve bakımını yaparak muhafaza ediniz.
20-Mutlaka çalışma şartlarınıza uygun kişisel koruma teçhizatı kullanınız.
EL ALETLERİNİN KULLANILMASINDA UYULMASI GEREKENLER
1. Kullanacağınız el aletinin yapacağınız işe uygun olmasına dikkat edin.
2. El aletlerinin; eğer sapı varsa bunun budaksız bir ağaçtan olmasını, kenarlarının yuvarlatılmış, kıymıksız, düzgün ve uygun boyutta olmasına dikkat edin.
3. El aletlerinin sapları gevşemiş ise, kullanmadan önce bunları sıkıştırın.
4. Somun sıkma veya gevşetme için uygun anahtar kullanın. Pense ve benzeri aletler kullanmayın.
5. Normal kollu anahtarları ucuna boru geçirerek veya benzerlerini takarak uzatmayın.
6. Anahtarları çekiç olarak kullanmayın.
7. Üzerinde çalışılan işi emniyetli şekilde tablaya bağlayın.
8. El aletlerini ceplerde taşımayın, bir alet çantası kullanın.
9. Herhangi bir aletin üstüne fazla basınç veya kuvvet tatbik etmeyin.
10. El aletleri ile çalışırken, gerekli hallerde gözlük, önlük, eldiven gibi koruyucu malzeme kullanın.
11. Kesici ucu yüksek hızla dönen taşınabilir aletleri kullanırken parmağınızı, elinizi, elbisenizi kaptırmamaya dikkat edin.
12. Baş üstü yüksekliğinden düşmelere karşı gerekli tedbirler alınmadan, aletleri elden bırakmayın.
13. Elektrikli, hidrolik, pnömatik ve tüm diğer el aletlerinin kullanılması sırasında özel talimata uyun.
14. Baltalar, keserler, satırlar gibi el aletlerini, daima keskin olarak bulundurun, bunların sapları alete sıkı ve sağlam duracak şekilde geçirildiğinden emin olun ve aşınmalarda uygun kılıf, askı ve muhafaza içinde bulundurun.
15. Kalemler, keskiler(saplı keskiler), zımbalar ve benzeri aletlerde, kalem uçları, keski ağızları ve zımba burunları, yapılacak işe uygun biçimde ve daima keskin olacak ve bunlar kullanılırken, uygun siperler, paravanlar veya benzeri koruyucular bulundurun.
16. Kaldıraçlar ve benzeri aletleri kullanmadığınız zamanlar, yere veya tezgâh üzerine dayalı ve dik olarak bırakmayın, yatık olarak bırakın.
17. Eğe ve törpülerin metal bileziği bulunan sağlam sapları veya başka çeşit bir tutacakları olmalı. Bu aletleri sapsız olarak kullanmayın.
18. Eğe ve törpüleri, sandık açma, çivi sökme veya sert bir cisme vurma işlerinde kullanmayın, bunlara çekiç ve benzeri aletle vurmayın eski eğelerden keski, kalem ve zımba gibi aletler yapmayın.
19. Bıçakların sapları üzerine, gerektiğinde elyaf, deri veya paslanmaz çelikten yapılmış kabza muhafazaları yapın, parmak kavramları veya kalkan koyun.
20. Kauçuğun kesilmesinde kullanılan bıçakların uçlarını, uygun şekilde yuvarlatın. 21. Krikoları, yük kaldırılırken yere sağlam bir şekilde ve dik olarak koyun. Yükler istenilen yüksekliğe kaldırıldıktan sonra, krikolar dayanıklı ve uygun takozlarla beslenmedikçe bu yüklerin altında veya üstünde çalışmayın ve yüklerin kriko ile indirilmesinde gerekli tedbirleri alın.
22. Penseler, tel makasları ve kıskaçları ile gergin tel, yay ve benzeri teller kesilirken, telin kesilen uçlarından birini uygun şekilde tespit edin.
23. Kıvılcımın tehlikeli olacağı yerlerde kullanılacak el aletleri, kıvılcım çıkartılmayacak malzemeden yapılmalı. Bu nitelikte olmayan aletleri, bu yerlerde kullanmayın.
24. Çekiç, balyoz, kalem, keski, zımba ve benzeri aletler, standartlarına uygun şekilde ve kaliteli çelikten yapılmalı. Bunların bozulan veya çapaklanan başlarını, taşlama veya eğeleme suretiyle düzeltin.
25. El aletlerinin su verme veya bilenmesi ile basım ve onarım işleri, kalifiye işçiler tarafından yapılmalı. Bunların sivri veya keskin uçlarını, kullanılmadıkları zaman uygun şekilde koruyun.
26. El aletlerini, yerlerde, merdivenlerde, geçitlerde veya işçilerin geçit olarak faydalanabileceği herhangi bir yer üzerinde ortada bulundurmayın ve bunlar için uygun dolap, askı tablosu veya en az 2 santimetre yükseklikte etekliği bulunan raflar yapın.
Döşemelik kumaş
Döşemelik kumaşlar, tekstil sektöründe yer alan tüm ürün gruplarında olduğu gibi müşteri istek/talepleri ile moda akımına bağlı olarak zamanla değişmiş ve gelişmiştir.
Bu nedenle, zaman içerisinde fantezi iplik kullanımı yaygınlaşmış ve bu iplik grubundan, dokunduğunda kadifeye benzer bir görünüme sahip olması ve ekonomik olarak üretilmesi gibi birçok farklı nedenden ötürü şönil iplikler döşemelik kumaş üretiminde önemli bir paya sahip olmuştur.
Döşemelik kumaşlar; kullanım yeri göz önüne alındığında dökümlülüğü düşük, kalınlığı diğer tekstil mamullerine oranla fazla ve gramajı daha yüksek ve yüksek haslık değerlerine sahip olan tekstil mamülleridir.
Tüm tekstil mamüllerinde olduğu gibi döşemelik kumaşlarda da maruz kaldığı dış etkiye karşı mümkün olduğunca ilk halini koruması beklenmektedir. Bu nedenle; döşemelik kumaşların yüksek aşınma dayanımına sahip olması ve buna bağlı olarak yıkanan veya silinen kısımlarda renk değişimlerinin olmaması (yüksek sürtünme haslığı değerine sahip olması) istenmektedir.
Tüm bunların yanı sıra döşemelik kumaşlar mobilya sektöründe kullanıldığından, kolay şekil alması ve formunu koruması gerektiği için düşük döküm yani tok tutuma sahip olması istenmektedir.
Döşemelik kumaşlar mobilya ve otomotiv sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır.
Aşınma dayanımının yüksek olmasının yanında döşemelik kumaşların lekelenme dayanımının yüksek olması ve kolay bakım özelliği taşıması istenmektedir. Döşemelik kumaşların kullanımı sırasında lekelenme genellikle su ile olmaktadır. Bu nedenle döşemelik kumaşlarda hidrofob lifler kullanılarak kumaş üretimi ve farklı apre teknikleri ile hidrofob yüzeyler oluşturularak (su, kir, yağ iticilik apreleri) lekelenme dayanımı arttırılmaktadır.
Döşemelik sektöründe kullanılan kumaşların aşınma dayanımının yüksek olması istenmektedir. Kumaşların aşınma dayanımını etkileyen faktörlerden biri de üretimde kullanılan ipliğin özelliğidir.
Döşemelik kumaşların dokunabilirlik sınırının da dikkate alınarak belirli çözgü ve atkı sıklığında dokunması gerekmektedir. Düşük atkı ve çözgü sıklığı kumaşın dikiş kayma dayanımının olumsuz yönde etkileyeceğinden, atkı ve çözgü sıklığı değerlerinin döşemelik kumaşlarda yüksek olması gereklidir ki bu sıklık değeri de iplik numarası,cinsi,ipliğin bükümü v.b özelliklerle alakalıdır.
Döşemelik kumaşlar TS 11818 EN 14465 numaralı standartta 7 grupta sınıflandırılmıştır;
1- Düz Dokulu Kumaş: Birbiri ile 90° açı ile kesişen atkı ve çözgü iplikleri ile dokuma makinelerinde, çerçevelerin farklı hareketleri vasıtasıyla farklı desenlerde üretilen kumaşlar düz dokulu kumaş olarak adlandırılmaktadır.
2-Örme Kumaş: Yuvarlak veya düz örme makineleri yardımı ile çağlıktan beslenen ipliklerin, ilmek yapısı oluşturarak birbiri ile bağlantı yapması suretiyle elde edilir.
3-Havlı Kumaş: Düz dokulu kumaşta mevcut olan atkı ve çözgü zemin ipliklerinin yanı sıra bünyesinde hav iplik adı verilen üçüncü bir iplik bulunduran kumaşlar havlı kumaş olarak adlandırılmaktadır. Havlı kumaşlar özel 3 iplikli dokuma makinelerinde üretilebildikleri gibi, şönil iplik gibi iplik yapısında havlı yapı bulunduran iplikler ile klasik dokuma makinelerinde de üretilebilmektedir.
4-Dokusuz Kumaş: Bilinen iplik üretim metotları ile iplik yapısına dahil edilemeyecek kadar kısa ve ince liflerin, mekanik, ısıl veya kimyasal yöntemleri ile birbirine bağlanması ile üretilen tekstil yüzeyleri dokusuz kumaş/yüzey olarak adlandırılmaktadır.
5-Tafting Kumaş: Tülbent halinde beslenen yüzeye iğne yardımıyla havlı bir yüzey kazandırılarak oluşturulan tekstil mamulleridir. Tafting yüzeylerin görünümü çimene benzetilmektedir. Tafting kumaşlar velur ve bukle yüzey olmak üzere 2’ ye ayrılmaktadır.
6-Floke Kumaş: Flok iplik ile dokuma veya örme tekniği kullanılarak oluşturulan tekstil yüzeylerine floke kumaş denir. Flok ipliklerin aşınma dayanımı özellerinin şönil ipliğin aşınma dayanımı özelliklerinin daha iyi olduğu bilinmektedir. Flok iplik ile oluşturulan tekstil yüzeyleri yaygın olarak otomotiv ve koltuk döşemelerinde kullanılmaktadır.
7-Şardonlu Kumaş: Şardonlu kumaşlar düz olarak dokunmuş tekstil mamullerinin mekanik bitim işlemi olan şardonlama işlemine tabi tutularak elde edilen tekstil yüzeylerdir. Şardonlama işlemi ile kumaş yüzeyine lifler çekilerek havlı bir tabaka oluşturulmaktadır. Şardonlama işlemi; kumaşın bir silindir üzerinde iğneler bulunan döner tabaka ile temas etmesi ve iğnelerin kumaş yapısında bulunan lifleri kumaş yüzeyine çıkarması ile gerçekleşmektedir.
Döşemelik kumaşlar; klasik ve modern dokuma makineleri ile kadife dokuma makinelerinde üretilmektedir. Kadife kumaşlar klasik 2 iplikli dokumadan faklı olarak 3 iplik ile üretilmektedir. Bu ipliklerden ikisi klasik dokumada olduğu gibi atkı ve çözgü iplikleri diğer üçüncü iplik ise kadife kumaşın havlı yapısını oluşturan hav ipliğidir.
Kadife kumaşlar; hav ipliğinin atkı ipliği yönünde kumaşla bağlantı kurması ile oluşturulan atkı kadifeler ve hav ipliğinin çözgü yönünde kumaşla bağlanması ile oluşturulan çözgü kadifeler olmak üzere üretim tekniği açısından 2 ana başlıkta sınıflandırılabilir.
Kadife kumaşlar, jakarlı kadife dokuma makineleri ve farklı renkte hav iplikleri kullanılarak da gerçekleştirilmektedir.
Şönil iplikten üretilen döşemelik kumaşlar ise; şönil ipliğin havlı yapısından kaynaklanan görünümü nedeniyle yalancı kadife olarak adlandırılmaktadır.
Şönil iplikten üretilen döşemelik kumaşlar kadife kumaşlarda olduğu gibi ekstra bir hav ipliği kullanmak yerine; atkı ipliği olarak kullanılan şönil ipliğin kumaş yapısına dahil edilmesi ile üretilmektedir. Şönil ipliğin çözgü ipliği olarak kullanımı elverişli olmadığından kadife kumaş da olduğu gibi hav iplikleri çözgü yönünde yerleştirilememektedir. Şönil ipliklerin dokunmasında en çok tercih edilen dokuma makineleri; mekikçikli ve kancalı makinelerdir. Bu iki makine tipinden en çok tercih edileni ise kancalı dokuma makineleridir . Şönil ipliklerin dokunması yardımcı bir atkı ipliği ile beraber yapılmaktadır. Genellikle döşemelik sektöründe tercih edilen şönil ipliklerin hammaddesi; pamuk, polyester, akrilik, viskon, polipropilen ve bu hammaddelerin karışımlardır.
Balıksırtı Dimi Örgüsü
Balıksırtı dimi örgüleri, örgü raporunun yarısından sonra dimi diyagonalinin yön değiştirerek DOLULARIN karşısı BOŞ, BOŞLARIN karşısı DOLU olarak çizildiği dimi örgüleridir. Balıksırtı örgüleri ceketlik, eteklik, paltoluk, takım elbiselik, paltoluk kumaşların dokumasında kullanılır. Balıksırtı Dimi Örgüleri; ÇÖZGÜ Yönünde BALIKSIRTI Dimi Örgüleri Balıksırtı Dimi Örgüleri ve ATKI Yönünde BALIKSIRTI Dimi Örgüleri olmak üzere iki çeşittir.
Çözgü yönünde balık sırtı örgüsü;
Çözgü yönünde balıksırtı dimi örgüsü çiziminde ana örgü çizilir. Son çözgüden sonra son çözgüdeki DOLULARIN karşısına BOŞ, BOŞLARIN karşısına DOLU yazılır. ÇÖZGÜ YÖNÜNDE BALIK SIRTI DİMİ Örgüsüne esas teşkil eden Dimi örgüsü SAĞ yollu ise ikinci kısım SOL yollu çizilir. Çözgü yönünde balıksırtı dimi örgülerinde, rapordaki ÇÖZGÜ TEL SAYISI temel olarak alınan örgünün iki katıdır. Çözgü yönünde balıksırtı dimi örgülerinde, rapordaki ATKI TEL SAYISI; Temel alınan dimi örgü raporundaki atkı sayısı kadardır.
Atkı yönünde balık sırtı örgüsü
Atkı yönünde balıksırtı dimi örgüsü çiziminde ana örgü çizilir. Son atkıdan sonra son atkıdaki DOLULARIN karşısına BOŞ, BOŞLARIN karşısına DOLU yazılır. ATKI YÖNÜNDE BALIKSIRTI DİMİ Örgüsüne esas teşkil eden Dimi örgüsü SAĞ yollu ise ikinci kısım SOL yollu çizilir. ATKI yönünde balıksırtı dimi örgülerinde, rapordaki ATKI TEL SAYISI temel olarak alınan örgünün iki katıdır. ATKI yönünde balıksırtı dimi örgülerinde, rapordaki ÇÖZGÜ TEL SAYISI; Temel alınan dimi örgü raporundaki çözgü sayısı kadardır. Yani; ATKI yönünde BALIKSIRTI DİMİ örgüsüne esas olan DİMİ ÖRGÜSÜNÜN raporu 4 ÇÖZGÜ VE 4 ATKI ipliğinden oluşuyorsa; ATKI yönünde BALIKSIRTI DİMİ örgüsünün örgü raporu; 4 çözgü ve 8 atkı ipliğinden oluşur.
Makine Taharı
Tahar makineleri, aynı anda lamellere, gücülere ve tarağa tahar yapabilen makinelerdir.
Gücü bölümü: Dokuma tezgâhının üzerinde veya ayrı bir yerde çözgü levendindeki çözgü ipliklerinin gücülerden tahar raporuna uygun şekilde geçirilmesi işlemine gücü taharı denir.
Bu işlem tahar raporu değişmeyecek kumaş tiplerinde çözgü bitmeden diğer çözgünün iplikleri tek tek bağlandığı için yapılmaz. Tahar raporu değişecekse genellikle dokuma tezgâhında ayrı bir yerde çözgü iplikleri taharlanır. Burada önemli olan tahar planında belirtilen sıraya çok dikkatli bir şekilde bağlı kalarak taharı yapmaktır. Aksi halde bir sıra atlaması örgü yapısını bozacağından telafisi çok zor olan kumaş hatasına neden olur. Dokuma dairelerinde taharlamadan amaç öncelikle tahar planına göre çözgü ipliklerinin gücülerden tek tek geçirilmesidir. Bu işlem dokunacak olan kumaşın örgüsüne göre çıkarılan tahar planına göre yapılır.
Gücüler iki magazin yolunda grup halinde sıralanır. Gücüler konveyör bant üzerine nakledildikten sonra ayırma tertibatı gücüleri birer birer ayırır. Bu daha sonra gücüleri taharlama pozisyonuna getirir. Taharlamadan önce tarak ve gücü optik merkezleme ile ortalanırlar. Taharlanmış gücüler duruma göre istenen gücü çerçevesine veya gücü taşıma çubuğuna alınır. İticiler gücüleri çerçeveye veya gücü taşıma çubuklarına doğru tahar raporuna göre iter.
İplik bölümü: Çerçeve üzerinde gergin halde bulunan çözgü tabakasından iplikler bir ayırma ünitesi kullanılarak birer birer ayrılır ve tahar kancasına sunulur. Bu kanca taraktan, gücüden ve lamel gözünden geçerek ipliği aldıktan sonra geri döner. Lamelden, gücüden ve taraktan geçerek taharlama yaptıktan sonra iplik kancadan dışarı bırakılır ve emici meme tarafından tutulur, iplik sensörü ipliğin doğru olarak taharlanıp taharlanmadığı kontrolünü yapar.
Lamel bölümü: Çözgü dokuma makinesine bağlandıktan sonra çözgü ipliklerinin dokuma işlemi sırasında kopuşlarının tek tek kontrolü amacıyla lamel dizme işlemi yapılır. Lameller, çözgü hazırlama veya dokuma sırasında her çözgü teline bir adet asılmış olan tel veya madeni dar ve kısa çözgü elemanıdır. Lamel tertibatının iyi görev yapabilmesi için çözgü gerilimi iyi ayarlanmış olmalıdır. Lamellerin açık veya kapalı tipleri vardır. Kapalı lameller daha çok otomatik tahar makinesiyle taharlanan çözgülerde kullanılır. Açık lameller, çözgü dokuma makinesine yerleştirildikten sonra dizilir. Lameller 4–12 sıra halinde yan yana dizilirler. İşletmelerde en çok kullanılan 4–6–8 sıralı lamellerdir. Bunun üzerindeki sıra sayıları ipek dokumacılığında kullanılır. Eğer bir çözgü ipliği koparsa buna takılı olan lamel aşağıya lamel çubuklarının üzerine düşerek makineyi durdurur. Lameller aşağıya düştüklerinde lamel testeresi de denilen çubukların hareketini engelleyerek makinenin durmasını sağlamaktadır. Otomatik lamel dizme makineleri genellikle çözgü taharlandıktan sonra yani açık lameller için kullanılır. Çözgünün 1’e 1çapraza alınmış olması şartı vardır. Çeşitli lamel genişliklerine göre kolaylıkla değişebilen bataryalar vardır.
Lamel eksik olduğu veya iplik ayrılmadığı zaman otomatik olarak makine durur ve sinyal lambası hatanın olduğunu gösterir. Bu makineler saatte 8000 iplik üzerine lamel dizebilir. Lamel grubu lamel magazininde hazırlanır. Lamel ayırıcı, lamelleri ayırır ve bunlar daha sonra lamel çevirici ile tutulur ve taharlama pozisyonuna getirilir. İplikler taharlandıktan sonra lameller, lamel kızaklarına alınır. İstenilen lamel testeresine itilir ve dizilir.
Tarak bölümü: Taraktan alma da tahar raporunda belirtilen bir dişten kaç çözgü ipliği geçeceğini gösteren işaretlere göre yapılır. Tarak, taharlama boyunca tarağı nakleden tarak taşıma birimi üzerine monte edilir. Optik tarak izleme ve kontrol, tarak inceliğine ve istenilen diş adedine göre tarak taharını kontrol eder. Tarak bıçağı dişler arasından girer, dişleri oldukça geniş açar ve böylece tahar kancasının ve ipliğin engellenmeden geçmesini sağlar
Gücülerden geçirilmiş çözgü ipliklerini, tahar planında belirtilen sayılarda tarak dişlerinden geçirme işlemidir. Her tarak dişinden geçirilen çözgü ipliği sayısı kumaş enine ve çözgü sıklığına bağlıdır. Tarak dişinden geçecek iplik sayısı ve tarak numarası yani taraktaki diş sıklığı çözgü sıklığına bağlı olarak seçilir. Bu işlem tek kişi tarafından küçük tığı benzeri aletle yapıldığı gibi otomatik veya yarı otomatik tahar makinelerinde de yapılmaktadır.
Kontrol kabini: Bu kabin, sistemin elektrik kontrolünü ve operasyon için gerekli bütün voltajı sağlayan merkezi güç kaynağını barındırır. Hiyerarşik yapıya sahip olan kontrol sistemi, işlemci modüller üzerinden motorlar ve aşamalı digitizerler ile irtibat kurar. Ayrıca dağıtım devreleri üzerinden de selonoid valflar ve sensörler ile irtibat sağlar.
Operatör konsolu: Tahar makinesi operatör konsolunda bulunan bir klavye ile kumanda edilir ve programlanır. Ekran, istenen bilgileri o ülkenin dilinde metin halinde ve kısmen grafik formunda gösterir. Makinenin durumu ve taharlama işleminin aşamaları her an görülebilir. Tahar raporunu ve parametrelerini programlama da operatör konsolu üzerinde gerçekleştirilir. Operatör konsolu, ayrıca makinenin çalışması ve bakım bilgisi hakkında istatistiksel veriler sağlar. Gerektiği takdirde makine acil stop düğmesi ile hemen durdurulabilir. Konsolun kapağının altına yerleştirilmiş bulunan ana bilgisayar ve disket sürücü mevcuttur.
Tahar makineleri olarak işletmelerde klasik kartonlu tahar makineleri de kullanılmaktadır. Bu tip tahar makineleri için dokuma makinelerinde ağızlık açma sistemlerinde kullanılan armür kartonları bulunmaktadır. Bu kartonların görevi dokunacak olan kumaşın örgüsünün taharını sonsuz karton üzerine işleyerek tahar makinesinde, taharlama işlemi yapılırken hangi çerçevenin çözgü ipliğini üzerinde bulunduracağının tespitini gerçekleştirmektir.
Dokunacak olan kumaşın örgüsüne göre hazırlanacak tahar kartonunun mekanik tahar makinesinin karton yuvasına monte işlemi yapılır. Bu rapor doğrultusunda alınan hareketle iğneler yardımıyla uygun çerçeveye çözgü ipliği içinden geçirilmiş olan gücü ilave edilir. Mekanik tahar makinelerinde yapılacak tahar işleminde bilgisayar destekli bir çalışma yoktur. Genellikle işlemlerin çoğunluğu çalışan personel tarafından yürütülmektedir. Tahar makinesinin mekanik olması modern tahar makinelerine göre zaman kaybına neden olmaktadır.
Tahar Makinesinde Taharlama Yapma
Modern tahar makineleri lamellere, gücülere ve tarağa aynı anda tahar yapabilecek şekilde imal edilmektedirler. Çözgü, taharlama işlemi boyunca tahar nakil arabasında kalır. Kıskaçlar yardımıyla alttan ve üstten sabitlenir. İşlem tamamlandıktan sonra tahar arabası tezgâhın içine sürülür ve tahar makinesine bağlanır. Makine üzerinde taharlama işlemi boyunca tüm işlemlerin takip edildiği elektronik bir ekran mevcuttur. Makinede normal taharlama prensibi olarak her gücü gözünden bir çözgü teli geçirilmektedir. Ancak kenarlarda gücü gözünden farklı sayıda çözgü teli geçirilecekse işçi tarafından makineye bu talimat girilmelidir.
Çözgülerin lamel ve gücü gözlerinden geçirilmesi işlemi için esnek bir tığ kullanılır. İplikler, lameller ve gücüler teker teker tutucular tarafından alınır, işleme hazır duruma getirilir ve taharlaması yapılır. Tahar planları elektronik olarak transfer disketleri veya merkezi aktarma ağı tarafından makineye verilebilir. Bu bilgiler kontrol terminali tarafından planlanır ve muhafaza edilir. Taharlama işlemi tamamlandıktan sonra tahar makinesi sistemden ayrılır, çözgüler dokuma makinesine yerleştirilmek üzere tahar arabasında kalır.
Tahar işlemi tamamlandıktan sonra çözgü levendi, çerçeveler, tarak ve lameller tahar arabası tarafından taşınır ve dokuma makinesine yerleştirilir. Bu sistem dokuma makinelerinin sökülmesi ve taşınması amacıyla da kullanılabilmektedir.
Tahar Makinesinin Çalışması Sırasında Dikkat Edilecek Hususlar
Tahar işlemi yapılırken çeşitli sebeplerden dolayı istenmeyen hatalar oluşabilmektedir. Bunlar çapraz hatası, lamel diziminde atlama hatası, gücü tahar hatası, tarak taharı hatası ve tarak izi gibi hatalardır. Bu hataların geneli el ile yapılan tahar işleminde karşımıza çıkmaktadır. Makine ile yapılan tahar işleminde bu hatalar göz önünde bulundurularak daha hassas çalışma sonucunda kaliteli ürün yapılabilmesi sağlanacaktır. Mekanik tahar makinelerinde tahar elemanının özellikle gücü ve tarak tahar işleminin yapımında sürekli gözlem yapması ve hataları anında çözmesi şarttır. Tam otomatik tahar makinesinde yapılacak belli başlı kontroller aşağıda sıralanmıştır:
1- İlik algı ayarı kontrolü,
2-Lamellerin kontrolü,
3-Gücü kontrolü,
4-Tahar iğnesinin kontrolü
5-Dokuma tarağının kontrolü,
6-Çözgü uçları tahar kontrolü,
7-Rapor tekrarları kontrolü
El Taharı
Tahar çözgü dairesinden gelen çözgü levendinin üzerindeki çözgü ipliklerinin belirli bir plan doğrultusunda (tahar planına göre) gücü gözlerinden ve dokuma tarağının dişlerinden geçirilmesi olarak tarif edilmektedir. Bu işlem el ile ya da makine ile yapılır.
El ile yapılan tahar işleminde hataların oranının yüksek olması ve işlemin daha fazla zaman alması işletmeleri gelişmiş
elektronik donanımlı makinelerin ve sistemlerin kullanılmasına sürüklemiştir. Otomasyona geçmemiş küçük dokuma işletmelerinde elle yapılan tahar işlemlerinde sıkça rastlanan hatalar şunlardır;
1-Çapraz hatası
2- Lamel dizim hatası
3- Gücü tahar hatası
4-Tarak tahar hatası
5- Tarak izi.
Tahar hataları genellikle gücü taharı haricinde fark edildiğinde kolayca düzeltilebilmektedir. Fakat işletmeler için maddi kaynakların ulaşılmasından daha önemli olan zaman kaybına sebep olmaktadır.
Tahar Yapmada Kullanılan Malzemeler
Tahar işleminde çözgü dairesinde alınan, üretilecek kumaşın özelliklerine uygun duruma getirilmiş çözgü leventleri üzerinde işlem yapılır. Tahar işleminde ve diğer hazırlık işlemlerinde bir önceki yapılan işlemin hatasızlığı üzerine devam edileceğinden taharda kullanılacak çözgü ipliğinin, çözgü dairesinden gerekli bilgilerin ve uyarıların belirtildiği şekli ile tahar dairesinde zarar verilmeden nakli sağlanmalıdır. El ile tahar yapma işleminde işlemin kolay ve rahat çalışılabilmesi için üzerinde tahar yapılan tahar sehpası, çerçeveler, gücüler, lameller, dokuma tarağı, tarak ve gücü tığı gibi yardımcı parçalar kullanılmaktadır.
El ile tahar yapma işlemi, iki işçi tarafından kontrollü şekilde yapılır. El ile yapılan tahar işleminde bütün çerçeveler tahar sehpasına asılır. Sehpanın arkasındaki tahar arkacı denilen işçi plana göre iplikleri sırasıyla tek tek sehpanın önünde duran tahar öncü denilen işçiye uzatır. Tahar öncü, gücü tığı ile tahar arkacının vermiş olduğu çözgü ipliklerini tek tek gücü gözünden geçirir. Gücü taharına birinci çerçevenin sol tarafından başlanır. Bu işlemde dikkat edilmesi gereken, tahar raporuna uygun şekilde hareket edilmesidir. İkinci işlem de gücülerden alınmış çözgü ipliklerinin dokuma tarağı dişlerinden geçirilmesidir.
Tahar Sehpası
Tahar işleminin üzerinde yapıldığı, metal aksamdan oluşan basit çalışma ortamı sağlayan sehpalardır. Tahar işleminin yapılması için öncü ve arkacı diye isimlendirilen iki elemanın çalışabildiği sistemdir
Çerçeveler
Dokuma makinelerinde ağızlığın açılmasında üzerinde bulunan gücülerin ve bu gücülerin gözlerinden geçirilen çözgü ipliklerinin istenilen aşağı yukarı hareketini (üretilecek kumaşın örgüsüne uygun) yapmasında kullanılan en önemli parçalardır. Dokunacak kumaşın örgü raporuna göre üzerinde bulunacak gücü sayısı değişmektedir. Çerçevelerin üzerine yüklenecek gücü sayısı çerçeve enine ve dokuma makinesinin tipine göre değişebilmektedir.
Gücüler
Çözgü ipliklerinin çerçevelere gruplar halinde takılı olarak bulunmasını sağlayan veya jakar sisteminde serbest olarak bulunan metal aksamlardır. Üstünde bulunan gücü gözü adı verilen delikten çözgü ipliklerinin geçirildiği metal tel ya da plakalardır. Çözgü ipliklerinin ağızlığı oluşturabilmesi için örgü hareketine göre aşağı yukarı yönlenmesi gerekmektedir. Bu hareketin çerçeveler aracılığı ile çözgüye ulaştırılmasını sağlayan ağızlığın oluşmasında önemi yüksek olan bir tahar elemanıdır.
Lameller
Lameller çözgü kontrol sisteminin bir parçasıdır. Lamel atma işlemi de taharcılar tarafından yapılır. Her bir çözgü teline bir adet olmak üzere tüm çözgülere lamel atılır. Lamel atma işlemi çözgüler makineye alınıp, bağlandıktan sonra yapılır. Çözgü ipliklerinin kopuşlarını kontrol etmek amacıyla mekanik veya elektrikli bir sistemle kombine çalışarak çözgü ipliği koptuğu anda dokuma makinesinin durdurulmasını sağlarlar. Lameller yapı olarak alt kısmı açık ya da kapalı olarak üretilirler. Testere adı verilen metal levhalar üzerinde görevlerini yerine getirirler. Altı açık olan tiplerin makineye takılması tahar işlemi bittikten sonra mümkündür. Kapalı tipler ise tahar işlemine başlanmadan çözgü ipliklerinin lamel gözlerinden geçirilmesi işleminden önce yapılmalıdır.
Dokuma Tarağı
Çözgü ipliklerinin dokunacak kumaşa düzgün ve homojen olarak dağılımını sağlayan dokuma makinesi parçasıdır. Kumaşın eninin, sıklığının ayarlanmasını sağlamaktadır. Çeşitli metal ve plastik maddelere uçlarından tutturulmuş ince metal plakalardan yapılırlar. İki metal plaka arasındaki boşluğa tarak dişi denir. Bu boşluğun 10 cm’deki adedi tarak numarası olarak ifade edilir. Tarakların sıklığa göre ayrımında tanımlanmasına yardımcı olur. Tarağın sıklığının artması üretilecek kumaşın sıklığının oranının büyük olması anlamına gelmektedir. Tarak, dokuma makinesi için değiştirilebilen sıklıklarda yapılan seyyar bir yardımcı parçasıdır. Tarak numarası seçilirken kumaşın eni, çözgü sıklığı, örgü raporu, çözgü renk raporu, çözgü ipliklerinin kalınlığı ve düğümlerinin oluşturduğu kalınlık dikkate alınarak yapılmalıdır.
Tarak ve Gücü Tığı
Dokuma makinesinde üretim sırasında meydana gelebilecek kopuşlarda ve tahar işlemi yapılırken dokuma hazırlıkta çözgü ipliklerinin tarak ve gücülerden geçirilmesinde kullanılan metalden imal edilmiş yardımcı tahar elemanıdır. Tarak çekeceği ve gücü çekeceği olarak adlandırılırlar. Her bir tahar ve dokuma elamanın çalışma sırasında yanında bulundurması gereken el aletidirler.
El ile Lamel Dizimi
Çözgü ipliklerinin testereler adı verilen metal levhalar üzerine dizili lamellerin içinden geçirilme işlemidir. Lamellerin altı açık olanında çözgü ipliği lamelin deliğinden geçirilip testere üzerine uygun şekilde yuvasına bırakılır. Alt tarafı kapalı olan lameller ise önce testerelerden geçirilip çözgü ipliği, lameller testere üzerinde iken lamel gözünden geçirilir.
El ile Gücü Taharı Yapma
El ile gücü taharı yapılırken iki elemanın ortak çalışmasına gereksinim vardır. Görev dağılımında birinci eleman örgü raporuna göre gücü sıralamasına (çerçeveler dâhil) uyarak elindeki gücü tığını gücü gözünden geçirip ikinci elemanın vereceği çözgü ipliğini çekerek tamamladığı işlemdir. Yapılan işlem basit olmasına rağmen çok dikkat edilmesi gerekir. Yapılabilecek hataların tekrar çözümü zaman kaybına sebep olacaktır. Ayrıca telafi edilmemesi, dokunacak kumaşın görüntüsünün istenen örgü dışında bir yapıda üretilmesine yol açacaktır.
El ile Tarak Taharı Yapma
Çözgü ipliklerinin örgü raporuna göre açılan ağızlık içerisinden geçirilmesinden sonra kumaş sathına sıkıştırılmasını sağlayan tarak, tefe denilen mekanizma üzerinde yer almaktadır. Kullanılacak tarağın içerisinden geçirilecek olan çözgü ipliklerinin tek ya da daha fazla sayıda olması gerekli hesaplamalardan sonra dikkat edilmesi gereken önemli işlemlerin başında bulunmaktadır. Ayrıca tarağın toplam çözgü tel sayısının tek veya daha fazla sayıda içinden geçmesi pozisyonu düşünülerek yeterli kapasitede olması gerekmektedir. Tarak üzerinde tarak eninde fazlalık kalacaksa bu kısım tarağın tek tarafında bırakılmaz bu boşluk hesaplanarak her iki tarafa eşit oranda bırakılır. Çözgü iplikleri için tarak üzerindeki kullanılan ene faydalı tarak eni denilmektedir. Tarak için gerekli hesap işlemlerinden sonra tarak çekeceği kullanılarak çözgü iplikleri sol ya da sağ tarafından başlanarak tarak taharı gerçekleştirilir.
Desen taharı
Dokumada çözgü ipliklerinin belirli kurallara göre çerçevelerdeki gücü gözlerinden ve tarak dişleri arasından geçirilmesi işlemine tahar denir. Tahar işleminin ilk aşaması gücü taharı, ikinci aşaması ise tarak taharıdır. Bu iki işlemin de bir plan sisteminde gösterilmesi gerekmektedir. Tahar planı, gücü ve tarak planını temsil etmektedir.
Tahar planı, bir örgünün en az kaç çerçeve ile dokunabileceğini ve hangi çözgünün hangi çerçevede yer alması gerektiğini gösterir. Desen kâğıdında örgünün üst ya da alt kısmında yer alır.
Tahar planı, dokunacak olan örgünün raporu esas alınarak çizilir. Tahar planı çiziminde temel kural örgü raporundaki aynı hareketi (aynı bağlantı şekli veya aynı çözgü ipliği hareketi ) yapan çözgülerin belirlenmesi ve bu çözgülerin aynı çerçeveye ait olduğunun belirtilmesidir.
Desen kağıdında dolu ile gösterilen noktalar çözgü ipliğinin atkı ipliğinin üstünden geçtiğini gösterir. Boş olan noktalar ise atkı ipliğinin çözgü ipliğinin altından geçtiğini gösterir.
Örneğin; bez ayağı örgüsünü oluşturan tek numaralı (1.3.5.7...) çözgü iplikleri aynı hareketi yani aynı bağlantıyı yaptığından aynı çerçevede toplanır. Benzer şekilde, çift numaralı (2.4.6.8...) çözgü iplikleri de grup oluşturarak ayrı bir çerçevede yer alır. Bez ayağı örgü raporunda iki farklı çözgü hareketi bulunduğundan bez ayağı örgüsü en az iki çerçeve ile dokunur. Bu durumda herhangi bir örgünün dokunabilmesi için gereken çerçeve sayısı, örgü raporunda bulunan farklı çözgü hareketi sayısına eşittir. Tahar planının desen kâğıdına çiziminde genellikle kullanılan yöntem tahar planının örgü raporunun üzerinde yer alması ve her çerçeve için bir satır ayrılmasıdır. Çözgü ipliğini gösteren sütun ile ait olduğu çerçeveyi gösteren satırın kesiştiği noktadaki karenin içi doldurulur. Aynı işlem örgü raporundaki tüm çözgüler için tekrarlanarak tahar planı çizilir.
Tahar planı çizilirken çerçevelerin numaralandırılması, dokuma makinesi veya numune dokuma tezgâhının çalıma şekline göre iki şekilde yapılabilir.
Numaralandırma kumaşa en uzak çerçeveden başlayarak numaralandırma yapıldığında desen kâğıdında, yukarıdan aşağı doğru her satır bir çerçeveyi temsil eder. Çözgü ipliğini gösteren sütun ile ait olduğu çerçeveyi gösteren satırın kesiştiği noktadaki karenin içi doldurulur.
Numaralandırma kumaşa en yakın çerçeveden başlayarak yapıldığında desen kâğıdında, aşağıdan yukarıya doğru her satır bir çerçeveyi temsil eder. Çözgü ipliğini gösteren sütun ile ait olduğu çerçeveyi gösteren satırın kesiştiği noktadaki karenin içi doldurulur.
Tahar planı oluştururken aynı hareketi yapan çözgüler, çerçeve üzerine düşen yükü azaltmak amacıyla birden fazla çerçeveye dağıtılabilir. Yani toplam çözgü ipliği sayısını kullanılacak çerçeve sayısına bölersek her çerçeve başına düşen çözgü ipliğini tespit etmiş oluruz. Bu durumda çerçeve sayısı örgü raporundaki çözgü sayısının katları olmalıdır. Örneğin, bez ayağı örgüsü 2 çerçeve yerine 4, 6, 8... çerçeve ile dokunabilir. Ancak farklı bağlantı şekilleri olan çözgüler, kesinlikle aynı çerçevede toplanamaz.
TARAK PLANI
Tarak planı tarağın bir diş boşluğundan kaç adet çözgü ipliği geçmesi gerektiğini gösterir. Tarak planı desen kâğıdında tahar planı ile örgü raporu arasıda yer alır. Tarak planında desen kâğıdının yatay yönde her bir karesi bir çözgü telini gösterir. Bir diş boşluğundan geçecek tel sayısı kadar karenin yan yana içi doldurulur. Yan yana bulunan iki diş boşluğunun karışmaması için örgü raporu boyunca iki satır kullanılır.
Yan yana iki adet kare dolu olarak gösterilmiş ise ; tarak taharı yapılırken her diş boşluğundan ikişer çözgü teli alınacaktır.
Bir adet kare dolu olarak gösterilmiş ise ; tarak taharı yapılırken her diş boşluğundan birer çözgü teli alınması gerektiği belirtilmiştir.
Diş boşluğundan geçen tel sayısı genellikle örgü raporuna uygun olarak seçilir. Örneğin; bez ayağı örgülü bir kumaş için bu sayı 2, 1/2 dimi örgülü kumaş için 3,5・li saten örgülü kuma için 5 olabilir. Bunun dışında çözgü sıklığı, istenen kumaş özelliği ve kullanılan iplik özelliği gibi kriterler de göz önünde bulundurulur. Örneğin; tül ve organze türü kumaşlarda çözgü ipliklerinin düzgün dağılımı için her diş boşluğundan birer tel alınması uygun olmaktadır. Bazı kumaşlarda, kumaş enince farklı bölgelerde farklı çözgü sıklıkları oluşturmak gerekebilir. Bu durumda tarak taharı yapılırken diş boşluğundan geçen tel sayısı sabit kalmaz. Sürekli tekrar eden bir tarak raporu oluşturacak şekilde değişiklik gösterir.
Eksantrikli Dokuma Makineleri
Dokuma makinelerinde, atkının atılmasından önce çözgü ipliklerinin iki tabakaya ayrılarak oluşturduğu, üçgen kesitli tünele ağızlık adı verilmektedir. Açılan her ağızlık içinden kaydedilen atkı ipliğinin üstünde veya altında bulunması gereken çözgü ipliklerinin belirlenmesi için çeşitli sistemler geliştirilmiştir. Bu sistemlerden her biri ağızlık açma sistemlerini oluşturmaktadır.
Eksantrikli ağızlık açma sistemleri, dokuma makinelerine monte edilme pozisyonlarına göre ikiye ayrılır. Eksantrikli dokuma makinelerinde, çerçeveleri kumanda edecek eksantrikler örgünün armür planına göre hazırlanır. Eksantrik mili üzerine uygun bir şekilde yerleştirilir. Eksantrikli Ağızlık Açma Tertibatları;
- İÇTEN EKSANTRİKLİ
- DIŞTAN EKSANTRİKLİ
olmak üzere İkiye ayrılır. Mekanik dokuma makinelerinde dönen bir mil üzerine monte edilerek ağızlığın açılmasında çerçevelere hareketi ileten metal plakalardır.
Ağızlık Açma Sistemine Göre Dokuma Makineleri
Dokuma makinelerinde 3 şekilde ağızlık
açılabilir:
1- Eksantrik ile ağızlık açma
2- Armür tertibatı ile ağızlık açma
3- Jakar tertibatı ile ağızlık açma
Yukarıda adı geçen ağızlık açma sistemlerinden kontramaj ile ağızlık açma, el dokuma makinelerinde kullanılır. Günümüzde Anadolu’nun bir çok yöresinde yatak-yorgan yüzü, havlu ve tül dokumacılığında kullanılır. Basit ve az masraflı bir dokuma şeklidir.Diğer sistemleri daha geniş bir şekilde incelemek gerekir.
1. Eksantrikli Ağızlık Açma Sistemleri
Eksantrikli ağızlık açma sisteminde 2 tip makine ile karşılaşılmaktadır.
a) İçten Eksantrikli Dokuma Makineleri
Bu makinelerde eksantriklerin boyları birbirinden farklıdır. 1.çerçeveye hareket veren eksantriğin boyu 2.çerçeveye hareket veren eksantriğin boyundan daha büyüktür. Örgü bez ayağı ise eksantrikler krank milinin altında bulunan vuruş eksantrik miline, tespit edilmiştir. Bu tezgahlarda en fazla 6 ile 8 çerçeveye kadar çalışırsa da genellikle 6 çerçeveyi geçmez. İçten eksantrik tezgahlarda çerçeveyi yukarı kaldıran eksantriğin küçük çapıdır. Çerçeveyi aşağı indiren ise eksantriğin büyük çapıdır.
b) Dıştan Eksantrikli Dokuma Makineleri
Çerçeve sayısını arttırabilmek amacı ile eksantrikle ağızlık açmada eksantriklerin tezgahının dışında çalıştırmak şekli düşünülmüştür. Her ne kadar içten eksantrikli tezgahlardan daha fazla çerçeveyi bu yolla çalıştırma imkanı doğsa bir bu da sınırlıdır. Yani 8-12 ayağa kadar çıkarılabilir.
Tertibatı inceleyecek olursak; dolap mili üzerine eksantrikler belli bir örgü için sıralanmaktadır. Eksantrikler röleler vasıtası ile ayaklara irtibat halindedir. Ayaklar kendi ekseninde hareket etmektedir. Ayaklara uçtan tespit edilen bir çubuk kollara bağlı olup, cıvata vasıtası ile ağızlık ayarı yapmaktadır. Kollar dört köşe miller üzerine geçer. Bu dört köşe miler, tezgah boyunca uzanan ve iki yatak içerisinde hareket edebilen çerçeve sayısı kadar olacaktır.
2 - Armürlü Ağızlık Açma Sistemleri
Randımanlı şekilde 18 çerçeveye kadar çalışan tezgahlarda ağızlığın açılması , armür sitemleri vasıtası ile gerçekleştirilir. Eksantrikli ağızlık açma sistemine göre desenlendirme imkanları daha fazladır.
Bir armür sistemi, bazı makinelerde farklı yöntem ve elemanlardan oluşmakla birlikte, her birinde şu temel elemanlar bulunmaktadır ;
a) Çerçeve
b) Çerçeve armür ayakları
c) Tomruk
d) Desen kartonu
e) Desen okuyucu elemanlar
f) Bıçaklar
g) Armür ayağı platinleri
Armür sisteminde üç önemli hareket vardır. :
a) Bıçakların hareketi
b) Platinlerin hareketi
c) Tamruk ve kartonun hareketi
Armürün Özellikleri
1- Kapalı ağızlıktır. (Tefe atkıyı sıkıştırdığı zaman ağızlık kapalıdır.)
2- Çift ağızlık açar.
3- Bir çerçeve yukarıda ise aynı çerçevenin ikinci harekette de yukarıda kalması gerekiyorsa, o çerçeve aşağı indikten sonra yukarı kalkar.
4- Çerçeve hareketi pozitiftir.
5- Çerçeveyi yukarıya kaldıran roledir. Aşağı indiren boş borudur.
6- Tomruk her atkıda 1/6 devir yapar.
3- Jakarlı Ağızlık Açma Sistemi
Jakar sistemi diğer sistemlere oranla değişik bir yapı gösterir. Eksantrikli armür sisteminde ağızlığın oluşumu için çözgü ipliklerine çerçeve gruplarınca hareket verilir. Jakar sisteminde ise ağızlığın oluşumu için çözgü ipliklerine tek tek kumanda edilir. Bu nedenle jakar sistemi desen yapma olanakları açısından eksantrik ve armür sistemine oranla daha elverişlidir. Jakar makineleri tek tomruklu ve çift tomruklu olarak iki sistemde incelenir.
Dokuma tezgahının üzerine dikey olarak kurulan bir ağızlık açma aparatıdır. Ayrıca makine kusursuz mekanik özellikleri ile bize çok değişik desenli kumaşlar yapma olanağı tanımıştır. Jakar makinesi bir seri iğne ( Desen okuyan ve makineyi programla) bir seri (maylonlar aracılığı ile ağızlık açılmasını sağlayan) platinden oluşmuş bir sistemdir. Her hangi bir dokuma tezgahı bir takım deliklerle birlikte üzerine jakar makinesi takılarak jakarlı dokuma tezgahına dönüştürülebilir.
Jakar makinesi, dokuma tezgahına ek olarak kurulan bir aparat olduğuna göre birbirleriyle iki açıdan ilişkilidir ;
1- Dokuma tezgahı, jakar makinesine hareket verir.
2- Jakar makinesi çalışarak maylonlar aracılığı ile dokuma tezgahına ağızlık açar.
Transfer Baskı
Kâğıda aktarılmış süblime olma (yani ısı etkisiyle buharlaşma) özelliğindeki boyar maddenin ısı ve basınç etkisi ile kumaşa transferi işlemidir.
Süblime olabilen dispers boyar maddeler, özel olarak yapılandırılmış silindir baskı makinesi, rotasyon baskı makinesi veya ofset baskı makinesi ile kâğıt üzerine basılır. Kâğıt, hatalara ilişkin kontrol edildikten sonra basılı tarafını basılacak tekstil yüzey ile birleştirip 20 – 30 sn, 210 – 215°C’ye ısıtılmış (PES için) silindirden geçirilir. Bu esnada desen kumaşa geçer. Baskı işleminden sonra herhangi bir ard işlemin yapılmasına gerek kalmaması büyük bir avantajdır. Yüksek aktarma sıcaklığı nedeniyle tutumda sertleşme olabilir. Tutum sertleşmesi lif çeşidine göre farklı olabilir. Günümüzde genelde polyester veya selüloz polyester karışımlarına basılır.Selüloz oranı çok düşük olmalıdır.
Transfer baskı kâğıtlarının basılmasında boyarmaddenin buhar basıncı, difüzyon katsayısı(maddelerin çok yoğun ortamdan az yoğun ortama geçici), süblime temperatürü (170–230°C), molekül ağırlığı (400) dikkate alınarak seçilmesi gerekir. Kâğıtların dispersiyon boyarmaddeleriyle hazırlanan baskı patı ile basılması; rulo, rotasyon ya da film-druck baskı yöntemine göre gerçekleştirilir.
Transfer baskı kâğıdı yalnızca bir kez kullanılır. Kâğıt, ısıtılmış tambur ile blanket arasında kumaş ile yüz yüze getirilerek ısı ve basınç etkisiyle üzerindeki boyarmaddeyi kumaşa transfer eder. Kâğıt, solvent esaslı patlarla basılacaksa emme yeteneğinin az, sulu patlarla basılacaksa emme yeteneğinin çok olması gerekir. Emme yeteneğine göre boyarmadde değişik verim gösterir.
Emme yeteneği yüksek olduğunda boyar madde kâğıdın arka yüzeyine geçecek ve boyarmadde verimi düşecektir. Kâğıdın az, fakat yeterli emme yeteneğine sahip olması gerekir. Baskı patının büyük kısmının kâğıt üzerinde kalması isteniyorsa binder kullanılır. Transfer baskıcılıkta baskıcı ya da aracı, baskılı kâğıdı, bu çok özel kâğıtları üreten firmaların birinden sipariş eder. Bu kâğıt, tasarımcının yarattığı desene uygun olarak basılmıştır. Baskıcı ya büyük partilerde özel desen bastırır ya da hazır desenli kâğıtlardan seçerek kullanır.
Boyarmaddenin kâğıttan kumaşa geçişine etki eden faktörler;
1-Boyarmaddenin yapısı,
2-Mamulün yapısı,
3-Transfer koşullarıdır.
Temperatür hassasiyeti ±1° olmalıdır. Boyarmadde molekülünde ufak bir değişiklik, boyarmadde alımında % 50'ye varan değişikliğe yol açar transfer baskıda; basınç kalış süresi elde edilen sonucu etkiler. Boyarmadde ile tekstil mamulü arasıda bir denge vardı. Süe iyi ayarlanmamışa kâğıttan elyafa geçen boyarmadde tekrar elyaftan kâğıda geçer.
Transfer baskı kâğıtları yüksek sıcaklıklara ve basınca dayanıklı olmalıdır. Transfer baskı kâğıdının baskısı rotogravür (bakır tual ile elmas uçlu bir fırçanın buluşmasıyla sonuçlanan baskılar), fleksografik (Baskı kalıbının yüzeyinde yüksekte kalan işli alanlardaki mürekkep almış görüntülerin basınç etkisiyle baskı malzemesinin üzerine geçirilmesi esasına dayanan bir baskı yöntemidir.), litografik (Taş baskı sistemi yağ ve suyun birbirlerine karışmamaları olayı esas alınarak aynı yüzey üzerinde baskı yapan ve yapmayan alanlar elde edebilme esasına dayanır.), şablon ve dijital baskı olarak yapılabilir. Transfer baskı kâğıtları yüksek hızlı baskıda yırtılmayı önlemek için yeterli dayanıklılığa sahip olmalı ve transfer adımında 30 saniye veya daha uzun sürede 200°C ve üzeri sıcaklıklara maruz bırakıldıktan sonra yeterli dayanımı göstermelidir. Kâğıtların ağırlığının 55-80 g/m² olması tavsiye edilir. Kâğıt, kâğıt hamurundan mekanik yollarla hazırlanarak elde edilir. Mekanik yollarla öğüterek, ezerek veya kimyasal maddelerle oluşturulan kâğıt hamurundan elde edilebilir.
Baskı mürekkebi veya diğer yüzey uygulamalarını kâğıda nüfus etme derecelerinden dolayı geçirgenlik önemli bir özelliktir. Fakat yüksek geçirgenlik transfer esnasında mürekkep ve solventlerin geçişini arttıracağından baskı desenlerinin netliğinde azalmaya ve kumaşta düşük transfer etkisine sebep olur.
Transfer baskı mürekkeplerinin yapısında bağlayıcılar, solventler, plastifiyanlar ve diğer katkı maddeleri bulunur. Bağlayıcılar boyarmaddeyi baskı malzemesi üzerine sabitleştirir. Solventler,reçineleri çözerler ayrıca mürekkebi baskı viskozitesini düşürüp mürekkebin baskı malzemesi üzerine transferini sağlamaktadır.Plastifiyanlar mürekkebe esneklik,yüzeye iyi yapıştırma gibi özellikleri arttırmak için ilave edilir.Diğer katkı maddeleri ise mürekkebin sürtünme dayanıklılığını kayganlık özelliklerini geliştirmek için ilave edilir.
Tops ve Tow Boyama
Elyafın taranmış bant formuna tops, sonsuz flamentin elyaf kablosu formuna tow denir.
Elyaf sadece kütle formunda değil aynı zamanda bu formlarda da özel aparatlarında boyanabilir.
TOPS VE TOW BOYAMANIN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI
Tops ve tow boyama sonucunda elyaf boyama ile aynı sonuca ulaşılır.
İyi nüfuziyet ve düzgün renk verimi elde edilir.
Topslar karıştırılarak çeşitli renk efektleri elde edilebilir.
İplik eldesine kadar yapılan işlemlerle varsa düzgünsüzlük giderilebilir.
İplik üretim maliyeti daha azdır.
TOPS VE TOW BOYAMA MAKİNELERİ
Sarılmış topslar, boyanmak üzere, daire şeklinde, metal bir levhanın üzerine dairesel olarak dizilmiş, ortasından delikli iğler bulunan silindirlere yerleştirilir.
Topsların yerleştirildiği bu silindirlere tops boyama aparatları denir.
Elyaf boyamak için kullanılan kazanlar içinin aparatları değiştirildiğinde tops boyamak için de kullanılır.
Çünkü tops ve tow boyamak için ihtiyaç duyulan makine donanımı elyaf boyama için kullanılan makine donanımı ile aynıdır.
Farklı olan sadece elyaf, boyama kazanının iç çeperi çapında bir kafes içine kütle şeklinde sıkıştırılır,
tops ise önce yumak hâline getirilir, ardından bir levha üzerine düzgün dizilmiş delikli silindirler içerisine yerleştirilir ve bu şeklilde kazanın içerisine yerleştirilir.
Tow ise sonsuz flament kablosudur ve elyaf boyama aparatına elyaf gibi ıslatılarak sıkıştırılır.
TOPS VE TOW BOYAMA İŞLEMİ
Elyafı tow formunda hazırlamak içinde elyaf sıkıştırma makineleri kullanılır.
Filament ipliğin elyaf formunda boyanmasına tow boyama denir.
Elyaf 80-90°C sıak su ile delikli kafeslerin içrisinde preslenir.
Bu işlem boya banyosuyla karşılaştığı zaman yine elyafta olduğu gibi filamentin Şişip sıkışması ve arasıa boya alımını zorlaştırmasını engellemek içn yapılır.
Önceden ıslanmış flament ıslak olarak sıkıştırılır ve bu şekilde boya alııdaha rahat olur.
Sıkıştırılmış bu elyaf kütlelerine kek denir.
Bir makineye üç kek yülenir.
Keklerin her biri 500-600 kg arasıda değişir.
Bu makine elyaf boyama işlemi içnde kullanılır.
Taranmış elyaf tops denilen gevşek bir yumak hâine getirilir.
Bu işlem özel tasarlanmış bobin makinelerine benzer bir yapıa sahip, tops sarma makinelerinde yapılır.
ARD İŞLEMLER
Tow boyamadan sonra materyal elyaf boyamadan sonra olduğu gibi açılarak santrifüj makinesine sağılır.
Santrifüj makinesinde yüzey suyu uzaklaştırılan materyal sıcak hava üflemeli kurutucularda kurutulur.
Kurutma işleminden sonra materyal, elyafta olduğu gibi preslenerek balya formuna getirilir.
Topslar ise formları bozulmadan santrifüj makinesine alınır buradan yine formları bozulmadan sossuz bant üzerinde sıcak hava üflemeli kurutma makinelerinden geçirilir. Topslar bu makineye elle beslenir.
TOPS VE TOW BOYAMANIN KULLANILDIĞI YERLER
Elyaf boyamanın ihtiyaç duyulduğu durumlarda tops boyama yapılır.
Melanj iplik ve halı ipliği yapımı için tercih edilir.
İplik Boyama (Bobin halinde ve Çile halinde )
Lifler iplik olarak eğrildikten sonra, dokuma veya örme kumaş olmadan önce boyanmasına iplik boyama denir. Boyanmış ipliklerden yapılmış kumaşlar “ipliği boyalı” olarak isimlendirilir..
Kumaşların ipliği boyalı olmalarının çeşitli avantajları ve dezavantajları vardır. İpliği boyamak elyaf ya da tops boyamaya nazaran daha az maliyetlidir. İplik boyamada renkler daha net ortaya çıkar. Kumaş boyamaya nazaran düzgünsüzlükler daha az göze çarpar. İplik boyamada kullanılan boyar maddeler sonradan göreceği işlemler gereği haslıkları yüksek seçilmelidir, bu da kullanım haslıklarını çok iyi yapar. İplik boyama ipliğin iki farklı formunda yapılabilir. Birincisi iplikler bobin hâline getirilir ve bu formda boyanır. İkincisi ise iplikler çile hâline getirilerek boyanır.
BOBİN BOYAMA
Bobin hâline getirilmiş ipliklerin özel aparatlarda boyandığı bir uygulamadır.
Çoğu kez ipliğin bobine sarılı hâlde boyanması tercih edilir. Çünkü bu şekilde diğer boyama formlarının bir takım dezavantajları da ortadan kaldırılmış olur. Bu uygulamada iplikler metal veya plastik basınçlandırılabilen koniklere veya kovanlara sarılır. Kovanlar ( Bobinler ) genelde silindirik yapıdadır.
Silindirik bobinler çap bakımından da üniform olduklarından daha düzgün boyama veririler. İplik sarılmadan önce kovanların ( Bobinlerin ) dışına örgü kumaş ya da geçirgen kâğıt kaplanır. Bu basıncın daha düzgün dağılmasını sağlar. Her bir bobinde 500-1000 g arasında iplik bulunur. Bobinler üzerine sarılan ipliğin yumuşak sarılması gerekir. Özellikle bobinlerin köşe kısımlarıma flottenin ulaşması zordur. Bunu önlemek için bobinlerin bu bölgeleri daha yumuşak sarılır.
BOBİN BOYAMA MAKİNELERİ
Bobin boyama makineleri silindirik gövdeli, basınçlandırılabilen ve yüksek sıcaklıklara çıkabilen makinelerdir. Dikey ve yatay gövdeli, yatay iğli olmak üzere üç çeşidi vardır. Bir bobin iplik boyama makinesinin temel parçaları şöyledir:
1-Boyama kazanı
2-Taşıyıcı ünite
3-Sirküasyon pompası
4-Banyo akış hızını kontrol eden üinite
5-Isı değiştirici ( Eşanjör )
Basınçlandırılmış olan boya kazanının gövdesi genelde silindirik yapıdadır. Üst kısmında kubbemsi bir kapak vardır ve bu kapak kazana bir dizi cıvata veya vidalı çubuk yardımıyla sıkıştırılır. Dikey gövdeli kazanların hemen altında bir sirkülasyon pompası bulunur. Makinenin yüksekliği ve yukarıdan bir vinç yardımıyla doldurulmasından dolayı işletme içerisinde ya yüksek tavanlı bir yere ihtiyaç vardır ya da makine işletmenin zeminine gömülmelidir. Makineler bir sıra hizasında olur ve tek bir vinç makinelerin yüklenip boşalmasını sağlar. Yatay gövdeli bobin boyama makinesinde ise böyle bir sorun yoktur.
Bobinler yine dik konumdadır fakat gövde yatay olarak konumlandırılmış olduğundan bu durumda bobinlerin kazan içerisine yerleşebilmesi raylı bir kızak sistemi ile olur. Fakat bu tip makineler fabrika içerisinde makine sahasında dikey gövdelilere nazaran daha geniş yer tutarlar. Yatay iğli makineler ise çok daha az yer kaplarlar ve gövdeleri silindirik değil prizma şeklindedir.
Bobinler özel olarak geliştirilmiş aparatlarında kazan içine yerleştirilirler. Bu aparatlar boya banyosunun akışına izin verecek şekilde delikli ve dik konumdaki ortası boş iğler üzerine yerleştirilmektedir. Bu iğler çerçeve adı verilen daire şeklinde bir levhanın üzerine düzgün bir şekilde sıralanmıştır.
Çerçeve boya kazanının tabanına sirkülasyon pompasından gelen borunun tam üzerine oturur. Yatay iğli makinelerde ise iğlere yerleştirilmiş bobinler makine içerisindeki yuvalara tek tek elle yerleştirilir. Sirkülasyon pompası dikey kazanların alt kısmına yerleştirilmiştir, yatay kazanların ise arka tarafındadır.
Boya banyosunun ısıtılması, yüksek basınçtaki su buharını bobinleri taşıyan çerçevenin hemen altında boya kazanının alt ucuna yerleştirilmiş bulunan helezonik ve yatay konumdaki ısıtma elemanının içerisine beslenmesi ile yapılmaktadır. Soğutma işlemi ise yine aynı borulardan soğuk suyun geçirilmesi ile olur. Isıtma ve soğutma elemanlarının boya banyosu içerisinde bulunmasından ötürü ani ve yüksek ısı değişimlerinden dolayı bu elemanlarda oluşabilecek çatlak ya da kirlenmelerin tespiti zordur. Özellikle çatlaklar ve oligomer oluşumu problem olabilir. Makinenin yan tarafında küçük bir kazan daha mevcuttur. Bu kazan ilave tankı olarak bilinir. Flotte için gerekli kimyasallar bu tankta hazırlanıp kazan içerisine buradan aktarılır.
BOBİN BOYAMA İŞLEMİ
Taıyıcı dikey borular üzerine yerleştirilen bobinler kazan içerisine alınırlar. Sirkülasyon pompası ile flotte kazan içerisinde sirküle ettirilir. Boya banyosu çerçeve tabanının içerisinden geçirilerek iğlerin içerisinden yukarıya doğru, bobinlerin içerisinden tekrar ana banyoya gelecek şekilde ısıtıcılardan da geçirilerek devirdaim yaptırılır. Bu akış yönü bobinlerin içinden dışına ya da ters yönde dışından içine olur. Boyama süresince bobinlerin yerlerinden oynamamasına dikkat edilmelidir ve ani basınç değişikliklerinden kaçınılmalıdır. Hidrofilik yapıdaki liflerin bobinlerine basınç uygulanmadan önce ıslanıp şişmeleri için yeterli zaman tanınmalıdır. Göze çarpacak şekilde şeklen bozulmuş bir bölge boya akışının orantısız geçişine sebep olacağından yer yer az ya da çok boyanmış bölgelerin oluşmasına neden olur. Dışarıdan içeriye boya banyosunun akışı, bobin yapısındaki gözeneklerin boyutunu azaltacak şekilde bastırır ve banyo geçişini yavaşlatır. İçeriden dışarıya akış ise bobinlerin genişlemesine ve banyonun rahat akmasına sebep olur. Bu nedenle boyama işlemi boyunca bobinlerden her iki yönde de akış sağlanmalıdır. Boya banyosunun geçtiği boruların boyu ne kadar kısa olursa sürtünmeden kaynaklı yavaşlama o kadar az olacaktır.
ARD İŞLEMLER
Bobinler boyandıktan sonra sıcak hava üflemeli makinelerde ya da infrared ısıtıcılarda kurutulur. Bobinler makineye tek tek elle beslenir.
BOBİN BOYAMANIN KULLANILDIĞI YERLER
Fantezi iplik yapımı da dâhil her türlü kumaş üretiminde kullanılır. Özellikle ipliği boyalı mamuller için kullanılan boyar maddelerin haslıkları yüksek olduğundan tercih edilir. Halı üretimde kullanılacak ipliklerde boyalı olarak tercih edilir.
ÇİLE BOYAMA
İplikler bobin hâlinde boyanabildiği gibi çile hâlinde de boyanabilir. Çile boyama ipliklerin geniş gevşek sarılmış hâlde boyanmasıdır. Çok sıkı bükümlü, high-bulk (farklı gerginlikte ipliklerin bükülmesiyle oluşturulan akrilik iplik) ipliklerin bobin hâlde boyanması zor olduğundan çile boyama yapılır. Çile boyamada bobin boyamaya nazaran daha uzun flotte kullanılır. Çile boyamada kullanılan üç çeşit makine vardır. Birinci tipi kabin şeklinde, ikinci tipi çilelerin askılara takılarak yapıldığı üniversal boyama kazanı, üçüncü tip ise püskürtmeli çile boyama makineleridir.
ÇİLE BOYAMA MAKİNELERİ
Üniversal boyama kazanlarında çileler bir çerçevede bulunan çubuklar üzerine asıldıktan sonra bir vinç aracılığıyla içerisinde boya çözeltisi bulunan dikdörtgen Şeklindeki bir kazana daldırılır. Kazanın alt kısmında delikli bir levha bulunur. Bu levhanın altında bobin ve elyaf boyama makinelerinde olduğu gibi ısı değiştirici eşanjör bulunur. Flotte sirkülasyonu bir pompa yardımıyla sağlanır. Bu makine elyaf ve bobin boyama makinelerine benzer.Kabin boyama makinesinde de tertibat benzerdir fakat makine dolaba benzer. Önden kapakları açılır ve dikdörtgen bir askı üzerine paralel yerleştirilmiş çubuklara materyal takılı bir şekilde dolabın içine yerleştirilir. Yine bu tip kazanların taban ve tavanında delikli ızgaralar vardır. Flotte sirkülasyonu aşağıdan yukarı ya da yukarıdan aşağıya olmak üzere iki yönlüdür.
Püskürtmeli makinelerde ise çileler üstü delikli özel çubuklara asılmakta ve boyama flottesi bu deliklerden ipliklere püskürtülmektedir. Bu işlem sırasında çilelerin asılı olduğu çubuklar döner ve aşağı yukarı hareket ederek ipliklerin her yerine boya alımı sağlanmaya çalışılır.
ÇİLE BOYAMA İŞLEMİ
İplik boyamada kullanılan en eski metotlardan biridir. Çileler belli uzunlukta halka şeklinde gevşek olarak sarılır. Çok kalın ya da çok ince olmamasına dikkat edilmelidir. Metraj iplik kalınlığına göre değişir. Bobin boyamaya göre daha maliyetlidir. Çileler paralel çubukların üzerine çerçevelere belli bir gerginlikte yerleştirilmelidir. Elastik liflerde ya da ıslandıkça çeken lifler için bir miktar avanslı besleme yapılır. Çile boyamada boyanın elyafa nüfuziyeti çok yüksektir. Çile boyamada makine kapasitesi düştüğünden üretim hızı yavaştır. Bobin boyamaya nazaran daha uzun flotte oranlarında çalışıldığı için boyar madde ve kimyasal tüketimi de fazladır.
ARD İŞLEMLER
Çile hâlinde boyanan iplikler santrifüj makinesinde fazla suyu alındıktan sonra çile hâlinde iplikler için özel olarak tasarlanmış kurutma makinelerinde kurutulurlar. Bu makinelerde çilelerin üzerine asılabileceği metal çubuklar bulunur, bu çubuklar sıcak hava üflemeli makine içerisinde özel taşıyıcılar sayesinde dolaştırılarak kurutulur.
ÇİLE BOYAMANIN KULLANILDIĞI YERLER
Çile boyama high-bulk iplik (farklı gerginlikte ipliklerin bükülmesiyle oluşturulan akrilik iplik) denilen ipliklerin, esnek ya da esnemeye müsait hassas ipliklerin boyanmasında kullanılır. Ayrıca el örgü ipliklerinin boyanmasında da kullanılır.
Yünlü Mamüllerde Ön Terbiye İşlemleri
Ön Terbiye İşlemi-Yıkama ( Yünlü Mamüllerde )
Ön Terbiye İşlemi-Karbonizasyon ( Yünlü Mamüllerde )
Ön Terbiye İşlemi-Ağartma ve Optik Beyazlatma ( Yünlü Mamüllerde )
Ön Terbiye İşlemi-Dinkleme ( Yünlü Mamüllerde )
Ön Terbiye İşlemi-Krablama ( Yünlü Mamüllerde )
Elastan Lifi
Son yıllarda insanların, giyim ihtiyaçlarında meydana gelen değişimler, kendi konfor ve zevklerine uygun, kaliteli ve aynı zamanda da sağlıklı ürünler talep etme eğilimleri, hem göze hitap eden hem de kullanım rahatlığı sağlayan ürünlere yönelimi arttırmıştır. Bu talep kumaş üretiminde ve buna bağlı olarak da iplik üretiminde değişik özellikteki ihtiyaçları ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyaç, tekstil endüstrisinde yeni ürünlerin elde edilebilmesi amacıyla, değişik yapı ve özelliklerde lifler kullanılarak değişik tekniklerle farklı yapılarda ipliklerin üretilmesine yönelik çeşitli çalışmaları tetiklemiştir. Bunun sonucu olarak da yeni lif türleri oluşturulmaya başlanmıştır. Tekstil lifleri içerisinde “elastan ya da spandex” olarak bilinen materyal de bu yeni nesil lif türlerinin bir grubunu oluşturmaktadır. Elastan lifi, şık görünüm, esneklik ve kullanım kolaylığı gibi özelliklere sahip bir liftir.
Deve ve Lama Elyafları
DEVE ELYAFI
Çok eskiden beri yük ve binek hayvanı olarak kullanılan develerin alt ince liflerinden ince kumaşların yapılabileceği ilk olarak İngiliz ordu subaylarından Thomas Hutton tarafından fark edilmiştir .
Dünyada iki cins deve bulunmaktadır. Tek hörgüçlü olan Arap ve Suriye develeri dromedary; ana vatanı Çin ve Moğalistan olan çift hörgüçlü develer ise bactrian develeri olarak adlandırılmaktadır .Dağlık bölgelerde çift hörgüçlü bactrian devesinden hem yük hem de binek hayvanı olarak yararlanılmaktadır.
Çift hörgüçlü bactrian develeri soğuk ve sert iklimlere dayanıklı iken, tek hörgüçlü Afrika develeri sıcak iklime ve çöl koşullarına daha iyi adapte olabilmektedir. Çeşitli iklim özellikleri gösteren Anadolu’da bu iki deve tipinin melezlenmesi ile Anadolu koşullarına uygun deve tiplerinin elde edildiği ifade edilmektedir .
Develer, dıştaki koruyucu kaba kıllar ve izolasyon sağlayan alt ince lifler olmak üzere iki farklı lif üretmektedirler . Tek hörgüçlü develer sıcak çöl bölgelerinde yaşadıkları için, bu develerdeki yumuşak alt ince liflerin miktarı azdır. Develer en çok Moğolistan, Türkistan, Çin, Hindistan (özellikle çöl bölgelerinde), Afganistan, İran, çeşitli Arap ülkeleri, Anadolu ve bir miktar da Balkanlar’da bulunmaktadır. Türkiye’de de önemli miktarda deve bulunduğu halde deve yünlerinden faydalanılması yaygın değildir. Develerin kaba liflerinden çuval, heybe, urgan ve çadır bezi gibi kaba mamuller yapılmaktadır. İnce lifler ise, çorap, kazak ve atkı gibi ürünlerin yapımında kullanılmaktadır.
LAMA CİNSİ ELYAFLAR
Güney Amerika lamaları, lama, alpaka, guanako ve vicunalar olmak üzere 4 farklı türü içermektedirler]. Alpaka ve Lama evcil, Vicuna ve Guanako ise yabanidir.
Yabani lama (guanako) lifleri
Guanako (Lama Guanicoe), Vicuna’dan daha fazla bir nüfusa sahip olup, dünya Guanako nüfusunun % 90’ından fazlası Arjantin’de, kalanı ise Şili ve Peru’da bulunmaktadır. Arjantin’de sayıları 550.000 olan Guanako’lar ülkenin güney bölümündedirler. Yetişkin hayvanlarda lif çapının, 16-22 mikron arasında olduğu ifade edilmektedir . Bu lifler genellikle yün lifi ile karıştırılarak kullanılmaktadır.
Lama lifleri
Lama (Lama glama) deve ailesinin evcil, sürü halinde yaşayan, Güney Amerika’da bulunan toynaklı bir türüdür. Lamalar İnkalar ve Güney Amerika’daki And Dağları’nın diğer yerlileri tarafından yaygın olarak yük hayvanı olarak kullanılmıştır .
Güney Amerika’daki lamaların çoğu Bolivya ve Peru’da bulunmaktadır. Arjantin ise lama sayısı açısından üçüncü sırada yer almaktadır. Lama lifleri arasında medullası bulunmayan lif oranı % 10’dan daha az olup, liflerin içerdikleri hava boşlukları sayesinde hafif ve iyi ısı izolasyon özelliğine sahip oldukları belirtilmektedir . Lama liflerinin sert, kaygan ve az kıvrımlı lifler olmaları nedeniyle, bu liflerden iplik üretimi zor olup, özel teknikler gerektirmektedir.
Lama liflerinin elastikiyetlerinin çok düşük olması nedeniyle, çorap gibi yüksek elastikiyetin istendiği ürünlerin yapımında kullanımları önerilmemektedir . Lama lif gömleklerinin, alpaka lif gömleklerine göre iki farklı lif tipi içermeleri ve daha kaba olmaları nedeniyle, alpaka lifleri tekstil sanayinde daha geniş bir şekilde değerlendirilmektedir.
Vikuna lifleri
Lamaların küçük bir kısmını teşkil eden Vicunalar, Peru’nun yüksek yaylalarında 5300 m’den yüksek bölgelerde yaşamaktadırlar. Vücut ağırlıkları 35-45 kg, yükseklikleri ise 85-90 cm kadardır. Vicunaların değerli liflerinden yararlanabilmek için, avlanmaları gerekmektedir.Lif çapları 10-15 mikron arasında değişen vicuna liflerinden üretilen iplik ve kumaşlar, özel hayvansal lifler içerisinde pazardaki en pahalı tekstil ürünlerdir. Ancak, kısa lif uzunluğu ve ince alt lifler arasından ölü liflerin ayrılması işleminin elle yapılıyor olması nedeniyle üretimleri oldukça zahmetlidir.
Angora Elyafı
Angora lifi özel bir hayvansal liftir.
Lüks doğal lifler sınıfına girmektedir ve oldukça pahalıdır.Pamuk ve yünle karşılaştırıldığında üretimi sınırlıdır. Angora lifi dünya hayvansal lif endüstrisinde 3. sırada yer almaktadır ve diğer hayvansal liflere göre oldukça farklı bir yapı sergilemektedir. Eğrilmesi için mutlaka bir uzmanlık gerekmektedir .
Angora tavşanı lifleri birçok yönden diğer yün liflerinden farklıdır. Sahip olduğu medullalı yapı, yumuşaklığını ve hafifliğini sağlar. Karışık bir tulup tipi vardır, içerisinde fırça gibi çok kaba lifler de bulunur. Bu liflerin bulunma durumu tavşanın tipine göre değişir ve çoğu zaman istenen bir özellik olarak görülmektedir. Bu karışık tulup yapısı lifin tavşanın üzerinde keçeleşmesini önlenmektedir ve ipliğe istenen hacmin verilmesine yardımcı olmaktadır . Daha alttaki lifler incedir, ortalama çapları 11-12 mikrondur. Ancak bir çok tavşan türünde ortalama lif çapını büyütecek özellikte lifler de bulunmaktadır.
Yoğunluk açısından yün (1,33 gr/cm³) ve pamuk (1,50 gr/cm³) ile karşılaştırıldığında 1,15- 1,18 gr/cm³ arasında düşük bir yoğunluğa sahiptir. Bu lifi kullanarak çok hafif ama sıcak tutma özelliği olan mamuller üretmek mümkün olmaktadır .Angora lifi, hem yünlü sistemde, hem de pamuklu sistemde eğrilebilmektedir. Angora lifiyle yün lifinin az miktarlardaki karışımı (%5-% 10), kumaşın tutumunu, dökümlülüğünü ve kabarıklığını geliştirmektedir. Yün lifine göre %30 daha incedir ve boyu daha kısadır. Bu nedenle kısa ştapel iplikçiliğinde kullanılması uygun olmaktadır. İpliği boyalı Angora/pamuk karışımları, tişört, süveter, kazak, pantolon, bluz vs. gibi yüksek moda ürünleri için kullanılabilir. %5’lik bir Angora / pamuk karışımı ürünün değerini %50 artırmaktadır. Yüksek moda ürünlerinde de bu değeri artırılmış ürünler oldukça fazla yer tutmaktadır. Ancak kaygan olduğu için bu lifi tek başına eğirmek çok zordur.
Genellikle diğer liflerle karıştırılarak kullanılmaktadır. Eğirme için mutlaka uygun bir harman yağı kullanılması gerekmektedir . Son yıllarda ülkemizde Angora tavşanı yetiştiriciliği ilgi çeken bir konu olmuştur. Ancak üreticiler elde ettikleri lifleri değerlendirmekte zorlandıkları için lifler ellerinde kalmış ve çoğu çiftlik kapanmıştır. Bu çalışmada amaç, ülkemizde yetişmesi için uygun şartlar bulunan Angora tavşanının lifinden yararlanma olanaklarının incelemesidir. Çalışma kapsamında Angora tavşanı lifinin kısa ştapel eğirme sisteminde pamukla karıştırılarak kullanımı için optimum eğirme şartları araştırılmıştır.Ankara Tavşanından elde edilen Angora yünü koyun yününe göre sekiz kat fazla ısı vermekte ve alerjiye de yol açmamaktadır. Ankara Tavşanının yününden yapılan korse dizlik iç çamaşırı fizik tedavi ve nevraljide kullanılan termal giysilerin dolaşım bozukluğu ve romatizma başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelmektedir.
Ankara Tavşanın öncelikli verimi yünü (Angora)’dür.
İkinci derecede et üçüncü derecede kürk/deri dördüncü derecedeki verimi gübre ve mezbaha artıklarıdır. Ankara Tavşanın öncelikli verimi yünü (Angora)’dür. İkinci derecede et üçüncü derecede kürk/deri dördüncü derecedeki verimi gübre ve mezbaha artıklarıdır.
Angora tavşanı lifi parlak, kaygan,yumuşak tutumlu ve yüksek ısı tutma özelliğine sahip özel bir lif olup, koyun yününden farklı olarak yıkama işlemine ihtiyaç duymamaktadır. Angora tavşanının alt lifleri kısa, ince ve yumuşak,üst lifleri ise uzun, daha kalın ve serttir.Angora içeren ürünler özellikle sağlık sektöründe tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Lif kohezyonunun düşük ve statik elektriklenmesinin yüksek olması nedeniyle %100 Angora lifinden iplik eğirmek oldukça zordur. Genellikle diğer liflerle karıştırılarak kullanılmaktadır. Angora tavşanında, yumuşak ince alt tabaka ve keçeleşmeyi önleyen kaba dış tabaka olmak üzere iki çeşit kıl tabakası vardır. Kullanılan lifler için ince lifler ortalama 15,7 mikron, kalın lifler ise ortalama 48,22 mikron inceliğinde olup lif uzunluğu ortalama 38mm’dir.
Dünyada Avustralya`dan Fransa`ya kadar birçok ülkede yetiştirilen ve sayıları milyonlarla ifade edilen Ankara Tavşanı anayurdundaki birkaç çiftlikte bine yakın bulunuyor.Ankara Tavşanı tarihi belgelere göre 1723 yılında Anadolu`da tamamen yok olmuştur. Almanya`da yaşayan gurbetçi bir vatandaş tarafından yeniden anayurduna getirilen Ankara Tavşanı kayseri`de bir çiftlikte yetiştirilmeye başlanmıştır. Ankara`da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`na ait bir enstitüde de yetiştirilen Ankara Tavşanının sayısı sadece 500-1000 arasındadır. Tesadüfen bulunulan bu ırkı anayurdunda yaygınlaştırma çalışmaları devam etmektedir.Çok değerli olan Ankara Tavşanı anayurduna kolay uyum sağlamıştır.
Ankara Tavşanı bir batında 4 ile 14 arasında yavru doğurur. 40 santimetreye kadar ulaşan yünü iki-üç aylıkken kırkılmaya başlar ve her hayvan yılda ortalama 1 kilo yün verir. Hafif ve yüksek ısı tutan özellikle angora kazak üretimi ve elektromanyetik etkisi nedeniyle romatizma hastalan için üretilen giyeceklerde kullanılan Ankara Tavşanının yünü altın değerindedir.Ankara Tavşanı yününe “Angora” denmektedir.Ankara Tavşanı yününden iplik elde edilen tek tavşan varyantıdır. Ağırlıklı olarak tekstil sanayinde kullanılır. Pazar durumu ve sanayicinin talepleri doğrultusunda yılda 4-5 kırkım yapılır.
Lif uzunluğu temizlik ve keçeleşme durumuna göre sınıflandırılır. Birinci sınıf yünler Kamgarn ikinci kalite yünler strayhgarn üçüncü kalite (kırpıntı) yünler de pamuk işleme tesislerinde iplik olarak işlenebilmektedir. Angora saf olarak işlenebildiği gibi ağırlıklı olarak %10-40 oranında diğer elyaflarla (kuzu yünü ipek sentetik vs.) karıştırılarak kullanılır. Angora elyafı medullalı olduğu için oldukça hafif ve yüksek ısı tutma özelliği olan bir yündür. Angora yünü olağanüstü bir kayganlık kapasitesine sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle gerek saf gerekse diğer elyaflarla karıştırılarak iplik haline getirilebilir. Yine bu özelliğinden dolayı iç ve dış giysilerin (kumaş fötr şapka kazak battaniye eldiven bere ve kayak kıyafetlerinin içinde elyaf olarak.) üretiminde kullanılır. Ayrıca ses dalgalarını çok iyi geçirdiği için havacılık alanında aranan bir üründür.
Bunun yanında Ankara Tavşanı yününden kuvvetli elektromagnetik etkisi dolayısıyla bu yünden hazırlanmış kumaşların romatizmalı hastalar için son derece yararlı olduğu bilinmektedir. İlk kırkım yaşı yaklaşık üç aydır. Ancak bu süre kışın daha da geç olabilir. İlk kırkımda elde edilen yünün kalitesi düşüktür. İkinci kırkım zamanında elde edilen yünün kalitesi arzu edilen düzeydedir. Ankara tavşanlarında yün verimi 18 – 36 aylık tavşanlarda en üst seviyeye ulaşır. Dört yaşından sonra yün verimi düşmektedir.Ankara tavşanlarında her üç ayda bir yani yılda dört kez kırkım yapılmaktadır. Yetişkin bir Ankara tavşanından yılda ortalama 1000 g kadar yün alınabilmektedir. Ankara tavşanlarında dişilerde ki yün verimi erkeklerden % 15 – 20 oranında daha fazladır ve en yüksek kalitede yün dişilerden elde edilir. Cinsiyetler arasındaki yün verimi farkı erkeklerin kısırlaştırılmasıyla azaltılabilir.
Kastre edilen erkek tavşanlarda yün verimi % 10 – 12 oranında artmaktadır. Kastrasyonun diğer bir avantajı da hayvanın davranışlarını değiştirmesidir. Böyle hayvanlar sessiz sakin bir hal alırlar ki bu da grup halinde barındırılmayı mümkün kılar. Ancak kastrasyon yün kalitesini etkilemez. gebelik ve laktasyon dönemleri yün verimini 1/3 oranında düşürür.Yazın elde edilen yünler sonbahar ve kışın elde edilenlere göre üç kat daha düşüktür. Yün verimi Haziran ayında en düşük Aralık ayında en yüksektir. Kışın alınan yünün uzunluğu yazın alınandan daha uzundur. Yüksek sıcaklıklarda (30 C) yünün miktarı ve kalitesi düşer 5 C gibi düşük sıcaklıklarda ise yün verimi artmaktadır ancak yem tüketimi de bununla birlikte yükselmektedir. Ayrıca canlı ağırlıkla yün verimi arasında pozitif bir ilişki vardır. Ağırlık arttıkça yün verimi artar.
Canlı ağırlığı 4 kg’dan büyük olanlarda yün verimi en yüksektir. Ayrıca yün miktarı kırkım sayısının artırılmasıyla yükseltilebilir.Ankara tavşanlarında yavrular yedi haftalık olunca taranmaya alıştırılırlar ve haftada bir kez tarakla dikkatlice taranırlar. Tarama yün kalitesini artırır. Tarağın kemikten olması tercih edilir. Tarama için yumuşak tel bir fırça da kullanılabilir. Yavrular altı aylık olunca yünün kalitesi istenilen ölçüye ulaşır. Bu zamana kadar da yavrular taranmaya alışmış olurlar. Ancak yapılan seleksiyon çalışmalarıyla Fransız Ankara tavşanlarını taramadan da kaliteli yün elde etmek mümkündür. Ancak İngiliz Ankara tavşanları tımara ve taranmaya ihtiyaç duyarlar. Yün makas elektrikli veya el kırkım aletleriyle yapılan kırkımla veya yolma yöntemiyle elde edilir. Ancak kırkım tekniği ile yün elde etmek fazla acı vermemesi dolayısıyla daha az stresli olması soğuğa karşı daha iyi bir koruma sağlaması daha az emek ve zaman harcanması kısa kırkım aralıkları ile daha fazla yün elde etme olanağı vermesi gibi nedenlerle yolma tekniğinden daha çok tercih edilir. Makasla yapılan kırkımda elde edilen kırpıntı yün oranı (10 mm’den kısa) fazladır.
Bu değersiz yün kırpıntıları kırkımdan sonra yapılan düzeltmelerden kaynaklanır. Ayrıca kırkım sırasında deriye zarar vermemeye özen gösterilmelidir. Özellikle memeler yaralanmaya karşı son derece hassastır. Elektrikli kırkım aletleriyle kışın ısı izolasyonunu sağlamak için deri üzerinde en az 3 mm uzunluğunda yün bırakılabilir. Bir tavşanın kırkılması için 10 – 20 dakikalık bir zaman yeterlidir. Dolayısıyla elektrikli kırkım aletleri ile iş gücü ve zamandan tasarruf sağlanır. Yolma işleminde ise sadece kalın uçlu tam olgunlaşmamış kıllar alınır.
Bu da yünün kaba görülmesine neden olur. Ayrıca yolma yönteminde ısı izolasyonu daha düşüktür. Bu işlem yaklaşık 30 – 40 dakika sürmektedir. Çin’de yünlerin parmaklar arasında sıkıştırılıp çekilmesi şeklinde uygulanan yolma tekniği uygulanmaktadır. Ayrıca son yıllarda Fransa’da mimosin içeren ve epilasyona neden olan yiyecekler (Lagodendron) yedirilerek kıl folliküllerinin bağlantıları zayıflatılarak yün elde edilmektedir. Epilatör etki gösteren yiyecekleri yiyen tavşanlarda yünler ucu 5 cm kadar olan özel testere uçlu bıcaklar (bıcakların ucuna kıllar sarılıp bıçağın çekilmesiyle) veya taraklar yardımıyla her 100 günde bir yapılan yolma tekniği ile elde edilmektedir. Bu tip yün elde etme tekniğinde yün çok kısa zaman içinde toplanmaktadır ve elde edilen yünün kalitesi de artmaktadır.
Ancak tüm yünler döküldüğü için tüy dökümünden sonra soğuk şokunun önlenmesi için hayvanlar birkaç gün içi saman dolu sandıklarda tutulmalıdırlar. Özellikle 20 oC’den daha düşük sıcaklıklarda kırkımdan sonraki ilk hafta bir şok dönemi ve daha sonra yem tüketiminde ani bir yükselme görülür. Kırkım şoku ve stresi ile birlikte yem tüketimi iki katı artar. Bu durum metabolizmayı zorlar ve kan dolaşımında bozukluklara neden olur. Pastörella gibi kronik hastalıklar akut hale geçer ve sonuç olarak ölümler meydana gelir. Ankara tavşanlarında görülen ölümlerin % 50 veya daha fazlası kırkımdan sonraki ilk haftada ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle tavşanlıklarda kırkım öncesi 15 santigrat derecede kırkım sonrası 25 santigrat derecedeki optimum sıcaklıklar sağlanmalıdır. Yünün parlaklığı özgül ağırlığı yumuşaklığı elastikiyeti kılın uzunluğu ve çapı keçeleşme kemp kıl ve kirlilik oranı yünün kalitesini belirleyen unsurlardır. Tavşan yünü dört kalitede sınıflandırılabilir.
Birinci kalite yün kendi içinde iki alt sınıfta değerlendirilir :
- 1A kalite yün 6 cm’den uzun temiz parlak yumuşak ve dümdüz (ok gibi) yündür.
- 1B kalite yün 6 cm’den uzun temiz parlak yumuşak ve dalgalı yündür.
- İkinci kalite yün 3-6 cm arasında temiz parlak ve yumuşak yündür
- Üçüncü kalite yün keçeleşmiş yündür.
- Dördüncü kalite yün kirli yündür ve bu yün satılmaz.
Bir tavşandan bir kırkımda dört kalite yün de elde edilmektedir. Elde edilen yün birkaç gün havalandırılır ve kalitesine göre sınıflandırılırlar. Yün nemsiz ve güvesiz bir ortamda uzun yıllar saklanabilmektedir. İplik fabrikalarına satılmak amacıyla yün en az 300 – 400 kg’lık sıkıştırılmış balyalar halinde saklanır.
Alpaka Lifi
Ticarette “Alpaka Yünü” diye anılan tekstil endüstrisinde özel bir yer işgal eden alpaka lifleri, Lama ailesine mensup olan Alpaka (Lama pacos)’dan elde edilmektedir. Alpakalar Güney Amerika’nın batı kıyılarında uzanan And dağlarının 3000 m. yüksekliğinden başlayıp sarp bölgelerine kadar çıkan yüksek yaylalarında yaşamaktadır .Buralarda sıcaklık gün içinde -25ºC ile +18ºC arasında değişmektedir. Yetişkin bir alpaka 65-80 kg. ağırlığındadır ve lüks lif elde edilen birçok diğer memeliden farklı olarak alpakalar, Ankara keçisi ve koyun gibi, tek tip life sahiptirler, yani kaba kıllar ve alt ince lifler olmak üzere iki farklı lif üretmezler .
Alpakalar evcilleştirilmiştir ve Lama ailesine mensup hayvanlar arasında tekstil endüstrisi açısından en önemli olanıdırlar Alpakaların, kabarık tüyleri vücutlarından dışarıya çıkan Huacaya ve tüyleri heybetli görünüme sahip saç lüleleri seklinde vücutlarından sarkan Suri olmak üzere, iki farklı türü vardır . Suri’lerin tüyleri soğuğa karsı daha az izolasyon sağlayabildiğinden, bu hayvanlar Güney Amerika’nın sert dağ iklimine karsı daha az dayanıklıdırlar. Bu nedenle Suri türü daha az bulunmaktadır ve Alpaka popülâsyonunun %19-20’sini oluşturmaktadırlar. Ancak Suri’lerin lifleri daha uzun ve ipeğimsi olduğu için daha pahalıdır .
Kaşmir Elyafı
Kaşmir keçisinden elde edilir( Tibet keçisi ) .Kaşmir şalları Hindistan'ın kuzeyinde Kaşmir Dağ vadilerinde yetiştirilen keçilerden elde edilen yünlerden elde edilir. Kaşmir keçisi Tiftik keçisinden biraz daha küçüktür.Keçide düz,kalın ve uzun kıl örtüsü,altında ince bir alt kıl örtüsü mevcuttur. İnce kıllar taranmak suretiyle keçinin vücudundan toplanır.Rengi doğal olarak beyaz,gri ve mor renklerde veya karışımları olur.
Kaşmir lifinin yapısı merinos yünlerine çok benzer. Pulumsu yüzey, korteks ve medula tabakalarından oluşmuştur. Kaşmir yünün rengi; beyaz, sarı, bej, kurşuni, kahverengi ve siyah renklerinde olabilir. Bir hayvandan ancak 200 – 250 gram yün alınabilir. Yağ, kir ve bitkisel artıklarından temizlendikten sonra 100 – 150 gram yün kalır.
Bu bakımdan çok pahalı bir elyaftır. Kaşmir yünü mikroskop altında boyuna incelendiğinde, yün lifinde olduğu gibi örtü hücreleri daha az belirgin, kalkık şekilde değildir. Pullar geniş ve ince yapılıdır. Bu özellik tiftiğin yünden daha parlak olmasını sağlar. Enine görüntüsü ise hemen hemen yuvarlak, daireler biçimindedir. Pul tabakasının çok ince olması dolayısıyla bazlara karşı hassastır. Sıvıları emme kabiliyeti yüksektir. Tüy inceliği 14 mikrondur. Kaşmir keçileri beyaz'dan gri'ye , kahve'den siyah'a çalar renktedir. Kaşmir keçisinde 2 çeşit tüy yapısı bulur. Üst tüyler ortalama 10-30 cm arasındadır. Alt tüyler 4-6 cm'dir. Kaşmir keçisi bu alt tüyleri için yetiştirilir. Kaşmir keçilerinin kulakları sarkıktır. Boynuzları kıvrık yapıdadır. Genelde sakin yapıya sahip olmalarına rağmen liderlik mücadelesi için kavga ederler. Tırmanmayı ve zıplamayı çok severler.
Üstteki kaba liflerden; battaniye, ip, çuval, kilim ve urgan yapılır. Alt tabakadaki ince liflerden ise; kadın ve erkek kumaşları, spor ceket, palto, ipek kaşmir kadifelerin yapımında kullanılır. Yerel giysilerde şal, atkı, kuşak yapımında kullanılır.
Kaşmir kumaşının nemi emme oranı çok yüksektir. Kaşmir en hafif doğal tüy özelliğine sahiptir. Kaşmir yününden elde edilen kumaşlar diğer yünlere göre 6 kat daha sıcak tutar. Kaşmir kumaşına daha dayanıklı ve yumuşak hissi verebilmek için kaşmir ipliğine %25 ipek katılır.
Gerçek kaşmir kumaşında bulunan özellikler;
1-Kaşmir kumaşından elde edilmiş ürünü esnetip bıraktıktan sonra hemen eski halini alır.
2-Saf kaşmir vücutta batmalara ve kaşınmalara sebep vermez.
3-Saf kaşmir kullanıldıkça mutlaka tüylenme yapar
Hindistan Cevizi Elyafı ve Kapok Elyafı
Kapok adı verilen ağacın meyvelerinden görünümü pamuğu andıran bir lif çıkarılır. Anayurdu Amerika'nın tropik kesimleri ile Batı Hint Adaları olan bu ağaç (Ceiba pentandrd) günümüzde başta Cava olmak üzere, Filipinler, Malezya ve Sri Lanka gibi bazı Asya ülkelerinde lif elde etmek için yaygın olarak yetiştirilir. Genel olarak ekvatorun 15 derece kuzey ve güneyinde kalan bölgeler iyi kapok ürünü elde edilen bölgelerdir.
Deniz seviyesinden 450 metreye kadar yükseklikte yetişenleri en fazla verim ve en iyi kalite ürün verenlerdir. Kapok ağacı gövdeye hemen hemen dik olarak yerleşen dallarıyla oldukça iri bir görünüm sergiler. Beyaz ya da pembe renkli kapok çiçekleri yarasaların yardımıyla tozlaştıktan sonra koza biçimindeki iri meyvelere döner. Yaklaşık 15 cm uzunluktaki kapok meyvelerinin içinde çok sayıda tüylü tohum bulunur. İşte bu tüyler meyvelerden çıkarılıp lif olarak değerlendirilir. Bunun için önce meyveler sopalarla kırılarak açılır, daha sonra tohumlar bir sepete yerleştirilip hızla karıştırılır; bu darbelerin etkisiyle lifler koparak sepetin dibinde toplanır.
Kullanım yerleri
1-Hafif olduğundan, yatak, yastık yapımında ve dolgu maddesi olarak kullanılır.
2-Pilot elbiselerinin yapımında kullanılır.
3-Nem ve su çekme özelliği çok az olduğundan, can yeleklerinde ve can simitlerinde kullanılır.
4- Hafif ve ses izolatörü olması nedeniyle uçaklarda bu özelliklerinden yararlanılmaktadır.
HİNDİSTAN CEVİZİ ( KOKOS ) LİFİ
Kokos lifleri, Hindistan cevizi meyvesinin üstünü örten lifli tabakadan elde edilir.
Seylan, Hindistan ve Pakistan da yetiştirilir. Üretimi için hindistancevizi kabukları nehirlerde 6–12 ay bekletilir. Bu süre içinde kabuklardaki çamurlar gider; odunsu hücreleri liflere bağlayan yapışkan madde bozunur ve lifler birbirinden ayrılacak hale gelir.
Bu kabuklar kurutulur ve odun tokmaklarla dövülür. Sonra temizlenerek kaba, uzun, ince ve kısa lifler sınıflandırılarak ayrılır.Açıktan koyu kahveye giden renklerde, sert fakat esnekliği fazla olan lifler elde edilir.Koko lifleri, iplik haline getirilip; parlak renkli koko hasırlarının yapımında, çuval ve gemi halatı imalinde kullanılır. Sert olanları paspas ve fırça olarak üretilir. Suya karşı dayanıklıdır.
Yün Elyafı
- S Değerleri Mikron (µ)cinsinden ortalama çap
- 80’s 18.8 mikron
- 70’s 19,7 mikron
- 64’s 20,7 mikron
- 60’s 23,3 mikron
- 58’s 24,9 mikron
- 56’s 26,4 mikron
- 50’s 30,5 mikron
- 48’s 32,6 mikron
- 46’s 34,0 mikron
- 44’s 36,2 mikron
- 40’s 38,7 mikron
- 36’s 39,7 mikron
YÜN LİFLERİNİN HİSTOLOJİK YAPISI ve ÖZELLİKLERİ
Gelişmesini tamamlamış bir yün lifin enine kesiti mikroskop altında incelenecek olursa, bunun üç tabakadan meydana geldiği görülür. Bu tabakalar dıştan içe doğru kütikula, korteks ve medulladır. Her tabaka kimyasal ve histolojik yapı bakımından birbirinden farklıdır.
Kütikula, lifin çevresini kaplayan pulcuk şeklindeki örtü hücrelerinden meydana gelen ince bir zardır. Kütikulayı oluşturan pulcuklar veya örtü hücreleri çeşitli liflerde, hatta bir tek lif üzerinde bile farklı şekil ve boyutlara sahip olabilir.
Korteks tabakası yün liflerinin asıl maddesini teşkil eder. Merinos yünü gibi, ince liflerin içi tamamen bu tabaka ile doludur. Lifler tüm fiziksel ve kimyasal özelliklerini bu tabakadan alırlar. Bu tabakanın ilk bakışta iğ şeklinde uzunca, az veya çok bükülmüş ve boynuzlaşmış hücreler içerdiği görülür. Bu hücrelerin yapı taşları amino asitlerdir. Amino asitler, poli peptit halkalar halinde birleşerek makro molekülleri oluştururlar. Aslında bunlar birleşirken önce protofibriller ve bunlardan da mikrofibriller meydana gelir. En son da mikro fibriller birleşerek makro fibrilleri oluştururlar.
Medulla ise kaba liflerin orta kısımlarını dolduran kısımdır. Medulla içeren liflere daha çok yerli koyunlarımız gibi pirimitif koyunların yapağılarında(yünün üzerinde bulunan yün yağı, ter maddeleri ve deri döküntüleri) rastlanır. Bu tür lifler kaba ve kalın oldukları gibi, Medulla korteks tabakasının büyük kısmını işgal ettiğinden böyle lifler iyi boya tutmazlar.
Sisal Elyafı ve Kenevir Elyafı
Örme Soruları
1. Örme makinesinin ilk olarak keşfi hangi yılda yapılmıştır?
A) 1841 B) 1589 C) 1489 D) 1870
2. Örme iğneleri, platinler, kilit mekanizması ve çelik tablası örme makinelerinin hangi elemanlarıdır?
A) Cağlık elemanı B) Yağlama elemanları C) Örücü makine elemanları D) Kontrol ve güvenlik elemanları
3. Aşağıdakilerden hangisi, atkılı örme makinelerinde kullanılan iğne türlerinden biri değildir?
A) Esnek uçlu iğne B) Delikli iğne C) Sürgülü iğne D) İki ucu kancalı dilli iğne
4. Çözgülü örmede ilmeği oluşturan makine elemanı hangisidir?
A) Delikli iğneler B) Dilli iğneler C) Baskı platinleri D) İğne rayları
5. Örme makinelerinde örme sırasında iğnelerin seçilmesini ve hareket ettirilmesini hangi örücü eleman sağlar?
A) Kilit mekanizması B) Makine iskeleti C) Platinler D) Mekikler
6. Aşağıdakilerden hangisi örgü elemanı değildir?
A) İlmek B) Askı C) Atlama D) İğne
7. Düz örme makinelerinde doku çekimini sağlayan eleman hangisidir?
A) Kasnak B) Merdane C) Dişli D) Mil
8. Aşağıdakilerden hangisi atkılı örme sisteminde düz ilmeğin ifadesidir?
A) Sol ilmek B) Sağ ilmek C) Açık ilmek D) Kapalı ilmek
9. Aşağıdakilerden hangisi, çözgülü örme örgü elemanıdır?
A) Sağ ilmek B) Sol ilmek C) Açık ilmek D) Askı
10. Aşağıdakilerden hangisi, tek plaka örme kumaş yüzeyini ifade eder?
A) R/R B) R/S C) L/L D) R/L
11. L/L Örme yüzeyleri aşağıdakilerden hangisi ifade eder?
A) Kumaş yüzü ve tersi sol ilmek görünümlüdür.B) Kumaş yüzü ve tersi sağ ilmek görünümlüdür.C) Kumaş yüzü sol ve tersi sağ ilmek görünümlüdür.D) Kumaş yüzü sağ ve tersi sol ilmek görünümlüdür.
12. R/R Örme yüzeyleri aşağıdakilerden hangisi ifade eder?
A) Kumaş yüzü ve tersi sol ilmek görünümlüdür.B) Kumaş yüzü ve tersi sağ ilmek görünümlüdür.C) Kumaş yüzü sol ve tersi sağ ilmek görünümlüdür.D) Kumaş yüzü sağ ve tersi sol ilmek görünümlüdür.
13. Örme kumaşlarda iplik, örme kumaş yüzeyinde hangi şekilde görülür?
A) Atkı B) İlmek C) Çözgü D) Yatay
14. Triko örme kumaşlar hangi makinelerde üretilir?
A) Dokuma makinelerinde B) Çözgülü örme makinelerinde C) Düz örme makinelerinde D)Yuvarlak örme makinelerinde
15. Aşağıdakilerden hangisi atkılı örme sistemli makinelerdendir?
A) Çözgülü örme makineleri B) Rachel örme makineleri C) Yuvarlak örme makineleri D) Dokuma makineleri
16-. Örme kumaşların esnek olmasını sağlayan faktör aşağıdakilerden hangisidir?
A) İplik düzgünsüzlüğü B) Makine inceliği C) İplik numarası D) İlmek yapısı
17. Aşağıdakilerden hangisi, çözgülü örme sistemli makinelerdendir?
A) Dokuma makineleri B) Rachel makineleri C) Düz örme makineleri D) İnterlok makineleri
18. Çözgülü örme sistemli kumaşların esnekliğinin dokuma kumaşlara yakın olmasının nedeni hangisidir?
A) Platin yapısı B) Makine inceliği C) İlmek yapısı D) İğne yapısı
19. Aşağıdakilerden hangisi düz örme kumaşların kullanım alanı değildir?
A) Kazak B) Mayo C) Kaşkol D) Hırka
20. Endüstriyel alanda en yaygın kullanılan örme kumaşlar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dokuma kumaşlar B) Çözgülü örme kumaşlar C) Düz örme kumaşlar D) Yuvarlak örme kumaşlar
21. İlmek gövdesi ilmek başının altından geçiyorsa bu ilmek yapısına ne denir?
A) Düz ilmek B) Ters ilmek C) Kapalı ilmek D) Açık ilmek
22. Tek iplikle enine ilmek sıralarıyla oluşturulan örme sistemi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Jakarlı örme sistemi B) Atkı örme sistemi C) Trikot örme sistemi D) Çözgü örme sistemi
23. Aşağıdakilerden hangisi bir ya da daha fazla iplikten oluşan ve iç içe geçen ilmeklerden meydana gelen tekstil yüzeyleridir?
A) Tafting B) Halı C) Dokuma D) Örme
24. Hangi ilmek türünde ilmek gövdesi bir alttaki ilmek başının üstünden geçer?
A) Düz ilmek B) Ters ilmek C) Askı D) Atlama
25. Penye örme kumaşlar hangi makinelerde üretilir?
A) Dokuma makinelerinde B) Çözgülü örme makinelerinde C) Düz örme makinelerinde D) D)Yuvarlak örme makinelerinde
26. Dokuma ve örme kumaşlar esneklik olarak kıyaslandığında aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Dokuma kumaşlar daha esnektir. B) Örme kumaşlar daha esnektir. C) Örme kumaşların esnekliği yoktur. D) Dokuma kumaşlarla örme kumaşların esnekliği aynıdır.
27. Aşağıdakilerden hangisi ipliği örücü elemanlara yönlendiren atkılı örme makine elemanıdır?
A) Doku çekim sistemi B) Çelikler C) Platin D) Mekik
28. Aşağıdakilerden hangisi örücü makine elemanı platinin görevidir?
A) İpliğe yön vermek B) İğneye ilmek oluşumunda yardımcı olmak C) İplik beslemek D) Doku çekimi yapmak
29. Aşağıdakilerden hangisi iğnenin sembolik şeklidir?
A) Dik çizgi B) Üçgen C) Kare D) Yatay çizgi
30. Aşağıdakilerden hangisi örücü makine elemanlarından biri değildir?
A) İğne B) Askı C) Platin D) Mekik
31. Aşağıdakilerden hangisi LL yüzeylere örnek kumaşlardandır?
A) Haroşa B) İnterlok C) Ribana D) Süprem
32. Aşağıdakilerden hangisi ilmeğin kısımlarından biri değildir?
A) Baş B) Gövde C) Parmak D) Ayak
33. İpliğin yatay olarak kumaşın bir kenarından, diğer kenarına doğru kumaş eni boyunca yönlendiği ve örücü elemanlar tarafından atılan ipliğin ilmek formuna getirildiği sökülebilir yapıya ……………………………denir.
34.. Düz örme makinelerinde üretilen, atkılı örme sistemli kumaşlara ……………….denir.
35. RL düz örgü ile üretilmiş kumaşların bir tarafında yalnızca düz …., diğer tarafında ise yalnızca …… ilmekler görülür.
36. Örme kumaşın yüzü ve tersi sol ilmek (L) görünümlü ise bu yüzeylere… yüzey denir.
37. Ribana ve interlok makinelerinde iğne yatakları ve iğneler birbirlerine dik ve karşılıklı olarak yerleştirildikleri için bu makinelerden üretilen kumaşlar ………………..
38. Yuvarlak örme makinelerinde bir uzun, bir kısa olarak düzenlenmiş tek ucu kancalı iğneyle yapılan kumaşlar …………..örgü ile örülür.
39. ………………..çift plakada yapılmasına karşın tek katlı bir kumaştır.
40. Örme kumaşlar, örgü yapısı nedeniyle ……………………göre esnek kumaşlardır.
41. Raşel, trikot, kroşet ve diğer çözgülü örme makinelerinde üretilen kumaşlara ……….………………denir.
42. …………, iki set çözgü ipliğinden yapılan en basit kumaştır.
43. …………… örgüde ön ve arka yüzündeki ilmeklerin her ikisi de sağ (R) ilmektir.
44. ……………..; çözgü ve atkı ipliğinin belli bir düzene göre birbirleri ile bağlantılar yaparak oluşur.
45. Enine yönde elastikiyeti en yüksek olan kumaşlar ……………. örgü ile örülmüştür.
46. …………………………yapısı nedeniyle raşel makinelerine göre daha hızlı çalışır.
47. Trikot çözgülü örme makinesinin desenlendirme olanakları …………………..nazaran daha düşüktür.
48. ……………………………..ipliğin yönü, kumaşın eni yönündedir.
49. …………………………….. ilmek oluşturan her iplik, kumaşın boyuna doğru zikzak yaparak gider.
50. Tek iplikli örme kumaşlar ………………………. göre daha hacimli, yumuşak ve dökümlüdür.
51. Örme kumaş üretimi ………………….. göre daha hızlıdır.
52. Dokuma kumaşlar, ……………………. göre daha çabuk buruşurlar.
53. Aşağıdakilerden hangisi desenlendirmeye en fazla olanak tanıyan örgüdür?
A) Haroşa örgü B) İnterlok örgü C) Süprem örgü D) Ribana örgü
54. Renklerin kısım kısım seçildiği, çok renkli örme tekniği ile üretilen düz örme kumaşlara ne denir?
A) Strüktür jakarlı düz örme kumaşlar B) Renk jakarlı düz örme kumaşlar C) İntersia düz örme kumaşlar D) Düz düz örme kumaşlar
55. Düz örme kumaşların üretiminde genellikle hangi iplikler kullanılmaktadır?
A) Sentetik iplikler B) Filament iplikler C) Pamuk iplikler D) Yün ve yün karışımı iplikler
56. Aşağıdakilerden hangisi yuvarlak örme kumaşların yapılara göre sınıflandırılması değildir?
A) Plaka sayılarına göre sınıflandırma B) Kullanım alanlarına göre sınıflandırma C) Örgü yüzey görünüşlerine göre sınıflandırma D) Makine çaplarına göre sınıflandırma
55. Aşağıdaki kumaşlardan hangisi çift plakalı yuvarlak örme makinelerinde üretilen kumaşların ve bunların varyasyonlarının üretimi için tasarlanmış kumaşlardan değildir?
A) RL düz örgü B) RR ribana C) RR interlok D) LL haroşa
56. En çok elastikiyetleri ile tanınan kumaşlar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düz örgülü kumaşlar B) Ribana kumaşlar C) İnterlok kumaşlar D) Haroşa kumaşlar
57. Çift plakada yapılmasına karşın tek katlı olan kumaş aşağıdakilerden hangisidir?
A) Haroşa B) İnterlok C) Süprem D) Ribana
58. Yuvarlak örme makinelerinde üretilen kumaşların genelde kullanım alanları nelerdir?
A) Döşemelik B) Çarşaf C) İç giyim D) Halı
59. Aşağıdakilerden hangisi genel örme kumaşlarının çeşidi değildir?
A) Franse B) Trikot C) İntersia D) Tuch
60. Raporu üç iğne ile gerçekleştirilen çözgülü örme kumaş aşağıdakilerden hangisidir?
A) Milanse B) Simpleks C) Samt D) Tuch
61. ( ) Örme kumaştaki delik ve patlak hataları, makinede çalışan işçi kaynaklı bir hatadır.
62. ( )Ham kumaş yüzeyindeki boyuna çizgi hataları iğne veya platin kaynaklıdır.
63. ( )Farklı harmana sahip iplikler bir arada kullanılırsa kumaşta enine çizgi görünümlü hata oluşur.
64. ( )İğne ve dilin eğilmesi kumaş yüzeyinde boyuna yönde hata oluşumuna neden olur.
65. ( )Makine düzenli temizlenmediği takdirde elyaf uçuntuları kumaş yüzeyinde hataya neden olur.
66. ( )İplik gerginliğinin iyi ayarlanmaması çift ilmek nopen (askı-fang) hatasına neden olur.
67. ( )Örme kumaşlardaki hatalar kalite kontrol masasında incelendikten sonra belirlenir.
68. ( )İpliklerin ilmek durumlarının bozulup aşağıya doğru biçimsiz bir şekil alması ilmek kaçığıdır.
69. ( )Örme makinesinde çalışan elemanın hatalar konusunda eğitime ihtiyacı vardır.
70. ( )Üretimden kaynaklanan hataların en aza indirilmesi için giderilme çarelerinin bilinmesi gerekir.
71. ( )Eskimiş, kırılmış arızalı iğneler değiştirilip yeni kullanılmamış iğneler takıldığında kumaş yüzeyindeki görünüm değişmez.
72. ( ) Makinede çalışan elemanın kumaş topu çıktıktan sonra may ayarlarının yeniden ayarlaması gerekir.
73. ( ) Örme kumaş yüzeyinde oluşan hatalar anında düzeltilebilir.
74. ( ) Örme kumaşlarda depolamanın kumaş çekmeleri üzerinde büyük etkisi vardır.
75. ( ) Örme kumaştaki ilk yıkamadan sonraki boyutsal değişime çekme adı verilir.
76. ( ) İlmeklerin boyutları büyüdükçe daha kalıcı stabil yapıda kumaş oluşur.
77. ( ) İlmek yapmak için kullanılan ipliğin azalmasıyla kumaş eninde daralma oluşur.
78. ( ) Örme kumaşın depolanması esnasında üzerine çok fazla yük binmesi sonucu kumaş yüzeyinde kırık izleri oluşur.
79. ( ) İlmek çubuklarının birbirine 90º’lik açılarından sapma göstermesi may dönmesi olarak adlandırılır.
80. ( ) Örmede kullanılan ipliğin büküm yönü, ilmeğin yatış yönünü belirler.
81. ( ) Örgü çekmeleri kullanım sırasında özellikle ilk yıkamadan sonra örme mamulünün boyutlarının değişmemesidir.
82. ( ) Örme işlemi sırasında kumaşa uygulanan gerilmelerin etkisi ilmek şeklini değiştirmez.
83. Aşağıdakilerden hangisi örme makinesi kaynaklı örme kumaş hatasıdır?
A) İplik abrajı B) Kesikli enine çizgi C) Delik ve patlak D) İğne ayağının kırılması
84. Aşağıdakilerden hangisi örmeden kaynaklanan yüzeysel hata gurubuna girer?
A) Su lekesi B) Karga ayağı C) Renk çıkması D) May dönmesi
85. Aşağıdakilerden hangisi iplik kaynaklı bir örme hatasıdır?
A) Çekmezlik B) Desen kayması C) Delik ve patlak D) Gevşeklik
86. Aşağıdakilerden hangisi işçi ve usta kaynaklı bir hatadır?
A) Renk akması B) Aşırı en ve boy daralması C) Kumaş çekmesi D) Makine ayarsızlığı
87. Farklı numaradaki veya farklı partilerin ipliklerinin karışması nedeniyle örme kumaşın eni boyunca oluşan hata aşağıdakilerden hangisidir?
A) İplik abrajı B) Kesikli enine çizgi C) Kalın iplik D) Elyaf uçuntusu
Krep Örgüsü Soruları
S.1. ( ) Krep örgü denince ana örgülerden türetilen düzgün yapılı bir örgü akla gelir.
S.2. ( ) Krep örgülü kumaşların yüzeyleri, pürüzlü ve kabarık bir yapıya sahiptir.
S.3. ( ) Krep örgülü kumaşlar yumuşak tutumlu ve dökümlü kumaşlardır.
S.4. ( ) Krep örgüleri düzenli çözgü hareketlerinden oluşur.
S.5. ( ) Krep örgülerde çözgü ve atkı ipliklerinde uzun atlamalara rastlanmaz.
S.6. ( ) Motif çevirerek elde edilen krep örgülerin rapor alanı, seçilmiş olan motif büyüklüğündedir.
S.7. ( ) Motifi sağa çevirerek krep örgü çizimi için motif, sol alt köşedeki alan içine yerleştirilir.
S.8. ( ) Motifi sağa çevirerek krep örgü çizimi için motif, 90 derecelik açılarla çevrilmelidir.
S.9. ( ) Bağlantı noktasına motif ilavesi ile elde edilen örgülerde ana örgü olarak bezayağı örgüsü tercih edilir.
S.10. ( ) Örgünün rapor alanı, kullanılan ana örgü rapor alanı kadardır.
S.11. ( ) Motif ilavesi sadece çözgü istikametinde bağlama noktası ilave edilerek gerçekleştirilir.
S.12. ( ) Örgüdeki hareketleri yer değiştirerek elde edilen krep örgülerinde dimi örgüsü tercih edilir.
S.13. ( ) Rapor alanı seçilen örgü alanının iki katıdır.
S.14. ( ) Örgü hareketi sadece çözgü yönünde değiştirilebilir.
S.15. ( ) Krep örgülü kumaşlar yüksek büküme sahip ipliklerle, bezayağı örgülü kumaş dokumak suretiyle de elde edilir.
S.16. ( ) Krep örgülü kumaşlar basit yapılı ve kolayca tespit edilebilen örgüye sahiptir.
S.17. ( ) Bağlantı noktalarına motif ilave edilerek elde edilen krep örgülerinde ana örgü olarak atkı sateni tercih edilir.
S.18. ( ) Krep örgülü kumaşlar yumuşak ve dökümlü bir yapıya sahip olduklarından genellikle bayan giysilik kumaşların üretiminde tercih edilir.
S.19. ( ) Motifi sola çevirerek krep örgü çizimi için motif, sağ alt köşedeki alan içine yerleştirilmelidir.
S.20. ( ) Karışık tahar uygulamasıyla elde edilen örgülerde dimi örgü raporu tercih edilir.
S.21. ( ) Bağlantı noktasına motif ilavesi sadece atkı istikametinde yapılarak krep örgüsü oluşturulur.
Elektronik Düz Örme Makinesi Soruları
Aşağıdakiler doğru ve yanlış sorularıdır
S.1. (Y ) Düz örme makinelerine desen yalnızca flash bellekle yüklenir.
S.2. (D ) Örgü alanı; desen programında yer alan başlangıç ve bitiş iğnelerinin arasını temsil eder.
Dar Dokuma soruları
1. (Y ) Dar dokuma lastikler enine yönde çok fazla esner.
2. (D ) Dar dokuma lastiklerin çözgü ipliklerinin arasına elastik iplikler yerleştirilmiştir.
Çerçeve Gücü Teli Soruları
PROBLEM 1
ÇTS = 640
Örgü Çözgü Raporu : 32 tel
Örgü raporunda kullanılan çerçeve sayısı : 12
Yukarıdaki şekilde 1 rapor içerisinde her çerçevede bulunması gereken gücü teli verilmiştir. Buna göre her çerçeveye düşen gücü teli adedi nedir ?
PROBLEM 2
ÇTS = 1280
Örgü Çözgü Raporu : 32 tel
Örgü raporunda kullanılan çerçeve sayısı : 12
Yukarıdaki tabloda 1 rapor içerisinde her çerçevede bulunması gereken gücü teli verilmiştir. Buna göre her çerçeveye düşen gücü teli adedi nedir ?
PROBLEM 3
ÇTS = 3200
Örgü Çözgü Raporu : 32 tel
Örgü raporunda kullanılan çerçeve sayısı : 7
Yukarıdaki tabloda 1 rapor içerisinde her çerçevede bulunması gereken gücü teli verilmiştir. Buna göre her çerçeveye düşen gücü teli adedi nedir ?
PROBLEM:4
ÇTS = 4400
Örgü Çözgü Raporu : 22 tel
Örgü raporunda kullanılan çerçeve sayısı : 9
Yukarıdaki tabloda 1 rapor içerisinde her çerçevede bulunması gereken gücü teli verilmiştir. Buna göre her çerçeveye düşen gücü teli adedi nedir ?
Tekstil Lifleri Soruları
S.1.Tekstil lifleri kaç gruba ayrılır,isimleri nelerdir ?
Ana Örgüler Test Soruları
1. Dokumayı oluştururken çözgü ve atkı arasındaki açı kaç derecedir?
A) 60 B) 45 C) 90 D) 75
2. Dokumada yüzeyi oluşturan ipliklerden kumaşın kenarına paralel, uzunlamasına olan iplikler hangisidir?
A) Atkı B) Çözgü C) Örgü D) Halat
3. Dokuma örgüsünün enine ve boyuna yönde aynı biçimde tekrar eden en küçük birimi nasıl adlandırılır?
A) Atkı raporu B) Çözgü raporu C) Saten raporu D) Örgü raporu
4. Çözgü ipliğinin atkı ipliği üzerinde olduğu konum desen kâğıdında nasıl gösterilir?
A) Dolu B) Yarım dolu C) Boş D) Yıldız
5. Aşağıdakilerden hangisi ana örgü değildir?
A) Bezayağı B) Panama C) Dimi D) Saten
6. Aşağıdakilerden hangisi, tekstilde yüzey elde etme tekniklerden biridir?
A) Dokuma B) Atkı C) Çözgü D) Rapor
7. Aşağıdakilerden hangisi bezayağı örgünün özelliklerindendir?
A) Örgü raporunda iki atkı ve iki çözgü bulunur. B) Atkı ve çözgü bağlantılarının sık olmadığı bir örgüdür. C) Atkı ve çözgü iplikleri yüzme yapar. D) Kumaşın her iki yüzeyi de birbirinden farklıdır.
8. Bir örgünün en az kaç çerçeve ile dokunabileceğini gösteren plan hangisidir?
A) Armür planı B) Tahar planı C) Çözgü planı D) Atkı planı
9. Çerçevelerin hareketini belirleyen plan hangisidir?
A) Çözgü planı B) Atkı planı C) Armür planı D) Tahar planı
10. Aşağıdakilerden hangisi bir armür planı çeşidi değildir?
A) Sağ armür B) Sol armür C) Aynalı armür D) Yukarı armür
11. Dimi örgüsünde çözgü ipliği atkı ipliğinden oran olarak daha fazla ise hangi dimi grubuna girer?
A) Çözgü yüzlü B) Atkı yüzlü C) Dengeli D) Dengesiz
12. En küçük dimi örgüsü için kullanılacak çözgü ve atkı sayısı kaçtır?
A) 2 çözgü 1 atkı B) 1 atkı 2 çözgü C) 2 atkı 2 çözgü D) 3 çözgü 3 atkı
13. Aşağıdakilerden hangisi, kumaş yüzeyinde diyagonal (eğim) yollar meydana getiren temel dokuma örgüsüdür?
A) Saten B) Dimi C) Bezayağı D) Panama
14. Aşağıdakilerden hangisi dimi örgüsünün özelliklerinden biridir?
A) Dimi örgülerde iplikler yüzme yapmaz. B) En küçük dimi örgü raporu, iki çözgü ve iki atkıdan meydana gelir. C) Dimi örgülü kumaşların tersi ve yüzü aynı görüntüye sahiptir. D) Dimi örgüler kumaş yüzeyinde Z veya S olmak üzere iki yönde eğimli yollar oluşturur.
15. Aşağıdaki örgülerden hangisi dimi örgülerden türetilmemiştir?
A) Kırık dimi B) Kesik dimi C) Corkscrew D) Balıksırtı dimi
16. Aşağıdakilerden hangisi en küçük saten örgü raporunu ifade eder?
A) 6×6 B) 5×5 C) 4×4 D) 3×3
17. Aşağıdakilerden hangisi saten örgüsünün özelliklerindendir?
A) Saten örgülü kumaşlar diyagonal oluşturur. B) Saten örgü ile dokunan kumaşta iplik yüzmeleri görülür. C) En küçük saten örgü raporu 4’lü satendir. D) Saten örgü ile dokunan kumaşların ön ve arka yüzleri aynı görüntüye sahiptir.
18. Aşağıdakilerden hangisi örgüsünün atlama sayısı olur.
A) 4 B) 1 C) 3 D) 5
19. Aşağıdaki tanımlardan hangisi çözgü satenini ifade eder?
A) Atkı ipliğinin rapor içerisinde her sırada, yalnız bir kere üste çıkarak bağlantı yaptığı saten örgüsüne çözgü sateni denir. B) Çözgü ipliğinin rapor içerisinde her sırada, yalnız bir kere üste çıkarak bağlantı yaptığı saten örgüsüne çözgü sateni denir. C) Atkı ipliğinin rapor içerisinde her sırada, iki kere üste çıkarak bağlantı yaptığı saten örgüsüne çözgü sateni denir. D) Çözgü ipliğinin rapor içerisinde her sırada, iki kere üste çıkarak bağlantı yaptığı saten örgüsüne çözgü sateni denir.
20. ( )Dokuma kumaşlarda çeşitli renk ve dizilişte iplikler kullanarak desen oluşturmak bir desen elde etme yöntemi değildir.
21. ( )Renkli ipliklerle desenlendirme yaparken sadece renk uyumuna ( renklerin birbiri ile olan uyumu) dikkat edilmelidir.
22. ( )Renkli ipliklerle desenlendirme yönteminde tek renk çözgü ipliği ile değişik bir renkte atkı ipliği kullanılabilir.
23. ( )Renkli ipliklerle desenlendirme yönteminde atkı ipliğinde tek renk kullanılırken çözgü ipliğinde birden çok renk kullanılabilir.
24. ( )Renkli ipliklerle desenlendirme yönteminde çözgü ve atkı ipliğinde birden çok renk kullanılabilir.
25. Atkı ve çözgü ipliklerinin belirli bir prensibe göre birbirini dik olarak keserek bağlanmalarıyla elde edilen tekstil yüzeyidir?
A) Örme B) İplik C) Dokuma D) Örgü
26. Aşağıdakilerden hangisi dokuma kumaşta boyuna olarak kenara paralel uzanan ipliklerdir?
A) Çözgü iplikleri B) Atkı iplikleri C) Dikiş iplikleri D) Örgü iplikleri
27. Örgü raporunun çiziminde uygulanan ilk hareket aşağıdakilerden hangisidir?
A) Örgüyü çizmek B) Rapor boyutlarını işaretlemek C) Atkı renk raporunu işaretlemek D) Çözgü renk raporunu işaretlemek
28. Aşağıdakilerden hangisi, dimi diyagonalinde (Z) ve (S) ifadelerini açıklar?
A) (Z) dimi diyagonali soldan sağa yükselir– (S)dimi diyagonali sağdan sola yükselir
B) (Z) dimi diyagonali sağdan sola yükselir– (S) dimi diyagonali soldan sağa yükselir
C) (Z) dimi diyagonali sağdan sağa yükselir– (S) dimi diyagonali sağdan sola yükselir
D) (Z) dimi diyagonali soldan sola yükselir– (S) dimi diyagonali sağdan sola yükselir
29. Tahar işleminde çözgü ipliklerinin hangi çerçevelere ait olduğunu gösterir?
A) Tarak planı B) Tahar planı C) Örgü raporu D) Armür planı
30. Örgünün dokunabilmesi için gerekli olan çerçeve sayısı aşağıdakilerden hangisine eşittir?
A) Örgü raporundaki çözgü sayısına B) Örgü raporundaki atkı sayısına C) Örgü raporu tekrar sayısına D) Örgü raporundaki farklı çözgü hareketi sayısına
31. Aşağıdakilerden hangisi dokuma tarağında bir diş boşluğundan geçen tel sayısını gösterir?
A) Tarak planı B) Tarak taharı C) Gücü taharı D) Tahar planı
32. Aşağıdakilerden hangisi ağızlık açma işleminde çerçeve hareket sırasını belirler?
A) Armür planı B) Tahar planı C) Tarak planı D) Örgü raporu
33. ( ) Bezayağı örgüsünün en küçük raporu 3 çözgü 3 atkı ipliğinden oluşur.
34. ( ) Bezayağı örgüsünün kayma sabitliği diğer örgülere göre daha fazladır.
35. ( ) Bezayağı örgülerinde çözgü ve atkı ipliği yükselmeleri aynı değildir.
36. ( ) Bezayağı örgüsü ile üretilen kumaşların her iki yüzü de aynıdır.
37. ( ) En küçük düzensiz atkı rips örgüsü 3 çözgü, 2 atkı ipliğinden oluşur.
38. ( ) Düzenli çözgü ripsleri kumaş üzerinde eşit genişlikte enine yollar oluşturur.
39. ( ) Atkı rips örgülerine enine rips örgüleri de denir.
40. ( ) Düzenli panama örgülerinde çözgü ve atkı sayısı daima birbirine eşittir.
41. ( ) En küçük düzensiz panama örgüsü 4 çözgü ve 3 atkı ipliğinden oluşur.
42. Aşağıdakilerden hangisi, kumaş yüzeyinde diyagonal yollar meydana getiren temel örgü çeşididir?
A) Dimi B) Saten C) Bezayağı D) Rips
43. En küçük dimi örgüsü raporunun çözgü ve atkı tel sayıları kaçtır?
A) 2 çözgü- 2 atkı B) 2 çözgü- 3 atkı C) 3 çözgü- 2 atkı D) 3 çözgü- 3 atkı
44. Aşağıdakilerden hangisi dimi örgüsünün özelliklerinden biridir?
A) En küçük dimi örgü raporu 2 çözgü 2 atkı ipliğinden oluşur. B) Dimi örgülerinde iplikler yüzme yapmaz. C) Dimi örgüleri sağ ve sol olmak üzere iki farklı yönde eğimler oluşturur. D) Dimi örgülü kumaşlar her iki yüzde de aynı görünüme sahiptir.
45. ( ) Kırık dimi örgüleri örgü raporunda dimi diyagonalinin yön değiştirmediği örgülerdir.
46. ( ) Atkı yönünde kırık dimi örgülerinde çözgü sayısını hesaplamak için temel alınan dimi örgüsünün çözgü sayısı iki ile çarpılır.
47. ( ) Atkı yönünde oluşturulan kırık dimi örgüsünün atkı sayısı temel alınan dimi örgü raporunun atkı sayısına eşittir.
48. ( ) Çapraz dimi örgüleri elbiselik, paltoluk, ceketlik, örtülük kumaşların dokunmasında kullanılır.
49. ( ) Atkı yönünde çapraz dimi örgü raporundaki çözgü ve atkı sayısı temel olarak alınan dimi örgü raporuna eşittir.
50. ( ) Atkı yönünde kesik dimi örgülerinde temel olarak alınan dimi örgü raporu, çözgü yönünde iki eşit parçaya bölünür.
51. Atkı rips örgüsünün atkı raporunda kaç atkı bulunur?
A) Daima bir atkı bulunur. B) Daima iki atkı bulunur. C) Daima üç atkı bulunur. D) Daima dört atkı bulunur.
52. Çözgü rips örgüsü hakkında aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Çözgü rips örgülerinde yolların genişliğini yolları oluşturan atkı sayısı belirler. B) En küçük düzensiz çözgü rips örgü raporu, 3 atkı ve 2 çözgüden oluşur. C) Düzenli çözgü ripsleri kumaş üzerinde farklı genişlikte enine yollar oluşturur. D) Çözgü rips örgüleri, birden fazla atkı ipliğinin aynı ağızlıktan atılmasıyla oluşan örgülerdir.
53. Aşağıdaki seçeneklerin hangisi, düzenli panama örgüsünün tanımıdır?
A) Düzenli panama örgüleri iki veya daha fazla sayıdaki çözgü ipliğinin yine aynı sayıdaki atkı ipliklerinin altından ve üstünden geçmesiyle oluşan örgülerdir. B) Düzenli panama örgüleri farklı sayıdaki çözgü ipliğinin yine farklı sayıdaki atkı ipliklerinin altından ve üstünden geçmesiyle oluşan örgülerdir. C) Düzenli panama örgüleri farklı sayıdaki çözgü ipliğinin iki tane atkı ipliğinin altından ve üstünden geçmesiyle oluşan örgülerdir. D) Düzenli panama örgüleri iki tane çözgü ipliğinin farklı sayıdaki atkı ipliğinin altından ve üstünden geçmesiyle oluşan örgülerdir.
54. Aşağıdakilerden hangisi 4 3 1
D --------------------------- Z
4 2 2
örgüsünden elde edilen atkı yönünde çapraz dimi örgü rapor sayısını verir?
A) 16 çözgü - 32 atkı B) 16 çözgü - 16 atkı C) 16 çözgü - 8 atkı D) 8 çözgü - 19 atkı
55. ( ) Atkı yönünde kırık dimi örgülerinde çözgü sayısını hesaplamak için temel alınan dimi örgüsünün atkı sayısı iki ile çarpılır.
56. ( ) Herhangi bir dimi örgü raporunun yarısından itibaren çözgülerin ya da atkıların sondan başa doğru sıralanması ile dimi diyagonalinin yön değiştirdiği örgülere çapraz dimi örgüsü denir.
57. ( ) Çözgü yönünde kırık dimi örgülerinde, dimi diyagonali raporun ilk yarısında aşağıdan yukarıya doğru ise diğer yarısında da yukarıdan aşağıya doğru yönlenir.
58. ( ) Atkı yönünde çapraz dimi örgülerinde temel olarak alınan dimi örgü raporu, çözgü yönünde iki eşit parçaya bölünür.
59. ( ) Çözgü yönünde çapraz dimi örgü raporundaki çözgü ve atkı sayısı temel olarak alınan dimi örgü raporunun çözgü ve atkı sayısının iki katına eşittir.
60. ( ) Çözgü yönünde oluşturulan kırık dimi örgüsünün atkı sayısı temel alınan dimi örgü raporunun atkı sayısına eşittir.
61. ( ) Balıksırtı dimi örgüleri örgü raporunun yarısından sonra dimi diyagonalinin yön değiştirerek doluların karşısı boş boşların karşı dolu olarak çizildiği dimi örgüleridir.
62. ( ) Çözgü yönünde balıksırtı dimi örgülerinde çözgü sayısı temel alınan dimi örgüdeki atkı sayısının iki katıdır.
63. ( ) Atkı yönünde balıksırtı dimi örgülerinde çözgü ve atkı sayısı her zaman birbirine eşittir.
64. ( ) Çözgü yönünde balıksırtı dimi örgülerinde dimi diyagonali, raporun yarısında aşağıdan yukarıya doğru ise diğer yarısında yukarıdan aşağıya doğru yönlenir.
65. ( ) Yukarıya veya yana doğru atlama sayısı iki veya daha fazla olan dimi örgülerine diyagonal dimi örgüleri denir.
66. ( ) Çözgü yönünde diyagonal dimi örgülerini elde etmek için bezayağı örgülerinden yararlanılır.
67. ( ) Ana örgü raporu sayısı atlama sayısına tam bölünüyorsa Atkı yönünde diyagonal örgü raporunun atkı sayısını hesaplamak için örgü raporunu verilen atlama sayısına böleriz.
68. ( ) Diyagonal dimi örgülerinde dimi yolları farklı açılar oluşturmaktadır.
69. ( ) Gölgeli dimiler, kademeli olarak atkı dimisinden çözgü dimisine ya da çözgü dimisinden atkı dimisine geçiş yapılarak elde edilen örgülerdir.
70. ( ) Dimi örgülerinden yalnızca çözgü yönünde gölgeli dimi elde edilir.
71. Saten örgüsünün en küçük raporundaki çözgü ve atkı ipliği sayısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) 4 çözgü–4 atkı B) 5 çözgü–5 atkı C) 6 çözgü–6 atkı D) 7 çözgü–7 atkı
72. 7’li saten örgüsü için aşağıdakilerden hangisi atlama sayısı olamaz?
A) 6 B) 5 C) 4 D) 3
73. Saten örgülerinde uzun atlamaların yan yana, dimi çizgileri oluşturmadan dizilmeleri kumaş yüzeyine hangi özelliği vermez?
A) Düzgünlük B) Kayganlık C) Parlaklık D) Sertlik
74. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Atlama sayısı, 1 ve rapor tel sayısının bir eksiği olamaz B) Rapor tel sayısını tam bölen sayı atlama sayısı olamaz C) Atlama sayısı, 2 ve rapor tel sayısının iki eksiği olamaz D) Rapor tel sayısı ile aynı sayıya tam bölünebilen sayı atlama sayısı olamaz.
75. 8’li saten örgüsünün atlama sayıları aşağıdakilerden hangileridir?
A) 2, 3, 4, 5 B) 3, 5 C) 2, 4, 5, 7 D) 3, 7
76. Atkı saten örgülerine, çözgü ipliğinin üstte olduğu bağlantı noktası ilâvesi ya da çözgü saten örgülerine, atkı ipliğinin üste olduğu bağlantı noktası ilâvesi ile elde edilen örgülere ………………………saten örgüleri denir.
77. Atkı saten örgüsünde çözgüden kuvvetlendirme yapmak için her dolu karenin üstüne veya altına, bir veya birden fazla …………..kare eklenir.
78. Çözgü saten örgüsünde atkıdan kuvvetlendirme yapmak için her boş karenin sağında veya solunda bulunan dolu karelerden bir veya birden fazla ……………………yapılır.
79. Karışık saten örgüleri ………. ve ………….yönünde bağlantı noktalarının yer değiştirmesiyle elde edilir.
80. Çözgü yönünde oluşturulan tam ya da yarım gölgeli saten örgüleri, verilmiş olan dimi örgü raporuna bağlı olarak çok sayıda çerçeveye ihtiyaç duyulacağından daha çok …………………dokuma makinelerinde uygulanmaktadır.
81. ( ) Atkı yönünde balıksırtı dimi örgülerinde dimi diyagonali, raporun ilk yarısında soldan sağa doğru yükseliyorsa diğer yarısında da aynı şekilde yönlenir.
82. ( ) 2’li atlamalarda temel alınan dimi örgü raporu eğer tek sayılı ise diyagonal dimi örgü raporu temel dimi örgü raporunun yarısı kadardır.
83. ( ) Balıksırtı örgüleri ceketlik, eteklik, paltoluk kumaşların dokunmasında kullanılır.
84. ( ) Çözgü yönünde diyagonal dimi örgülerini elde etmek için temel dimi örgülerinden yararlanılır.
85. ( ) Kuvvetlendirilen saten örgülerinde, kuvvetlendirme yani bağlantı noktası ilâvesi çözgü ve atkı yönünde olmak üzere sadece iki yönde yapılabilir.
86. ( ) Çözgü saten örgüsünde çözgüden kuvvetlendirme yapmak için her boş karenin üstünde veya altında bulunan dolu karelerde bir veya birden fazla eksiltme yapılır.
87. ( ) Atkı saten örgüsünde atkıdan kuvvetlendirme yapmak için her dolu karenin sağına veya soluna, bir veya birden fazla dolu kare ilâve edilir.
88. ( ) Saten bağlama noktalarının, düzenli yerleşiminin dışında, gelişigüzel dağıldığı örgülere karışık saten örgüleri denir.
89. ( ) Atkı yönünde yarım gölgeli saten örgüsü için kullanılacak olan atkı tel sayısı, verilmiş olan saten örgüsü rapor tel sayısı ile rapor tel sayısının bir eksiğinin toplanması sonucunda elde edilen değer olarak belirlenir.
90. ( ) Sayma sayısı raporu bölen sayı olmaz.
91. ( ) Balıksırtı dimi örgüleri örgü raporunun yarısından sonra dimi diyagonalinin yön değiştirerek doluların karşısı boş boşların karşı dolu olarak çizildiği dimi örgüleridir.
92. ( ) Çözgü yönünde balıksırtı dimi örgülerinde çözgü sayısı temel alınan dimi örgüdeki atkı sayısının iki katıdır.
93. ( ) Atkı yönünde balıksırtı dimi örgülerinde çözgü ve atkı sayısı her zaman birbirine eşittir.
94. ( ) Çözgü yönünde balıksırtı dimi örgülerinde dimi diyagonali, raporun yarısında aşağıdan yukarıya doğru ise diğer yarısında yukarıdan aşağıya doğru yönlenir.
95. ( ) Yukarıya veya yana doğru atlama sayısı iki veya daha fazla olan dimi örgülerine diyagonal dimi örgüleri denir.
96. ( ) Çözgü yönünde diyagonal dimi örgülerini elde etmek için bezayağı örgülerinden yararlanılır.
97. ( ) Ana örgü raporu sayısı atlama sayısına tam bölünüyorsa Atkı yönünde diyagonal örgü raporunun atkı sayısını hesaplamak için örgü raporunu verilen atlama sayısına böleriz.
98. ( ) Diyagonal dimi örgülerinde dimi yolları farklı açılar oluşturmaktadır.
99. ( ) Gölgeli dimiler, kademeli olarak atkı dimisinden çözgü dimisine ya da çözgü dimisinden atkı dimisine geçiş yapılarak elde edilen örgülerdir.
100. ( ) Dimi örgülerinden yalnızca çözgü yönünde gölgeli dimi elde edilir.
101. Saten örgüsünün en küçük raporundaki çözgü ve atkı ipliği sayısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) 4 çözgü–4 atkı B) 5 çözgü–5 atkı C) 6 çözgü–6 atkı D) 7 çözgü–7 atkı
102. 7’li saten örgüsü için aşağıdakilerden hangisi atlama sayısı olamaz?
A) 6 B) 5 C) 4 D) 3
103. Saten örgülerinde uzun atlamaların yan yana, dimi çizgileri oluşturmadan dizilmeleri kumaş yüzeyine hangi özelliği vermez?
A) Düzgünlük B) Kayganlık C) Parlaklık D) Sertlik
104. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Atlama sayısı, 1 ve rapor tel sayısının bir eksiği olamaz B) Rapor tel sayısını tam bölen sayı atlama sayısı olamaz C) Atlama sayısı, 2 ve rapor tel sayısının iki eksiği olamaz D) Rapor tel sayısı ile aynı sayıya tam bölünebilen sayı atlama sayısı olamaz
Armürlü Dokuma Makineleri Soruları
S.1. ( )Dokuma makinelerinde ağızlık açma sistemlerinden armürlü ağızlık açma sistemi, eksantrikli sisteme göre daha az çerçeveye hareket verir.
S.2. ( )Armürlü ağızlık açma sistemi, örgü hareketlerinin okunmasına göre mekanik ve elektronik olarak ikiye ayrılır.
S.3. ( )Çift stroklu armür makinesinin her bir devrinde beş atkı atılır.
S.4. ( )Elektronik kumandalı armürlerde mekanik armürlerdeki kart veya zincirler yerine manyetik kumanda çubukları bulunur.
S.5. ( )Armürlü ağızlık açma sisteminin diğer adı armür planıdır.
S.6. ( ) Elektronik armür sisteminde manyetik bloklar, elektronik desen hafızası veya direkt mikro işlem birimiyle bağlantılı çalışır.
S.7. ( ) Elektronik armürlü ağızlık açma sitemine, örgüye ait eksantrik plakalar takılarak makine çalıştırılır.
S.8.. ( ) Elektronik armürlü ağızlık açma sisteminde tüm hareketler kumanda aleti ile kontrol altında çalıştırılır.
S.9.. ( ) Elektronik kumandalı armürlerde mekanik armürlerdeki kart veya zincirler yerine manyetik kablolar bulunur.
S.10. ( ) Elektronik armürde armürün zamanlama ayarı, kapanma açısının ayarı, ağızlık yükseklik ayarı gibi ayarlar bulunmaktadır.
S.11. Aşağıdakilerden hangisi armürlü ağızlık açma sistemleri için yanlış bir ifade olur?
A) Ağızlık açma sistemlerindendir.
B) Mekanik ve elektronik olarak ikiye ayrılır.
C) En az çerçeve sayısı ile çalışan sistemdir.
D) Özel ihtiyaca göre 48 çerçeve çalışılabilir.
S.12. Hareket alma şekline göre armür çeşitleri hangisidir?
A) Pozitif, negatif armürler
B) Tek kurslu, çift kurslu armürler
C) Üst ağızlıklı, alt ağızlıklı armürler
D) Tek eksantrikli, çift eksantrikli armürler
S.13- Aşağıdakilerden hangisi mekanik armürün kısımlarından değildir?
A) Tomruk B) Desen kartonu C) Bıçaklar D) Malyon iplikleri
S.14.Mekanik armür sisteminde desen kartonundan önce ilk üretilen tezgâhlarda kullanılan armür çeşitleri hangileridir?
A) Plastik ve demir çivili armürler B) Elektronik armürler C) Eksantrikli armürler D) Manyetik armürler
S.15. Aşağıdakilerden hangisi elektronik armürün ayarlarından değildir?
A) Armürün zamanlama ayarı B) Kapanma açısı ayarı C) Ağızlık yükseklik ayarı D) Platinlerin ayarı
S.16. Aşağıdakilerden hangisi elektronik armürle ilgilidir?
A) Malyon iplikleri B) Manyetik bloklar C) Eksantrikler D) Havan tahtası
Eksantrikli Dokuma Makineleri Soruları
S.1. Aşağıdakilerden hangisi dokuma makinelerinde, atkının atılmasından önce çözgü ipliklerinin iki tabakaya ayrılarak oluşturduğu üçgen kesitli tünele verilen addır?
Kalite kontrol soruları
S.1.Flament ipliklerde kıvırcık kontrolü ne demektir ?
C.1.Kıvrımlılıkölçümüyle kıvrılma dalgalarının sayısı ve boyutunun tespit edilmesidir.
S.2.İplik mukavemetini etkileyen faktörler nelerdir ?
C.2. 1-Elyaf uzunluğu 2-Elyaf inceliği 3-İplik yapısındaki moleküllerin dağılımları 4-İplikleri meydana getiren ham maddeler 5-Düzgünsüzlük oranı 6-Büküm
S.3.İplikte %Yağ Miktarı Tayini ne demektir ?
C.3. POY ipliklerde bulunan yağ oranının istenilen oranda olup olmadığı tespit edilir.
S.4.İplik numara çıkrığı (metre metrajlı) ne demektir ?
C.4. İpliklerin belirli uzunluklarda kesilmesi için uzunluğu ölçmeye yarayan ve çıkrık denilen alettir.
S.5.Hassas terazi ne demektir ?
C.5. Uzunluk değerleri belirlenmiş olan ipliklerin, 1 mg hassasiyetli bir terazide tartılarak ağırlıklarının bulunmasını sağlayan cihazdır.
S.6.İplik mukavemeti ne demektir ?
C.6.İpliğin uygulanan bir yüke gösterdiği dirençtir.
S.7.İplikteki mukavemet değerinin yüksek olmasının faydaları nelerdir ?
C.7. 1-Zaman kaybını azaltır 2-kaliteyi yükseltir 3- Estetiği yükseltir 4- iplik kopuşunu azaltır 5- Makine duraklamalarını azaltır 6-Maliyeti düşürür.
S.8. İplikte mukavemet tayini yaparken kullanılan parametreler nelerdir?
C.8.
1-Kopma mukavemeti
2-Uzama yüzdesi
3-Kopma uzunluğu
4-Kopma yükü
5-Kopma gerilimi
6- İplikte mukavemet tayini.
S.9. İplikte kopma mukavemeti ( kopma gerilimi )ne demektir ?
C.9. İpliğin gerilime dayanma kabiliyeti ya da kopma dayanımıdır.
S.10. İplikte kopma mukavemetini ( kopma gerilimini ) anlatınız?
C.10.İplikte kopma mukavemeti; ipliğin gerilime dayanma kabiliyeti ya da kopma dayanımıdır. Buna ipliğin kopma gerilimi adı da verilebilir. Kopmaya kadar ilerletilen bir gerginlik direnci deneyinde oluşan maksimum dirençtir. Kopma mukavemeti denye başına gram ya da tex başına gram olarak ölçülür ve birim iplik sayısına düşen kuvvet olarak ifade edilir. 1-Denye mukavemeti: Bir denyelik ipliği veya elyafı koparmak için gerekli gram ya da ağırlık (g/den). 2-Tex mukavemeti: Bir tex’lik ipliği veya elyafı koparmak için gerekli gram ya da ağırlık (g/tex).
S.11.İplikte uzama yüzdesi ne demektir ?
C.11. Bir ipliğin gerilim altındaki uzama derecesinin ölçüsüdür.
S.12.İplikte uzama yüzdesi kaç şekilde ifade edilir ?
C.12
.Uzama oranı üç şekilde ifade edilir :
1-Uzunluk olarak
2-İlk uzunluğun yüzdesi olarak
3-İlk uzunluğun bir bölümü olarak.
S.13.İplikte uzama kabiliyeti ne demektir ?
C.13.Kritik uzama noktasına kadar uzatılmış bir mamulden kuvvet uygulaması kaldırıldığında hızla başlangıca geri döner. Bu noktadan sonra makro molekül zincirlerinin kopması ile esneme sağlanacağından başlangıç noktasına geri dönme mümkün değildir. Bir ipliği kopma noktasına kadar germe etkisiyle esnetme veya uzatma onun uzama kabiliyetini ya da uzayabilirliğini belirtir. Germe kuvvetinin uygulanmasından sonra ipliğin uzunluğundaki değişme ya da deformasyon orijinal uzunluğunun yüzdesi olarak ölçülür.
S.14.İplikte kopma uzunluğu ne demektir ?
C.14.Bir ipliğin kendi ağırlığı ile koptuğu uzunluktur.Filament ipliklerde moleküler yapının düzgün olup olmaması kopma uzunluğunu etkileyen en önemli etkenlerden birisidir. Lineer alanlar (moleküllerin düzgün olarak bulunduğu yerler) fazla ise kopma uzunluğu fazla; amorf alanlar (moleküllerin dağınık olarak bulunduğu yerler) fazla ise kopma uzunluğu azdır. Kopma uzunluğu, farklı numaralandırma sistemlerine sahip değişik kontrol malzemelerinin birbiri ile karşılaştırılmasını mümkün kılan bir ölçüdür. Kopma uzunluğunun, kopma kilometresi kısaltması Rkm’dir.
S.15.İplikte kopma yükü,gerginliği ne demektir ?
C.15.Kopma gerginliğini geliştiren, ipliğin kopması için gerekli olan yüktür.
S.16. Mukavemet testlerinde kullanılan ölçme cihazılarında hangi şartlar sağlanmalıdır ?
C.16.
1-Numuneye sabit yük artışı uygulayan veya numuneye aynı zamanda sabit miktarda uzama sağlayan,
2-Uygulanan kuvvet altında iplikteki uzama miktarını otomatik olarak ölçen,
3-Numuneyi koparmak için gereken yükü hesaplayan ve gösteren,
4-Maksimum yüke kadar uzamaları ölçen ve gösteren,
5-İpliği güvenli bir şekilde tutan, bunun sonucunda çenelerdeki kıstırma sonucu iplik kopmasına imkân vermeyen,
6-Numuneye maksimum yükü 20 ± 3 saniyede yükleyecek şekilde olmalıdır.
S.17. Filament iplik, mukavemet ve kopma uzaması ve kopma yüklerini, eş zamanda eş test hızı prensibine göre tespit etmek için neler yapılmalıdır ?
C.17.
1-Kontrolden önce bütün numuneler iklimlendirilir.
2-İplik cinsine göre daha önceden parametre ayarı yapılmış program seçilir,
3-POY ipliklerde; kıskaçlar arasındaki mesafe 200 mm ±1 mm; test hızı 1500 mm/dk; ön gerilim 0.05 g/ tex
4-Tekstüre, bükümlü, FDY vb. ipliklerde; kıskaçlar arasındaki mesafe 200 mm±1mm; test hızı ipliğin kopma süresi 20 sn. olacak şekilde ayarlanır.
5-Kontrole başlamadan önce iplik yüzeyinden 1000 metre iplik çözülür.
6-Her numune için mukavemet ölçüm cihazı çalıştırılır.
7-Mukavemet ölçme cihazı her numune için 5 çekim yaparak ortalama değeri verir.
Numara Dönüşüm Hesapları
İplik numaralarının birbirlerine dönüştürülmesi kumaş analiz ve kumaş tasarım hesapları açından önemli bir konudur. Çünkü hesaplamalarda iplik numarasının Numara Metrik cinsinden olması gereklidir. Yani; kullanacağınız iplik numarası 40 Ne, 60 Nd,40 Nike,40 Ntex veya değişik numara, cins ve birimlerinde olabilir.
Uzunluk Numaralama sisteminde numaralanan iplikler
1000 metresi 1000 gram gelen iplik 1 Numara Metriktir. ( Nm )
1000 Metresi 500 gram gelen iplik 1 Numara Fransız’dır. ( Nf )
512 metresi 453,6 Gram gelen iplik 1 Numara İngiliz Kamgarn’dır. ( Nik)
234 Metresi 453,6 Gram gelen iplik 1 Numara İngiliz Ştrayhgarn ’dır. ( Nişt )
768 Metresi 453,6 Gram gelen iplik 1 Numara İngiliz Pamuk'tur. ( Nip)
274 Metresi,453,6 Gram gelen iplik Numara İngiliz Keten’dir.( Nike )
Bu sistemde uzunluk değişken ağırlık sabit olduğundan örneğin 20.1000 metresi 1000 gram gelen ipliğin numarası 20 Nm ( Numara Metrik ) tir.
Yukarıdaki bilgilere göre ;
20 Nm ipliğin Nip olarak numarası bulmak için şu orantıyı yaparız.
20.1000 metresi 1000 gram gelen iplik 20 Nm’tir.
X.768 metresi 453,6 gram gelen iplik kaç Nip’tir.
Buna göre;
20.1000 metresi 1000 gram
x. 768 metresi 453,6 gram
---------------------------------
X = 20.1000.453,6 / 768.1000 = 11,8 Nip
20 Nm = 11,8 Nip eder.
Veya
iplik numara dönüşüm formülünü kullanarak 20 Nm ipliğin kaç Nip olduğunu hesaplarız.
Nip = Nm.0,905 = 20.0,5905 = 11,8 Nm
Ağırlık Numaralama sisteminde numaralanan iplikler
9000 Metresi 1 Gram gelen iplik 1 Numara Denye’dir. (Nd )
1000 Metresi 1 Gram gelen iplik 1 Numara Tex’tir. ( Ntex)
Bu sistemde Uzunluk sabit ağırlık değişken olduğundan örneğin 9000 metresi 20 gram gelen ipliğin numarası 20 Nd ( Numara Denye ) dir.
Yukarıdaki bilgilere göre;
40 Nd ipliğin Nm olarak numarası bulmak için şu orantıyı yaparız.
9000 metresi 40 gram gelen iplik 40 Nd’dir.
x.1000 metresi 1000 gram gelen iplik kaç Nm’tir.
X= 9000,1000 / 1000,40 = 225 Nm
40 Nd = 225 Nm eder.
Veya
iplik numara dönüşüm formülünü kullanarak 40 Nd ipliğin kaç Nm olduğunu hesaplarız.
Nm = 9000 / Nd = 9000 / 40 = 225 Nm
Emprime Baskı
Emprime baskı elle ve tahta kalıp yardımı ile yapılmaktadır. İpek, yün, alpaka, raşel, saten, polyester, saten ve pamuklu kumaşlara olabilmektedir. Emprime için serigrafi baskı boyaları kullanılmaktadır.
Tahta kalıbını hazırlamak için, baskı alanının boyutu kadar bir kalıp hazırlanıp, bu tahta kalıbın üzerine, gergin olarak ipek döşenmektedir. Hazırlanan bu tahta kalıplara yapılacak olan desenler monte edilerek, kumaşlara tatbik edilir.
Emprime ile baskı yapmak için hazırlanan bu kalıbın üzerine, basılmak istenen logo ya da desenlerin folyosu çıkarılarak, ipek üzerine yerleştirilmektedir. Daha sonra baskı için kullanılan özel serigrafi boyası bunun üzerine dökülerek, rakle ismi verilen ve boyanın kumaş üzerinde yayılmasını sağlayan sıyırıcı materyal yardımı ile kumaşlara baskı işlemine geçilmektedir.
Emprimelerde resim baskısı olamamaktadır. Aynı zamanda bu boya baskı yönteminde renk geçişleri de yapılamamaktadır. Kullanılan renklerin ve kullanılan malzemelerin çeşitliliğine göre emprime kumaşların fiyatları belirlenmektedir.
Avantajı tüm kumaş türlerine kolaylıkla uygulanabilmesidir. Aynı zamanda baskıda basılan adet miktarı ne kadar çoksa birim başı maliyetlerin düşerek, baskının ekonomik fiyatlarla olmasını sağlamaktadır.
Kullanılan serigrafi boyaları canlı renklerden oluştuğu için uygulandığı kumaşların güzel ve şık görünmesine yardımcı olur. Kullanılan boyalar su bazlı ve organik boya olduğu için insan sağlığına zarar vermez. Bu baskı türü istenen her yüze uygulanabilmektedir.
Bu baskılarda kullanılan serigrafi boyalarının tümü, birinci sınıf kaliteye sahip olup, çevre dostu olan ekolojik boyalardır. Yüksek adetlerde en iyi verim sağlayan boya baskı tekniğidir. Parça ya da dikilmiş olan her tekstil ürününe yapılabilmektedir. Ayrıca diğer baskı yöntemlerine göre en hızlı üretimi sağlayan bir baskı çeşididir. Böylelikle zamandan büyük tasarruf sağlanmaktadır.
Emprime Baskı Çeşitleri
Su bazlı
Sıcak yaldız
Kabartma
Varak
Hologram yaldız
Pigment
Sim baskılar
Su Bazlı Emprime Baskı
Su bazlı baskı için su bazlı boyalar kullanılmakta olup, bu boyalar özel yapıları sayesinde organik olmaktadır. Su bazlı boyalar ağır metal ya da insan sağlığına zarar verecek bir madde içermemektedir.
Su bazlı baskı yapılan kumaşlar, 60 derece sıcaklıkta yıkanabilmektedir. Aynı zamanda diğer baskılara göre su bazlı baskılar daha fazla elastik bir yapıya sahip olmaktadırlar. Bu nedenle polyester film üzerine yapılan su bazlı baskının, kumaşlara yerleştirilmesi de oldukça pratik ve kolay olmaktadır.
Sıcak Yaldız Emprime Baskı
Sıcak Yaldız Baskı çeşidinde, kalıplarda kullanılan folyoların mat kısmı baskı yapılacak olan tarafa, parlak kısmı ise klişeye gelecek şekilde ayarlanmaktadır. Böylelikle hangi renk yaldız arzu edilirse, kalıp folyolarında o renk kullanılmaktadır.
Kabartma Emprime Baskı
Kabartma baskı en çok kullanılan baskı çeşitlerinden biridir. Emprime ile baskı teknikleri içinde özel bir yere sahip olan bu baskı türü, kumaşlara farklı efektler kazandırmaktadır. İstenen desenin kumaşa aktarılması pigment boyar maddelerle baskı gibi olsa da baskının görünüşü kullanılan tekniklerle kabartma şeklinde olmaktadır.
Varak Emprime Baskı
Varak baskı taşıyıcı bir polyester film üzerine özel kaplama makineleri ile boya kaplanarak elde edilmektedir. Varak baskı ilk zamanlarda matbaacılıkta kullanılmış olsa da gelişen teknoloji ile günümüzde tekstil sektöründe de sıklıkla kullanılmaya başlamıştır.
Varak baskılar birçok farklı alanda kullanılabilmektedirler. Tekstil ve matbaacılık haricinde; deri, cam, seramik ve plastik materyallere de varak baskı yapılmaktadır. Varak baskı kullanıldığı kumaşlarda parlak ve metalik efektlerin oluşmasını sağlamaktadır. Varak baskı, tekstil sektöründe altın ve gümüş metalik renklerinin mat, parlak ve yarı mat gibi versiyonları ile sıklıkla kullanılmaktadır.
Hologram Yaldız Emprime Baskı
Hologram yaldız baskı, 2 boyutlu resimlerin tek katmandan oluşan holograma yerleştirilmesi ile yapılmaktadır. Baskının yapıldığı alanların değişik ve farklı renklerde gözükmesini sağlayan bir baskı çeşididir.
Pigment Emprime Baskı
Pigment baskı, tüm dünya genelinde en çok kullanılan baskı çeşitlerindendir. Aynı zamanda pigment baskılar maliyet olarak da en düşük fiyata sahip olmaktadırlar. Pigment baskılarda kullanılan boyalar anorganik, organik, floresan ve metalik tonlara sahip olmaktadır.
Pigment baskılar özellikle pamuklu baskılarda en çok tercih edilmektedir. Pigment baskı sonrasında yıkama gerekmediği için en pratik ve maliyeti düşük baskı çeşitlerindendir.
Sim Emprime Baskı
Tekstil sektöründe sıklıkla kullanılan sim baskı, uygulandığı kumaşlara parlak ve ışıltılı olmak üzere efektler vermektedir. Simler, uygulama esnasında polyester filmler üzerine tutturulmuş, metalik boyalardan oluşmaktadır. Uygulandığı alanlarda hoş bir görüntü elde edilmesini sağlamaktadır. Sim baskı için geniş bir renk yelpazesi bulunmaktadır.
Dokusuz Yüzeylerin Kullanım Alanları
Ambalaj
Medikal steril paketler
Disk paketleri
Çanta
Ev
Temizlik bezleri
Peçete
Masa örtüsü
Yatak örtüsü
Klozet aksesuarları
Pencere gölgelikleri
Çay-Kahve poşeti
Halı
Duvar kaplama
Mobilya arkalıkları
Endüstriyel ve Askeri
Filtre
Taşıma bandı
Kablo izolasyonu
Zımpara ve parlatma malzemeleri
Uyku tulumu
Suni deri
Giyim
Astar
Ayakkabı
Çanta
Eldiven
Elbise izolasyonu
Tela
Hijyen
Çocuk bezi
hijyenik pedler
Kozmetik ürünler
Temizleticiler
İnşaat
Çatı kaplama
izolasyon
Boru izolasyon
Tren yolu yatakları stabilzasyonu
Kanal ve rezervuar iç koruması
Jeotekstil
Asfalt
Drenaj
Baraj
Havuz
Akarsu bentleri
Golf ve tenis kortları,Suni çim
Erozyon kontrol
Otomotiv
Zemin ve iç kaplama
Hava filtresi
Yağ,filtresi
Döşeme
Bagaj astarı
İç kapı paneli
Ses izolasyonu
Sağlık
Cerrahi maske
Ameliyat elbiseleri
Ameliyat örtüleri
Stril paketleme
Bandaj
Kan ve diyaliz makinelerinde
Tarım
Fidanlık Kaplama
çim koruma
Ürün üzeri kapatma
Kök sarma
Yukarda belirtildiği gibi geniş kullanım alanına sahip dokusuz yüzeyler; kullanım alanına göre yapısında farklı özellikleri barındırmaktadırlar. Bu tür kumaşların sahip olabilecekleri özellikler aşağıda maddeler halinde belirtilmektedir. Kullanım yerine göre belirli bir fonksiyonu yerine getirmede kullanılan dokusuz yüzeyler; belirtilen özelliklerinden bir ya da bir kaçını yapısında taşıyabilecek durumda bulunmalıdır .
1-Gramaj · Emicilik · Filtreleme özelliği
2-Kalınlık · Tutum · Toz tutmazlık
3-Yoğunluk · Pürüzlülük/pürüzsüzlük · Sterilizasyon
4-Gözeneklilik · Su iticilik · Kuru temizlemeye uygunluk
5-Geçirgenlik · Hava şartlarına dayanım · Yıkanabilirlik
6-Mukavemet · İletkenlik/yalıtkanlık · Ütülenebilirlik
7-Uzama · Antibakteriyel özellik · Boyanabilirlik
8-Esneklik · Alev dayanımı · Renk Haslığı
Mekanik Jakarlı Dokuma Makinesi
Ağızlık açma sistemleri içinde en üst seviyeyi jakarlı ağızlık açma makineleri temsil etmektedir. Bu makinelerde en karmaşık desenleri, resimleri veya manzaraları dokuyabiliriz. Bu geniş desenleme imkânı, sistemin çok fazla sayıda çözgü ipliğine ayrı olarak hareket verebilmesinden kaynaklanmaktadır. Jakar sistemi diğer sistemlere oranla değişik bir yapı gösterir. Eksantrik, armür sisteminde ağızlığın oluşumu için çözgü ipliklerine çerçeve gruplarınca hareket verilir. Jakar sisteminde ise ağızlığın oluşumu için platinlere bağlı malyon gruplarıyla kumanda edilir. Bu nedenle jakar sistemi desen yapma olanakları açısından eksantrik ve armür sistemlerine göre çok büyük desen gruplarının dokunmasına imkân sağlamaktadır.
Jakarlı ağızlık açma sisteminde iki temel hareket vardır:
1-Tomruğun sağ sol hareketi:
Atılan her atkıda bir miktar dönerek kartonu hareket ettirir. Ayrıca tomruk iğnelere doğu kartonları iterek kartonun okunmasını sağlar.
2-Bıçakları aşağı yukarı hareketi:
İğneler ve platinlerden aldığı hareketi malyon ipliklerine ve dolayısıyla gücülere ileterek ağılığı açılmasını sağlar. Aşağıda jakar makinesinin ana elemanları görülmektedir.
RR Dalgalı Ribana Örgü Soruları
S.1.RR Dalgalı ribana örgüler nasıl oluşur ?
C.1.RR Dalgalı ribana örgüler ribana yuvarlak örme makinelerinde kapak veya silindir iğnelerinin birinin diğerinden daha fazla çalışmasıyla oluşur. Yani silindir iğneleri 4–6 sistemde örme yaparken kapak iğnesi bekleme yapar. Sonraki sistemde ise kapak ve silindir ilmek yapar.
S.2.RR Dalgalı ribana örgülü kumaş yüzeyi nasıldır?
C.2.Kumaşın yüzeyi kabarık ve dalgalı bir yüzey görünümündedir. Kumaşın arka yüzeyi ise daha düzdür.
S.3. RR Dalgalı ribana örgülü kumaşın üretilebilmesi için makinede hangi ayarlar yapılır?
C.3.Makinenin örgüye hazır hâle gelmesi için iğne seçimi, çelik seçimi, iplik seçimi, kasnak ayarı, may sıklığı ayarı, iplik gerginlik ayarı, makine hız ayarı ve kumaş çekim ayarlarının yapılması gerekir.
S.4. RR Dalgalı ribana örgülü kumaşın üretilebilmesi için iğne seçimi nasıl yapılır?
C.4.RR dalgalı ribana kumaşın üretimi için makinenin kapak ve silindirinde tüm iğneler dizilmiş ve çalışır durumda olmalıdır. Eğer çalışılacak makine çift yollu çelik sistemine sahip ise iğne dizimi yapılırken bir kısa ayak, bir uzun ayak gelecek şekilde olmasına dikkat edilmelidir.
S.5. RR Dalgalı ribana örgülü kumaşlarda Çelik seçimi ve may sıklığı ayarını anlatınız?
C.5.RR dalgalı ribana kumaşın örülmesinde çelik sisteminin seçimi, tüm örgülerin raporunu hazırlamada olduğu gibi önemlidir. Üretilecek kumaşın çelik raporu silindirde tamamen ilmek, kapakta 1. ve 2. sistem ilmek, 3, 4, 5, 6, 7. ve 8. sistemlerde atlama çeliği kullanılmaktadır. Dalgalı ribana kumaşın üretiminde makinenin çift çelik yollu olması durumu değiştirmez. Kullanılacak iğne çeşidine bağlı olarak çelik seçimi de yapılır. Üst çelik hangi hareketi yapıyor ise alt çelikte de aynı hareketi yapan seçilir.
Ribana makinesinin çelik sistemleri RR dalgalı ribana örgüsüne ayarlanıp yerleştirildikten sonra çelik kapakları üzerindeki may ayar çeliklerinden, may (ilmek boy) ayarlarının yapılması gerekir. Bazı yuvarlak örme makinelerinde merkezî may ayarı ile tek noktadan ayarlama yapılabilir. Yalnız may ayarlarının dengeli olması gerekir.
S.6. RR dalgalı ribana kumaşın örülmesinde iplik gerginlik ayarını anlatınız?
C.6.İplik gerginlik ayarı: Tüm yuvarlak örme makinelerinde sistemlere gelen ipliklerin sıkı veya gevşek olması, örgüyü etkiler. Sistemlere iplik sevkini sağlayan pozitif yığmalı furnisörlerin dönüş hızlarının ayarlanması ile örgünün istenilen özellikte olması sağlanabilir. Furnisörlerin hızı yavaşlatılırsa iplik daha gergin gelir, hızlandırılırsa da aktardığı iplik miktarı daha fazla olur ve iplik gevşek gelir. Bu durumun kumaşın birim gramajı üzerinde etkisi büyüktür.
Eğer iplik gergin gelirse daha sıkı bir örgü örülür ve gramaj artar. Ribana makinelerinde de tüm yuvarlak örme makinelerinde olduğu gibi iplik gerginlik ayarı ilk önce kasnak ayarıyla yapılmaktadır. Kasnak çapının genişletilmesi daha fazla iplik sevkine, çapını daraltılması ise daha az ipliğin sevkine neden olacaktır. Bu ayarın numune kumaşın özelliklerine ve örgü raporuna göre düzgün yapılması gerekir.
Dalgalı ribana örgüsünün örülebilmesi için ribana örme makinesinin furnisör sisteminin çift bantlı (iki dişli çarkı) olması gerekir. Furnisör dişli çarkları, dişli veya tırnaklı kayışlar yardımıyla kasnaktan hareket alır. Kasnağın çapına bağlı olarak dönüş hızında farklılıklar olacaktır. Bu durumdan yararlanılarak dişli çarkın hangisinin çalışacağına desen dâhilinde karar verilir. Yani furnisöre hareket veren kavramasının aşağı veya yukarı sabitlenmesi ile furnisörün dönüşünde iki farklı hız verebilmeyi sağlar. Yapacağımız dalgalı ribana örgüsünde iki farklı ayar kullanılması gerekmektedir. Çünkü rapora baktığımızda 1. ve 2. sistemlerdeki örgü ile 3. ve 8. sistem arasındaki örgünün harcadığı iplik miktarının farklı olduğu görülmektedir. Bu durumda tek kasnaktan hareket verildiğinde 1. ve 2. sisteme göre ayarlanan gerginlik ayarı diğer sistemler geldiğinde iplik bollaşacaktır. Bu yüzden 1. ve 2. sistemin kasnak ayarı (buna bağlı olarak furnisörlerin dönüş hızı) ile diğerleri için yapılacak kasnak ayarı farklı yapılmalıdır.
S.7. RR dalgalı ribana kumaşın örülmesinde iplik gerginlik ayarının yapılmasında kasnak çapının genişletilmesi sonucunda ne olur?
C.7. Kasnak çapının genişletilmesi daha fazla iplik sevkine sebebiyet verir.
S.8. RR dalgalı ribana kumaşın örülmesinde iplik gerginlik ayarının yapılmasında furnisörlerin hızı yavaşlatılması neye sebebiyet verir?
C.8. Furnisörlerin hızı yavaşlatılırsa iplik daha gergin olmasına sebebiyet verir.
S.9. RR dalgalı ribana kumaşın örülmesinde makine hız ayarını anlatınız ?
C.9.Yuvarlak örme makinelerinde aşırı hız, iğne ve çeliklerin kısa zamanda aşınmasına neden olmaktadır. Özellikle ribana yuvarlak örme makineleri çift plaka çalıştığı için tek plaka makinelerine nazaran daha düşük hızda çalıştırılmalıdır. Ayrıca makine hızının ayarlanmasında yapılan örgünün çeşidi de etkilidir.
S.10. RR dalgalı ribana kumaşın örülmesinde kumaş çekim ayarını anlatınız ?
C.10.Dalgalı ribana üretiminde kumaş çekim ayarının azaltılması gerekir. Çünkü makine 8 sistemde iki sıra örgü tamamlamaktadır. Bu durum da makinenin bir turda ördüğü sıra sayısını düşürmektedir. Örneğin; normal RR ribana örgüsüne göre çekim ayarı yapıldığında kumaş çekim tertibatı, kumaşa çok fazla gerginlik verecektir.
S.11. RR dalgalı ribana kumaşın örülmesinde kapak ve silindir arasındaki mesafenin ayarlanmasını anlatınız ?
C.11.Ribana örgü makinelerinde kapak ile silindir arasındaki mesafe ayarlanabilmektedir. Bu mesafenin durumunu genel olarak örgü raporu belirlemektedir. Genelde düz ribana örgülerde mesafe dardır. Çünkü iğne ağzında fazla yığılma olmadan kumaş aşağı inmektedir. Yapacağımız örgüde ise silindir iğnesinin üzerinde 4-6 ilmek oluşmasına rağmen kapak iğneleri sabit olduğundan örgü aşağı inmemektedir. Bu yüzden olası iğne kırılmalarını önlemek ve örgüyü rahatlatmak için kapak ile silindirin arası biraz açılır.Makine hazır hâle getirildikten sonra bir miktar numune kumaş örülmesi gerekir. Örülen bu kumaş için kullanılan ipliğin numune kumaş ile benzer özellikte olması gerekir. Örülen numune kumaşın istenilen özelliklere sahip olup olmadığını kontrol etmek gerekir. Burada örülen kumaş numunesi varsa numune kumaş ile karşılaştırılır; eğer numune kumaş yoksa sipariş formundaki istenilen özellikler dikkate alınarak kontrol yapılır. Üretim atölyelerinde numune kumaş üzerinde kontrol edilen özellikler; örgü raporu, Örme kumaşın tuşesi, desen boyutu, renk rapor boyutu, ilmek çubuk sıklığı ve kumaşın birim gramajıdır. Birim gramaj; örme kumaşın bir metrekaresinin gram olarak ağırlığıdır. Örülen kumaşın birim gramajının numune ile aynı olması birçok özelliğinin de aynı olmasının yakınlığını sağlar. Birim gramajı hassas terazi ile tartılabileceği gibi belli sayıdaki ilmek için harcanan iplik miktarı uzunluk olarak karşılaştırılarak da ölçülebilir. Tüm bu kontroller sonrası istenilen özelliklere sahip ise kumaş üretimine geçilir. Eğer istenilen özelliğe sahip değil ise tekrar gerekli ayalar yapılır. Makine üzerinde istenilen ayarların yapılması, numune kumaşın örülüp kontrollerinin yapılması sonucu kumaşın üretimine geçilebilir. Kumaşın üretimi esnasında olası hataların olmaması için bunlara dikkat edilmelidir.
İpek Elyafı
İpek böceğinin ana vatanı Doğu Asya ile Akdeniz ülkeleridir. Ülkemizde daha çok Marmara bölgesinde üretilmektedir. İlkbaharda dut yaprakları filizlenmeye başlarken, yumurtalar 20 25 °C sıcaklıkta kuluçkaya yatırılır. Yumurtalardan 8–12 gün içinde kurtçuklar çıkar. İlk çıktığında kurtçuğun boyu 3 mm’dir. Kurtçuklar olgunlaşıncaya yani krizalit dönemine kadar beş yaş devresinden geçer. Her yaş devresinde kıyılmış dut yaprakları ile beslenir, uyku dönemi ile sona erer.
Yaş ve uyku düzeni şöyledir:
1.Yaş devresi: 4 gün sürer. Sonunda 24 saat,
2.Yaş devresi: 5–6 gün sürer. Sonunda 24 saat,
3.Yaş devresi: 6–7 gün sürer. Sonunda 26–30 saat,
4.Yaş devresi: 8–10 gün sürer. Sonunda 30–36 saat uyur ve
5.Yaş devresi: 10–13 gün sürer.
Bu yaş devresinin sonunda kurtçuk artık tırtıl haline gelmiştir. Kurtçuğun boyu 5 – 9 cm, ağırlığı ise 4- 5 gramdır. Tırtıl geçireceği krizalit dönemi için kendisine koza örmeye başlar. Tırtıl kozayı örmek için sekiz biçiminde baş hareketleri yaparken ağzından bir sıvı salgılar. Bu viskoz sıvı havada filament halinde katılaşır. Kozanın örülmesi 4–5 gün sürer. Bu sürenin sonunda tırtıl kendini koza içine hapseder. Koza içinde 18–20 gün kaldıktan sonra, kozayı delerek, kelebek halinde dışarı çıkar ve yeniden üremeye hazırlanır. Kelebek haline gelen ipek böceğinden damızlık olarak kullanılacakların kozayı delip yumurtlamalarına izin verilir. Bunların dışındakilerin kozayı delmesi istenmez. Çünkü delinen kozalardan kesiksiz lifler elde edilemez. Bu yüzden koza içindeki kelebek delme aşamasına gelmeden önce etkisiz hâle getirilir. Bu işlem üç yöntemle yapılır:
1-Kozalar -20 °C’lik soğukta bekletilerek,
2-Kozaları 5 atm basınç altında tutarak,
3-Böcekler yüksek sıcaklıkta 70–80 °C’lik buharla 20 dakika veya 90 °C’ lik kuru havada 15 dakikada etkisiz hâle gelir. Kozalardan lif uçlarının bulunup çekilmesi, bunların sıcak su ile pişirilmesi ile yapılır. Pişirme ile serisin yumuşatılarak liflerin birbirinden ayrılması sağlanır. Pişirme, sıcaklıkları farklı banyolarda yapılır. Böylece sıcak ve ılık banyolara ardı ardına konan kozaların içleri tamamen su ile doldurularak yumuşamaları sağlanır. Kozayı oluşturan filament uçları bulunduktan sonra, bir araya getirilerek çıkrık yardımıyla sarılır. Birkaç tanesi bir araya getirilerek bükülmüş ipek ipliklerine ham ipek veya grej adı verilir.
İpek Lifinin Fiziksel Yapısı ve Özellikleri
Ham ipeğin enine kesiti incelendiğinde iki ayrı yapı görülür. Orta kısmında, iki ayrı bölüm halinde fibroinden oluşmuş lif kısmı; dışında ise iki bölümü birbirine yapıştıran ve tüm lifi kaplayan yapışkan bir madde olan serisin vardır. Bu madde life sert ve donuk bir görünüm verir. Serisin, sıcak su ile eritilerek uzaklaştırılır.
1-Nem çekme özelliği çok yüksektir.
2- Islaklık hissi vermeden % 30’a kadar nemçekebilir.
3-Ticarette kuru ağırlığının % 11’ i kadar nem kabul edilir.
4-Ham ipek, açık sarı veyakrem rengindedir.
5- Elektrik iletkenliği çok kötüdür.
6-Hayvansal lifler içinde en dayanıklı olanıdır.
7-Koparılmaksızın % 10- 25 gerilebilir.
8- Islakken dayanıklılığının % 15’ini kaybeder.
9-Bir kozada lif uzunluğu 1000- 3000 metreye kadar olabilir.
10-Bir kozadan koparılmaksızın 600metreye kadar filament çekilebilir.
11- İpek filamentlerinin tuşesi yumuşaktır. Çünküfilamentlerin yüzeyi düzgün ve pürüzsüzdür.
12-İpek elyafının orta derecede bir esnekliği, iyibir tutum ve mükemmel bir döküm özelliği vardır.
13-Parlak ve hidrofilitesi (su emiciliği)yüksektir
İpek Lifinin Kimyasal Yapısı ve Özellikleri
İpek lifi fibroin ve serisinden oluşmuştur. Bunlardan başka su, vaks ve anorganik maddeler de bulunur. İpeğin bileşiminde bulunan maddeler ve yüzdeleri şöyledir:
İpek elbiselik kumaş, eşarp ve diğer giysilerde, ev döşemesi ve halı yapımında kullanılır.
RR Askılı Ribana Örgüler
Askılı ribana örgüler Ribana makinelerinde ilmek ve askı hareketlerinin örgü raporu içinde uygun bir şekilde yerleştirilmesi ve ilmek, askı çeliklerinin bir arada kullanılmasıyla oluşturulan örme kumaşlardır.Askılı ribana örgülerin üretimini yapabilmek için öncelikle yapılacak örgünün iplik hareket raporlarının bilinmesi gerekmektedir. Yapılacak olan örgünün öncelikle örgü raporu incelenmeli ve sonrasında ipliklerin hareket şekillerine göre makine hazırlanmalıdır. Aşağıda askılı ribana örgülere örnek örgü raporu verilmiştir.
İğne ayarı
Yapılacak olan askılı ribana örgü için makinenin kapak ve silindirindeki iğnelerin tamamı çalışır durumda olmalıdır. Bu yüzden makine üzerindeki eksik iğneler tamamlanmalıdır.
Kapak kaydırma ayarı
Eksik iğneler tamamlandığında eğer kapak iğnesi ile silindir iğnesi karşı karşıya geliyor ise kapak kaydırılarak iğnelerin birbiriyle çakışması önlenir. Kapak kaydırma işlemi silindirdeki iki komşu iğnenin arasına kapak iğnesi gelecek şekilde yapılır. Yapılan ayar sonrasında iğnelerin hareket esnasında birbirlerine temas etmediğinden emin olunması gerekir. Eğer iğneler temas ederse örgü yüzeyinde boyuna çizikler oluşacağı gibi aşırı temas hâlinde iğne aşınır ve kırılma meydana gelir.
Mekik ayarı
İpliklerin iğneye düzenli sevkini ve yatırımını sağlayan mekiklerin örgüye göre ayarlanması gerekmektedir.
Çelik ayarlar
Askılı ribana örgülerin üretiminde çelik kombinasyonu önemlidir. Çünkü askı (fank) ve ilmek (süprem - örgü) çelikleri örgüde aynı anda kullanılmaktadır. Çelik sisteminin düzenlenebilmesi için örgü raporu önemlidir. Örgü raporuna bakarak çelikleri sistemlere yerleştirmek daha kolaydır.
Yuvarlak örme makinelerinde her bir sistem bir sıra örgüye komut verir. Bu durum göz önünde bulundurularak çelikler düzenlenmelidir. Eğer rapor tekrar ediyor ise sistem sayısı bitene kadar aynı düzende çelik dizimi yapılır. Bu çelik ayarlama düzeni ribana yuvarlak örme makinelerinde daha farklıdır. Örgü çeşidine göre kumaşın bir sırsında silindirde askı, kapakta ilmek yaptırılması gereken durumlar vardır. Bu durumda kapak ve silindir çelik sistemleri ayrı ayrı düzenlenir.
Yukarıda örgü raporu gösterilen ribana örgüsüne bakıldığında 1.sıra tamamen ilmekten oluşmaktadır. 2.sırada ise kapak iğneleri ilmek yaparken silindir iğnelerinin askı yaptığı görülmektedir. Bu durumda makinenin çelik sisteminin düzenlenmesi şu şekilde olmalıdır.
Silindir Çeliği Kapak Çeliği
1.Sistem İlmek İlmek
2.Sistem Askı İlmek
Ribana örgüsünün çelik dizimi sadece iki sistemde sona ermektedir. Bu durumda makinede diğer sistemlerde aynı işlem tekrar eder. Bir 54 sistem ribana makinesinde bu örnek uygulanmak istendiğinde raporun 27 defa tekrar ettiği görülmektedir. Yuvarlak örme makinelerinde her zaman rapor tekrarı tam sistem sayısı ile eşit olmayabilir. Bu durumda artan sistemlerde hem silindirde hem de kapakta iptal çelikleri kullanılır ve sistem iptal edilir.
May ayarı
Örmeye çalıştığımız kumaş askılı ribana olduğu için may ayarının düz ribana kumaşın may (ilmek boy) ayarına göre biraz farklılık gösterir. Aynı ayarda örülmesi durumunda kumaş ele alındığında hem yumuşaklık açısından hem de esneklik açısından istenilen özellik elde edilemez.
Gerginlik ve kasnak yarı
Örgünün çelik, iğne ve may ayarları yapıldıktan sonra iplik gerginlik ayarının kontrol edilmesi gerekir. Bu işlem için makine yavaşça döndürülür ve furnisör ile mekik arasından iplik gerginliği kontrol edilerek gereken ayarlar yapılır.
Kumaş çekim ayarı
Kumaş çekiminin ayarlanması kumaşın birim gramajı dikkate alınarak yapılır. Çünkü makine bir raporda iki sıra örüyor gözükse de aslında bir sıra silindir iki sıra kapak örmektedir. Bu yüzden kumaş çekim hızı normal ribana örgüsüne nazaran daha düşük olmalıdır.
Numunenin örülmesi
Makinede gerekli olan bütün ayarların yapılmasından sonra numune alımı için bir miktar kumaş örülmelidir. Numune örülmesi esnasında makine ayarlarında herhangi bir değişiklik yapılmamalıdır. Sabit ayarlarda çıkan numune kumaş kontrol edilip gerekli ayarlar toplu halde yapılmalıdır. Aksi takdirde numune örülürken yapılan bazı ayar değişiklikleri numune kumaşın bir kısmında gözükmeyebilir. Dolayısıyla kontrol yapılan kumaş ile o aşamada üretilen kumaş farklı olabilir.
Kontrollerin Yapılması
Numune kumaş örüldükten sonra makine durdurulmalı ve numune kumaş kesilerek kontrolleri yapılmalıdır. Örülen numune kumaşın öncelikle birim gramajının istenilen düzeyde olup olmadığı eğer varsa örnek numune ile yok ise de sipariş formu ile karşılaştırılarak kontrol edilir. Sonra sırasıyla kumaşın ham maddesi, tuşesi ve diğer örgü özellikleri karşılaştırılır.
Üretimin Yapılması
Tüm kontrolleri yapılan kumaş istenilen özelliklere sahip olmayabilir. Bu durumda makine ayarlarında istenilen özelliklere yönelik değişiklik yapılmalıdır. Eğer numune istenilen özelliğe sahip ise kumaşın üretimine geçilmelidir. Üretim esnasında makine cağlıklarına iplik yerleştirilirken aynı numara iplik olmasına dikkat edilmelidir. Üretimi yapılan makine eğer uzun süre çalışıyorsa belli aralıklarda kumaştan numune kesilerek kontrolleri yapılmalıdır.
Dokusuz Yüzey Çeşitleri
Keçeler
Yün liflerinde, nemin, ısının ve basıncın etkisiyle liflerin üst yüzeyindeki pulcuklar birbirine geçerler ve ayrılmazlar. Buna “Keçeleşme” denir. Yünün bu özelliğinden yararlanılarak keçeler elde edilir. Üretim prensibine göre keçeler ikiye ayrılır:
Sıkıştırma keçesi
Yün liflerinden oluşan yoğunlaştırılmış lif tülbenti, ısı, nem ve basınç etkisiyle keçeleştirilir. Şapkalar, erkek ceketleri için alt yaka, geleneksel giysiler ve dekorasyon malzemesi vb. üretiminde kullanılır.
İğne keçesi
ğne keçelerinin üretiminde, yünler haricinde diğer lifler de kullanılır. Kabarık lif tülbentinin, kancalı iğnelerle didiklenmesiyle elde edilir. Yer döşemeleri, telalar, dolgu malzemeleri vb. üretiminde kullanılır.
Kağıt Kumaşlar
Tekstil liflerinin kimyasal yapıştırma ya da birbirlerine kaynak yapılması yöntemi ile elde edilen tekstil yüzeyleridir. Kağıt kumaşların üretimi sırasında bir lif tülbenti kimyasal, mekanik veya hem kimyasal hem de mekanik yollardan sağlamlaştırılır.Bu şekilde elde edilen dokusuz yüzeyler (nonwovens), giyim sektöründe özellikle tela olarak kullanılır.
Telalar
Tela, giysiden beklenen görünüm, kalite ve etkiyi elde etmek amacıyla kumaşa farklı yöntemlerle tutturulan yardımcı malzemedir. İşlenen kumaşa, hacim ve direnç kazandırıp giysiye verilecek biçime katkıda bulunurlar. Böylece kumaşın dikim, yıkama, ütüleme gibi işlemlerde karşılaşabileceği sorunlarda kumaşa destek rolü oynarlar. Telaların görevleri, giysinin biçim ve dayanımını desteklemek, buruşmaya yatkınlığınıazaltmak, kumaşa belli bir sertlik ve form kazandırmaktır. Telalar, doğal ya da kimyasal liflerden elde edilebildiği gibi, son dönemlerde yaygın bir biçimde elyaf tülbenti olarak, nonwoven (dokusuz yüzey) üretim teknikleri ile üretilmektedir.
Telaların kullanım amaçları: Uygulandığı bölgede esnemeyi, kırışmayı önlemek ve şekli korumak, Yaka, klapa, manşet, pat, cep ve cep kapaklarına destek sağlamak; tok bir tuşe (dokunum) kazandırmak, bunlarda kıvrılmayı engellemek, Takım elbise ve paltolarda vücut bölümlerinin desteklemek, belirli bir şeklin verilmesi ve omuz bölümlerini birleştirmek, Düğme ve ilik alanlarını takviye etmek, Çeşitli kenar bölgelerde takviye ve düzgünlük sağlamak, Kemer ve bel şeritlerine sertlik ve destek vermektir. Tela denildiğinde algılanan kavram genellikle “Yapışkan Tela” dır.
Yapışkan Tela
Bir yüzeyi yapışkan madde ile kaplanmış olan tekstil yüzeyi ile, onu kaplamada kullanılan reçinenin oluşturduğu malzemedir.
Kaplama: Kumaşa tutunmayı sağlayan yapıştırıcı malzeme olup, ısıtıldıklarında eriyen soğuduklarında da başlangıçta sahip oldukları katı hale dönen sentetik reçinelerdir.
Kumaş: Kaplamanın oturtulduğu tekstil yüzeyi olup dokuma, örme ve dokusuz yüzey (nonwoven) üretim teknikleri ile üretilirler.
TEKSTİL YÜZEYLERİNE GÖRE TELA ÇEŞİTLERİ
Dokusuz Yüzey (Nonwoven) Telalar
İpliğe dönüştürülmemiş, doğal ya da kimyasal liflerin, özel bir takım yöntemlerle birbirine bağlanmasıyla oluşturulan tekstil yüzeylerinin, çeşitli yapıştırıcılarla ve çeşitli yöntemlerle kaplanmasıyla elde edilen telalardır. Dokunmamış telalar ucuz olması, pek çok çeşidinin bulunması ve kolay işlenebilir olması bakımından oldukça yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.
Dokuma Telalar
Dokuma yüzeylere, çeşitli yöntemlerle bir kaplamanın oturtulmasıyla elde edilen telalardır. Dokuma telalar, genellikle dış giyimde en ve boy yönünde kullanılır, giysilerde ön yüze muntazam bir duruş ve mukavemet (sağlamlık) vererek giysiden beklenen etkiyi sağlar. Dokuma telalar, hammaddesi, dokuma sıklığı, iplik kalınlığı, dokuma yapısı, kumaş ağırlığı bakımından farklılık gösterirler
Örgü Telalar
Örme yüzeylere uygulanan kaplamalarla elde edilen telalardır. Örgü telaların en önemli avantajı yüksek esneme özelliğine sahip olmasıdır. Dış giyimde ve esneme özelliği olan kumaşlarda kullanılmaya uygundur.
Tela Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar
1-İstenilen kuru temizleme, yıkama, ütüleme, kurutma değerlerine uygunluk,
2-Kumaş cinsine ve işlenişine uygunluk,
3-Giysiden beklenen etkiye ve kullanım bölgesine uygunluk,
4-İstenilen tuşeye (dokunum) uygunluk,
5-Giysinin cinsine, modeline, rengine uygunluk,
6-Kumaşla telanın, birleştikten sonra maruz kalacakları dış etkilere aynı tepkileri vermeleri,
Kumaşla tela mutlaka bir ön uygulamadan geçirilip sonuçlarının göz ardı edilmemesidir.
Yukarda belirtildiği gibi geniş kullanım alanına sahip dokusuz yüzeyler; kullanım alanına göre yapısında farklı özellikleri barındırmaktadırlar. Bu tür kumaşların sahip olabilecekleri özellikler aşağıda maddeler halinde belirtilmektedir. Kullanım yerine göre belirli bir fonksiyonu yerine getirmede kullanılan dokusuz yüzeyler; belirtilen özelliklerinden bir ya da bir kaçını yapısında taşıyabilecek durumda bulunmalıdır .
1-Gramaj · Emicilik · Filtreleme özelliği
2-Kalınlık · Tutum · Toz tutmazlık
3-Yoğunluk · Pürüzlülük/pürüzsüzlük · Sterilizasyon
4-Gözeneklilik · Su iticilik · Kuru temizlemeye uygunluk
5-Geçirgenlik · Hava şartlarına dayanım · Yıkanabilirlik
6-Mukavemet · İletkenlik/yalıtkanlık · Ütülenebilirlik
7-Uzama · Antibakteriyel özellik · Boyanabilirlik
8-Esneklik · Alev dayanımı · Renk Haslığı
Tiftik Elyafı
TİFTİK KEÇİSİ LİFLERİNİN MİKROSKOBİK ÖZELLİKLERİ
Tiftik lifleri mikroskop altında incelendiğinde, uzunluğuna görünüşünde oldukça üniformdur. Medulalı lif sayısı fazla değildir. Tiftikte medulalı lif sayısının fazla oluşu, kalite bozukluğunu ifade etmektedir. Tiftikte pulcuklar, yüne göre daha geniş yüzeylidir ve daha az belirgindir. Bu nedenle belirli mesafedeki pulcuk sayısı yüne göre daha azdır. Tiftikte lif inceliği yaşına göre değişmektedir. Tiftik liflerinin enine kesiti oval ve yuvarlaktır.Normal şekilde meydana gelmiş, kalınca bir tiftik lifi; kutikula, korteks ve medula tabakalarından meydana gelmektedir. Bir gömleği teşkil eden lifler gözden geçirilirse, bu normal lifler arasında farklı görünüşlü olan kemp kıllarının da bulunduğu anlaşılır. Yün liflerinde kütikula tabakasının kalınlığı 0.7 μm’ dan büyük iken, tiftik liflerinde 0.5 μm’ dan küçüktür . Bu bize tiftik liflerinde yünden farklı olarak pul tabakasının yok denecek kadar az olduğunu ifade eder ki, bu nedenle tiftik lifleri keçeleşmemektedir
a) Kutikula tabakası:
Öteki hayvansal liflerde olduğu gibi, tiftik liflerinin de üst kısmı örtü hücreleriyle kaplanmıştır. Bunlar yün örtü hücrelerine oranla daha ince, fakat daha genişçedir. İnce, orta ve kalın liflerde örtü hücrelerinin şekilleri az veya çok değişiklik göstermektedir . Kütikula tabakası yün ve tiftik liflerindeki keçeleşmeden ve aynı zamanda tiftik liflerinin parlaklığından sorumludur. Mikroskop altında tiftik lifleri yün ile benzer görünüme sahip olmalarına karşın, tiftik liflerinin pul tabakası oldukça az belirgin olup , örtü hücrelerinin üst kenarları fazla kalkık değildir. Bu nedenle eksenle yaptıkları açı yün liflerindeki kadar büyük olmamaktadır. Tiftik liflerinin kenarları birbiri üzerine fazla katlanmaz. Bu durum liflerin daha parlak görünmesini ve yumuşak olmasını sağlamaktadır. Tiftik yünlerinde her 100 mikrona isabet eden örtü hücresinin sayısı beş adet kadardır ki; bu sayı merinos liflerinde 10-11 civarındadır. Tiftik liflerinin örtü hücrelerinin uzunlukları ise 18- 22 mikron arasındadır. Bu bakımdan tiftik liflerinde görülen örtü hücreleri ile yün liflerindeki örtü hücreleri birbirinden az çok ayrılmaktadır. Bu durum,liflerin birbirinden ayırt edilebilmesini sağlamaktadır.
b) Korteks Tabakası:
Tiftik liflerinin kutikula tabakasının altında bulunan kısmı korteks tabakasıdır. Bu tabaka, yünlerde olduğu gibi, iğ veya mekik şeklindeki hücrelerin yan yana sıralanmasından meydana gelmektedir. Bu hücrelerin sıralanış biçimi,aynı zamanda liflerin sahip oldukları esneklik ve mukavemetleri bakımından,yüne büyük bir benzerlik göstermektedir. Yalnız bu liflerin esnekliği yüne kıyasla biraz daha düşük, mukavemeti ise biraz fazla olmaktadır. Tiftik liflerinin yan yana dizili kortikal hücreleri arasında çeşitli uzunlukta pipo veya sigara biçiminde, içleri hava ile dolu, vaküoller vardır. Bunların çeşitli liflerdeki oranları oldukça değişiktir. Yine yün liflerinde olduğu gibi tiftik liflerinin korteks tabakasında ortokorteks ve para korteks denilen iki tip hücre bulunmaktadır. Fakat liflerde ortokorteks hücrelerinin oranı çok yüksek olduğundan bunların sadece bu hücrelerden oluştuğu sanılmaktadır. Tiftik liflerinde kıvrım sayısının az oluşu da buna bağlıdır.
c) Medula Tabakası:
Kalın yapılı tiftik liflerinin bazılarında medula denilen hava ile dolu bir boşluk bulunmaktadır. Bu boşluğun durumu yünlerde olduğu gibi devamlı, kesintili veya parçalı biçimlerde görülebilmektedir. Tiftiklerde kesintisiz biçimde medula daha yaygındır. Saf tiftik sürülerinde medulalı lif miktarı normal olarak %1’i geçmezken, hayvanlar yaşlandıkça liflerde biraz kalınlaşma görüldüğünden medulalı lif oranının %3- 5’e kadar çıkması normal sayılmaktadır.
d) Kemp Kılları:
Yün liflerinde olduğu gibi, kemp kılları normal lifler arasında beyaz veya opak renkleri ile geniş medulalı oluşlarıyla, kaba görünüşleriyle ayrılabilen kıllardır.Bunlar genellikle kıl foliküllerinden dökülmüş kıllar olup; ölü, gevrek ve kırılgandırlar. Lif ucuna doğru kalınlıkları azalmakta ve sivrilmektedir. Kemp kıllarında örtü hücresinin sayısı, 100 mikron uzunluğunda 10 adetten daha fazla olduğundan normal tiftik liflerine oranla iki kat örtü hücresi bulunmaktadır. Bu halleri ile kemp kılları mikro-skop altında normal liflerden kolaylıkla ayırt edilebilmektedir . Tiftik liflerindeki kemp kılları diğer liflerden görünüm olarak ayırd edilebildiklerinden birçok kullanım alanı için problem kaynağı teşkil edebilmektedir. Giysilerde kemp kıllarının yol açtığı temel sorunlar arasında tebeşir beyazı şeklindeki görünüme sahip olmaları, boyama sonrası daha açık renkte görünmeleri ve daha az olmakla beraber kumaşın tutum ve batma özellikleri üzerine etkileri sayılabilir .
TİFTİK KEÇİSİ LİFLERİNİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Tiftik liflerinin değeri;
- Lif çapı,
- Parlaklığı,
- Kemp oranı,
- Temizlik miktarı ve
- Rengi ile belirlenmektedir.
Tiftik liflerine kendine özgü niteliklerini kazandıran fiziksel özelliklerden en önemlileri incelik, uzunluk, mukavemet, parlaklık ve ondülasyondur. Diğer fiziksel özellikler bakımından yün liflerine büyük bir benzerlik göstermektedir.
İNCELİK
Tiftik liflerinin incelikleri bunlardan yapılan dokumaları geniş çapta etkilediğinden en önemli özelliklerinden birisi sayılır. Bu liflerin incelikleri, yünlerde olduğu gibi mikronla ifade edilmekte ve lifin çap genişliği dikkate alınmaktadır. Fakat, tiftik liflerinin inceliğinin havyanın genç veya yaşlı olmasına bağlı olarak değişim göstermesinden dolayı yün liflerindeki gibi standart bir sınıflandırma yapılamamaktadır .Tiftiklerde lif inceliği yaş durumuna göre oğlak, çepiç veya ergin olarak üç sınıf üzerinde durulmasını gerektirmektedir. En ince tiftik lifleri oğlaklarda olup 10-40 mikron arsında değişmektedir. Ergin tiftiklerin liflerinde bu sınır 25-90 mikron, çepiçlerden elde edilen liflerde ise 25-60 mikron arasındadır.Hayvanlar yaşlandıkça liflerin kısmen kalınlaştığı bilinmektedir. Fakat bu kalınlaşma liflerin sadece çap genişliği ileolan ilişkilerinde söz konusudur. Liflerindiğer fiziksel özelliklerinde herhangibir kalite düşüklüğü söz konusu değildir. Eğer liflerde görülen bu kalınlaşma hayvanların yaşlanmasından ileri gelmiyorsa o zaman diğer nedenler üzerinde durulmalıdır. Yetersiz beslenme, ani iklim değişikliği ve bazı hastalıklar bu nedenler arasında olabilmektedir. Bu durumda liflerde deformasyon meydana gelmiş demektir. Bu gibi liflerde daha çok heterotiplik kendini gösterir ve ticari değerlerinde düşme olur. Türk tiftiklerinde incelik ortalaması 20,5-41,5 mikron arasında, dünyada ise 33-36 mikrondur. Bu durum Türk tiftiklerinin genellikle incelik bakımından, ayrıca parlaklık ve bukle şekli bakımından dünya tiftiklerinden daha üstün olduğunu göstermektedir . Yün liflerinde de incelik 20-40 mikron arasında değişmekte olup, 22 mikron ve daha düşük lif çapına sahip olanlar ince, 22-31 mikron çaptakiler orta, 31- 36 mikron arasındakiler kaba, 36’dan yukarısı çok kaba lif olarak kabul edilmektedir.
UZUNLUK
Lif uzunluğu, iki kırkım arasında, yani 12 aylık bir dönemde, kılların gösterdiği büyüme durumudur . Tiftik mamullerinin yapımında lif uzunluğunun da değeri, incelik kadar büyüktür. Bu nedenle tiftiklerin değerlendirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Lif uzunluğu hayvanın yaşı ve iki kırkım dönemi arasındaki zamanla ilişkilidir. 6 aylık bir büyüme döneminde lif uzunluğu 10-15 cm arasında uzama gösterdiği halde, bir yıllık dönemde lif uzunluğu 20-30 cm’ye kadar uzayabilmektedir. Aynı zamanda kırkılan oğlakların yaşları arasında farkların bulunması tulupları teşkil eden lif lülelerinin de uzunluklarının farklı olması nedenlerini doğurmaktadır. Lif uzunluğu hayvandan hayvana farklı olabileceği gibi aynı tulup üzerinde vücudun çeşitli bölgelerine göre de değişebilmektedir. Lifler omuz hizasında en uzun olup, vücudun önünden arkasına doğru kısalmaktadır. Tiftik gömleğinde lüle uzunluğu ve lüleyi oluşturan liflerin meydana getirdiği buklenin düzgün ve sıkı olması verim bakımından olduğu kadar liflerin diğer fiziksel özellikleri bakımından da büyük önem taşımaktadır . Ayrıca liflerin kıvrımlı olması normal uzunlukları ile, gerçek uzunlukları arasında farklar meydana getirmektedir.
Genel olarak liflerin boyu, lifler inceldikçe kısalmakta, kalınlaştıkça uzamaktadır. Tiftik lifleri uzunluklarına göre;
Kısa lifler: 6 inch veya 15 cm.den kısa olanlar
Orta lifler: 9 inch veya 23 cm.den daha kısa olanlar
Uzun lifler: 9 inch veya 23 cm.den daha uzun olanlar şeklinde sınıflandırılabilir.
PARLAKLIK
Tiftik lifleri renk ve parlaklık bakımından yün liflerine nazaran büyük bir üstünlüğe sahiptir. Bunların beyaz renkleri açık kremden daha beyazdır .Tiftiğin parlaklığı Barmby ve Townend (1967) tarafından incelenmiştir. Van Rensburg ve Maasdorp (1985) ise lif çapı ve kimyasal işlemin parlaklık üzerine etkisi üzerinde çalışmışlar, ancak parlaklığın mekanizması hakkında hiçbir veri bulamamışlardır. Genel olarak parlaklığın özellikle tiftikteki az çıkıntılı yüzey yapısıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir.Tiftik liflerindeki parlaklık tiftikten yapılmış kumaşların canlı renkli, parlak ve cazip görünmelerini sağlamaktadır. Liflerdeki parlaklığın ışığın yansıma biçimi ile de ilişkisi vardır. Örtü hücrelerinin yalnız diziliş şekilleri değil büyüklükleri ve lif ekseni ile teşkil ettikleri açıları da liflerin az veya çok parlak görünmelerini etkilemektedir. Türk tiftikleri parlaklık derecelerine göre sıralanacak olursa; başta Ankara, daha sonra Eskişehir, Bolu, Kastamonu ve Yozgat yer almaktadır.
ONDÜLASYON
Yün lifleri kıvrımlı yapıya sahiptir ve bu iplik ile kumaş özelliklerine etki etmektedir. Az kıvrımlı yün daha yumuşak olur, buna karşılık çok kıvrımlı yün ise pillinglenmeye ve keçeleşmeye karşı dayanıklıdır . Tiftik liflerindeki ondülasyon, yünlerin kıvrımlarına benzemektedir. Tiftik lifleri arasında daha kıvrımlı olanlar makbul sayılmaktadır. Liflerde görülen ondülasyonun şekli ve sıklığı hayvanların kalıtım dereceleri ile yakından ilişkilidir. Bu bakımdan yetiştiricilik yönünden önem taşımaktadır. Tiftik liflerinde ondülasyon, yani kıvrım sayısı, fazlalaştıkça lif uzunluğu da artmaktadır. Aynı zamanda lülerin düzgün dalgalar halinde şekillenmesini sağlamaktadır. Türk tiftikleri arasında en iyi kıvrımlılık Ankara tiftiklerinde görülmektedir. Bu bakımdan Kastamonu tiftikleri, Ankara tiftiklerini izlemektedir. Çorum, Çankırı ve Yozgat tiftiklerinde de ondülasyon durumunun iyi olduğu bilinmektedir .
ELASTİKİYET VE MUKAVEMET
Tiftiğin özelikle Young Modülü bakımından yün lifine göre daha farklı bir davranış sergilediği görülmektedir. Tiftik liflerinde yaşlara göre verilen mutlak ve nisbi mukavemet ve elastikiyet değerlerine bakarsak lif çapı arttıkça nisbi mukavemetin azaldığı görülmektedir. Yaş ile artan lif çapına paralel olarak mutlak mukavemet ve elastikiyet değerleri artmış, buna karşılık nisbi mukavemet değerleri azalmıştır.
RENK
Tiftik lifleri genel olarak beyaz olmakla beraber, bazı hayvanların yünleri kahverengi, siyah veya kırmızımsı renkte olabilmektedir. Makbul olmayan bu yünlerin rengi, korteks tabakasını oluşturan kortikal hücrelerin içindeki renkli pigmentlerden ileri gelmektedir. Hayvansal liflerde iki çeşit pigmente rastlanmakta olup, bunlardan birisi tanecikler halinde bulunan melanin (metalprotein kompleksi), diğeri ise melanoproteindir.
DİĞER ÖZELLİKLER
Tiftiğin diğer özellikleri yapağıya yani yüne benzemektedir. Tiftik, parlak, elastik, nem çeken, ısıya dayanıklı, kolayca boyanabilen ve kolay kir tutmayan bir elyaftır. Özgül ağırlık yünde 1,305 g/cm3, tiftikte 1,320 g/cm3’dür. Yün lifi bilinen elyaf türleri içinde nem çekme yeteneği en yüksek olanıdır. Yün lifleri ağırlıklarının yarısından fazla nem çekebilmektedir. Bu üstün nem alma yeteneğinin nedeni yapısındaki amorf bölgelerin çokluğudur. Ancak yün lifi çok yavaş su çekebilmektedir. Çünkü lifin dış yüzeyi hidrofob gruplardan oluşurken, hidrofil gruplar merkezdedir. Yün lifleri mikroskop altında incelendiğinde kütikula tabakası görülmektedir. Üzeri ince bir lanolin (yün yağı) ile kaplanmış bu tabaka, liflere su itici özellik kazandırmaktadır. Bu da liflerin ilk etapta suyu almalarını zorlaştıran etmendir . Rutubet alışverişi ve ısı ile ilgili özellikleri yüne yakındır. Ancak tiftik lifi için ticari nem değeri %13 olup, yün lifine göre nispeten düşüktür. Tiftik lifleri ısıya karşı dayanıklı ve yüksek ses izolasyonu olan liflerdir. Bu nedenle topluma açık yerlerdeki tekstillerde (tiyatrolar, otel lobileri, ofisler vb.) kullanım için idealdirler. Buna ilaveten soğuk havalarda ısıyı içerde tutma ve yazın sıcak havanın içeri girmesine karşı bariyer etkisi yapma gibi etkili izolasyon özellikleri de bulunmaktadır.Ayrıca tiftik liflerinin keçeleşme eğilimi oldukça düşüktür . Randıman, belirli miktardaki kirli tiftiğin yıkanarak, bütün yabancı maddelerden temizlendikten sonra, kabul edilen standart şartlarda vereceği temiz tiftik miktarının % olarak ifadesidir. Koyunlarda olduğu gibi Ankara keçisinde de tiftik randımanı üzerinde hayvanın kendi organizmasından gelen iç faktörlerin ve tiftiğin büyümesi sırasında dışarıdan tiftik gömleğine katılan toz, toprak, gübre ve bitkisel madde gibi dış faktörlerin etkisi vardır. Tiftiklerde randıman özellikle ince yapağılara göre oldukça yüksek bir seviyede olup % 60- 90 arasında değişmektedir. Tiftik randımanı üzerinde hayvanın yaşının önemli bir etkisi yoktur.Yün ve tiftik liflerinin kimyasal yapı ve özelliklerindeki benzerlikler nedeniyle, kimyasal güve yemezlik işlemleri gerektiğinde (halı ve döşemeler vb.) tiftiğe de uygulanabilmektedir.Yün ve tiftiğin çekme %’lerini karşılaştırdığımızda sırasıyla dokuma kumaş için %33 ve %1.9, örme kumaş için %23 ve %5.9’dur.
TİFTİK KEÇİSİ LİFLERİNİN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ
Kimyasal yapı bakımından tiftik lifi, yapağıdan farksızdır. Yapağı ve diğer epiderm orijinli boynuz, tırnak gibi tiftik de, keratin yapısında proteinden meydana gelmiştir. Bileşiminde;
%50 Karbon
%21 Oksijen
%18 Azot
%7 Hidrojen
%3 Kükürt
%1 Kül (Madeni Madde) bulunmaktadır.
Tiftiğin içerdiği kükürt, Ankara keçisinin yetiştirildiği bölge koşullarına göre değişik oranlardadır. Tiftik liflerinde korteks oranının yüksek oluşu bu liflerinin bazı kimyasal maddelere karşı yünden daha hassas olmasına neden olmaktadır. Bundan dolayı kimyasal maddelerle işleme tabi tutulan tiftik liflerinde sıcaklığın ve zaman faktörünün önemli rol oynadığını unutmamak gerekmektedir. Nitekim yıkama, boyama, ağartma, karbonizasyon gibi kimyasal maddelerin yardımıyla yapılan işlemlerde daha dikkatli olunmalıdır. Tiftiklerin korteks tabakasının bu özelliği iyi boya almasını ve parlak renkler elde edilmesini de sağlamaktadır. Tiftik liflerinin kimyasal özellikleri incelenirken güneş ışınlarının bu liflere zararlı olduğunu da belirtmek gerekir. Koyunlarda olduğu gibi, tiftikler kırkılmadan önce, hayvan sırtında uzun süre güneş ışınlarının etkisi altında kalırsa genellikle kükürtlü bileşikler zarar göreceğinden tiftik liflerinin boyanma yeteneği kaybolmakta, mukavemet ve esneklik özellikleri azalmaktadır .Yağıltı miktarı ve özelliği, tiftiklerin iyi veya kötü kaliteli olmasını etkilemektedir. Yağıltının, liflerin kütikula tabakası üzerine yayılmış olması liflerin birbiri ile keçeleşmeden yakın temaslarını sağlamaktadır. Tiftiklerdeki yağıltı miktarı normalden az olursa lülelerin dış etkenlerekarşı korunması azalacağından, tiftik liflerinin renkleri, parlaklıkları ve yumuşaklıkları gibi önemli özellikleri azalmakta ve dolayısıyla tiftiğin değeri düşmektedir Yün ile karşılaştırıldığında tiftik lifleri daha az miktarda yağıltı içermektedir.Örneğin merinos yünleri %15 yağıltı içerebilirken, tiftik liflerinde yağıltı miktarı % 4-6 civarındadır. Buna karşılık yapak yıkama sırasında 1 gram yağıltıyı tiftikten uzaklaştırmak yüne göre daha zor olduğundan, tiftik lifleri yıkanırken daha fazla miktarda yıkama maddesi kullanılması gerekmektedir.Ayrıca tiftik lifleri yüne göre alkalilere karşı daha hassas olduğundan yapak yıkama sırasında daha az (veya hiç) soda kullanılması önerilmektedir. Türk tiftiklerinin sınıflandırılmasında ve değerlendirilmesinde içerdikleri yağıltı miktarının şekli ve rengi gibi özellikler büyük rol oynamaktadır. Çünkü bu yağıltı, tiftiğin renklenmesini ve aynı zamanda temizlenmesini etkilemektedir. Yıkamada kolaylıkla temizlenmeyen ve liflerin üzerinde kalan yağıltı, tiftiklerin değerini düşürmektedir. Tiftiklerde bulunan yağıltılar renklerine göre; beyaz, sarı, esmer ve kızılımtrak yağıltı diye adlandırılmaktadır.
Bunlar arasında:
1. Beyaz yağıltı tiftiğin rengini beyaz gösterdiği gibi, yıkamayla kolayca giderilebildiği için en makbul olanıdır.
2. Sarı yağıltı, tiftiğin rengini sarımtrak göstermekte, ancak kolayca yıkanabildiği için bu da makbul sayılmaktadır.
3. Esmer yağıltı, tiftiğin rengini kirli esmer göstermektedir ve yıkanmasıkolay değildir. Bu nedenle makbul sayılmamaktadır.
4. Kızılımtrak yağıltı ise, liflerin rengini kızıl göstermektedir. Yapışkan, yıkanması ve temizlenmesi güç olduğundan makbul değildir .
Lüks elyaf olarak tanımlanan tiftik lifleri genel olarak yün lifine yapı itibari ile benzemelerine rağmen, çok daha ince ve çok daha az kıvrımlı olmaları bakımından farklıdırlar. Dolayısıyla yüne göre daha parlak ve yumuşaktırlar.
Kesit şekli olarak ele alındığında ise tiftik lifi yüne göre daireye daha yakın formdadır. Lifin dış yüzeyindeki pulcuklar daha ince olup daha düz ve pürüzsüz halde yerleşmişlerdir. Tiftik lifi yüzeyinde 100 mikronda 5-6 adet pul yer alırken, yünde yaklaşık 11 adet pul bulunmaktadır. Dolayısıyla tiftikte lif yüzeyi daha pürüzsüz görünümdedir. Sonuçta bu özellik, tiftik lifinin ışığı daha iyi yansıtarak kendine has ipeğimsi bir parlaklık kazanmasına yol açmaktadır. Bunun yanında tiftik lifinde pullar yün lifindeki pullara nazaran daha yumuşak ve pürüzsüzdür. Sonuçta bu özellik, dokumada tiftik ipliklerin yün iplikler kadar iç içe geçmeyerek kumaşın nispeten daha açık yapıda olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle de nemli iklimlerde özellikle Japonya'da tiftik elyaf içeren takımlık kumaşlar yünlü kumaşlara nazaran daha çok tercih edilmektedir. Ayrıca tiftik lifleri bu liflerde kemp kıllar dışında öz kanal olmamasından dolayı korteks tabakasının çok yer kaplaması nedeniyle oldukça dayanıklı olmaları ile de tanınmaktadır.
TİFTİĞİN KULLANIM ALANLARI
1-Elbise üretiminde kumaş yapımında
2-Kısa lifli yünlerden keçe ve fötr şapka yapımında
3-Eldiven,çorap,şapka,şal ve baş örtüsü dokumasında
4-Kalın tiftiklerden elde edilen ipliklerden halı ve battaniye yapılır.
5-Döşemelik kumaş ve triko sanayinde kullanılır.
6-Hediyelik eşya yapımıda kullanılır.
7-Ayakkabı ve terlik yapımında kullanılır.
8-Boya rulolarında ıstampalarda kullanılır.
9-Peruk ve çocuk oyuncaklarında kullanılır.
Sandviç Tekstiller
Dokuma sandviç tekstiller iki farklı dokuma kumaştan çift katlı kumaş olarak üretilen tekstil yüzeyleridir. Sandviç tekstillerin dokuma tekniği ile üretimi, havlı kumaş dokuma makinelerinde gerçekleştirilebilir. Bu makinelerde, sandviç formunda üretilen iki dış tekstil yüzeyi, hav çözgü iplikleri ile birleştirilir.
Yüzeylerin iplikleri, dokusu ve desenleri birbirinden farklı olabilir. Ayrıca iki yüzey arasındaki dikey ipliklerin uzunluğu, konstrüksiyonu ve yapısı, sandviç tekstilin mukavemetini ve sertliğini belirler.
Sandviç tekstillerin üretiminde kullanılan makinelerde ağızlık, armürlü veya jakarlı sistemler ile açılır ve iplik kalınlığına ve hav yüksekliğine bağlı olarak dakikada yaklaşık 300 atkı atılabilir. İplik olarak genellikle rahat ve hızlı çalışılabildiği için polyester seçilmektedir. Alt ve üst doku olarak daha çok bezayağı veya dimi 2/2 kullanılmaktadır. Hav dokusunun alt ve üst doku ile bağlantısı W veya V bağlantı ile yapılmaktadır. Bu yöntem ile kalınlıkları 10 mm ile 100 mm arasında değişebilen sandviç kumaşların üretimi mümkündür. Dokuma tekniği, yüksek verimlilik ve farklı monofilament ipliklerin kullanımı avantajlarından dolayı sandviç kumas üretiminde kullanılmaktadır. Dokuma sandviç tekstiller diğer yöntemler ile üretilenlere göre daha stabil bir yapıya sahiptirler ve otomobil içi komponentlerinde, ses izolasyon malzemelerinde ve cerrahi implantlarda kullanılmaktadır.
Sandviç tekstiller özel yapıları sayesinde konvansiyonel tekstil yapıları tarafından karşılanamayacak spesifik özelliklere sahip tekstil yapılarıdır. İki ayrı tekstil yüzeyinin bir bağlantı ipliği veya tabakası ile bağlanması sonucu olusan sandviç tekstillere olan talep son yıllarda artıs göstermiştir. Bu artısa paralel olarak bu alanda yapılan arastırmalarda da artıs gözlenmiştir.
Atkı ve çözgü örmeciliği yanında dokuma veya dokusuz yüzey teknikleriyle de üretilebilen sandviç tekstiller, farklı materyallerin kullanımına izin vermeleri, esnek bir ürün aralığına ve üç boyutlu yapıya sahip olmaları nedeniyle otomotiv tekstilleri, medikal tekstiller, jeotekstiller, spor giysileri, koruyucu tekstiller ve kompozitler gibi birçok alanda kullanım olanağı bulmaktadır.
Sandviç kumaşlar, iki ayrı tekstil yüzeyinin bir bağlantı ipliği veya tabakası ile bağlanması sonucu olusan üç boyutlu tekstil yüzeyleridir. Sandviç tekstiller ile ilgili ilk patent, 1868 yılında Matthew Townsend tarafından alınmıştır. Teknolojik açıdan çok yeni olmamakla birlikte, uygulamada kullanımı yenidir. ve son yıllarda teknik tekstil yapıları içinde yeni bir jenerasyon olarak yer almaktadır .Teknik alanda üretilen kumaşlar arasında yer alan sandviç kumaşlar, gelişmiş makine teknolojisi ile üretilen ve konvansiyonel tekstil yapıları tarafından karşılanamayacak özelliklere sahip özel tekstil yapılarıdır. En belirgin özellikleri, çok iyi basma dayanımı, yüksek hava geçirme özelliği, iyi esneme özelliği, kimyasallara karsı dayanıklılık, yüksek eğilme performansı ve dökümlülük olarak sıralanabilir. Ayrıca başka hiçbir yapıda olmayan fiziksel özellikler, moda değisimlerine uygun desen ve renk değisim imkânları ve kullanım alanlarının çeşitliliği sandviç kumaşlara olan ilgiyi arttırmaktadır.
SANDVİÇ KUMAŞ ÜRETİM YÖNTEMLERİ
Sandviç kumaşlar, kullanım yerlerine ve istenen özelliklere göre :
1-Dokusuz yüzey
2-Dokuma,
3-çözgü örmeciliği
4-Atkı örmeciliği
SANDVİÇ TEKSTİLLERİN KULLANIM ALANLARI
Sandviç tekstiller, farklı materyallerin kullanılabilmesi, esnek bir ürün aralığına ve üç boyutlu bir yapıya sahip olmaları nedeniyle birçok alanda kullanılmaktadır. Özellikle farklı tasarım olanakları ve genis bir desen aralığına sahip olmaları, bu tekstillerin yeni kullanım alanları bulmalarına yardımcı olmaktadır. Sandviç tekstiller giyim sektöründen takviye uygulamalarına kadar uzanan çok çeşitli alanlarda kullanılabilir. Giyim sektöründe iç giyim komponentleri olarak örneğin sutyenler ve yüzme giysileri için vatka olarak veya dış giysiliklerde izolasyon materyali olarak kullanılabilir . Ayrıca spor giysiler, korseler ve ayakkabılar diğer kullanım alanlarıdır. Nefes alabilir yapıları, giyim konforu ve yıkama dayanımları nedeniyle köpük ve köpük kompozitlerin yerini almaya başlamışlardır. Sandviç tekstiller, tıbbi uygulamalarda (bandaj ve tedavi edici malzemeler, kompresyon bandajları, yatak yarasını önlemek için hasta yatakları ve tekerlekli sandalye kaplamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle hava geçirgenliği ile ısı ve nem aktarma özellikleri deri dostu, nefes alabilir bir yapı sağlamaktadır. Bu avantajları sayesinde sandviç tekstiller, tıbbi uygulamalar için gerekli olan fizyolojik konfor sağlamaktadırlar.
ÖRME SANDVİÇ TEKSTİLLER
Örme tekniği, sandviç tekstillerin üretiminde en çok kullanılan yöntemdir. Atkılı veya çözgülü örme yöntemleri ile üretilen sandviç tekstiller, kullanışlı ve hacimli karakteristikleri ile tanınmaktadır.
Çözgülü örme sandviç tekstiller
Çözgülü örme sandviç tekstillerin üretimi sadece çift iğne raylı Raschel makinelerinde gerçekleştirilir. Bu yöntemde, makinenin her iki iğne rayında üretilen iki ayrı kumaş, bağlama iplikleri ile birbirine bağlanır. Kumaşın ön ve arka yüzeylerinin konstrüksiyonu, üründen beklenen özelliklere göre seçilmekte; yatırım ve tahar işlemlerinin kombinasyonu ile sağlanmaktadır.
“Bağlama iplikleri” genellikle monofilamentlerden seçilse de, eğrilmiş iplikler ve multifilament iplikler de kullanılabilir. Sandviç tekstil yapısından beklenen özelliklere göre genellikle stabil ve basıncı karşılayabilecek materyaller seçilmektedir.
Teknik Tekstilller
Tekstil endüstrisin gelişme gösteren önemli bir bölümü tıp, sağlığı koruma ve hijyen sektörleridir. Tıbbi işlemlerde yüksek standartlarda kompleks teknik tekstillere ihtiyaç her zaman olmuştur. Gelişmenin boyutu tekstil teknolojisi ve tıbbi tekstil proseslerindeki ilerleme ve gelişmelere paralel olarak büyümüştür.Bu ürünler en küçük parmak bandajlarından başlayarak,ameliyat iplikleri,kemik naklinde kullanılan karmaşık kompozit yapılar, Damar protezleri ve kalp valflarına ( kapakçıklarına) ve ürolojiye kadar uzanmaktadır.AIDS veya hepatit virüsü taşıyabilecek vücut sıvılarının en küçük miktarlarına karşı koruma sağlayan cerrahi önlükler ve steril kumaşlar artan oranda talep edilmektedir.Hastalıklı damarlar ince örülmüş veya dokunmuş tüp şeklinde ürünlerle; By-Pass yapılırken kalpte ve dizde zarar görmüş bağlar da güçlü tekstil dokuma veya örme kumaşlarla yer değiştirebilmektedir.Artan Dünya nüfusu bu pazarı da büyüttüğü kaçınılmaz bir gerçektir.
Hemashield Gold-4 adıyla üretilen sığır kolajeni ile kıvrımlı polyesterden dokunmuş tıbbi amaçlarla (damar tıkanıklığı vb) vücuda yerleştirmek için kullanılan damar dokusu örneği aşağıda görülmektedir.
TEKNİK İPİLİKLER VE SINIFLANDIRILMASI
Teknik tekstil ürünlerinin bulunduğu formlar içinde dokusuz yüzeyler hariç hepsinin yapı taşı ipliktir. Teknik tekstil ürünlerinin üretiminde kullanılan iplikler, teknik iplikler olarak adlandırılır. Teknik iplikler hammadde, bulundukları form ve yapılarına göre sınıflandırılırlar.
Hammaddelerine göre teknik iplikler
Teknik iplikler kullanılan liflere göre doğal ve sentetik olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Doğal ve sentetik liflerden üretilen iplikleri ise düşük, yüksek ve çok yüksek mukavemetli iplikler olarak alt gruplarda incelemek mümkündür.
Yapılarına ve bulundukları forma göre teknik iplikler
Yapılarına ve bulundukları forma göre teknik iplikler 6 gruba ayrılır: filament, kesikli, katlı, kablo, saç örgü ve özlü iplikler.
1-Filament iplikler
Filament iplikler; monofilament, multifilament, puntalı ve şerit iplikler olmak üzere dört grupta incelenir.
a-Monofilament iplikler
Monofilament iplik, çapı 100-2000 µm (0,1-2,0 mm) arasında değişen ve tek bir filamentten oluşan ipliktir. Filamentin enine kesiti, son kullanım alanına göre yuvarlak, profilli veya boşluklu olabilir. Lifin enine kesiti ipliğin özelliklerini etkiler. Örneğin yuvarlak olmayan kesite sahip lifler, yüzey alanını genişletir ve emiciliği arttırır.
Monofilament iplikler yüksek eğilme rijitliğine ve aşınma dayanımına sahip ipliklerdir ve ipliğin çapı kullanım yerine göre değişir.
b- Multifilament iplikler
Multifilament iplik, üretici tarafından belirlenen bir bükümde sonsuz uzunlukta demet halindeki ince monofilamentlerden meydana gelen ipliktir. Filamentlerin enine kesit şekli, iplik içinde liflerin birbirine ne kadar yaklaşabileceğini belirler. Yuvarlak kesitli filamentlerden oluşan iplikler, yapıdaki filamentler birbirine daha yakın yerleşebildiği için kompakt; yuvarlak olmayan kesite sahip filamentlerden oluşan iplikler ise, yapısındaki filamentlerin bir araya gelmeyi engellemesinden ötürü daha hacimli olur. Multifilament iplikler aynı özellikteki monofilament ipliklerden daha esnek bir yapıya sahiptirler.
c-Puntalı veya kaynaştırılmış iplikler (Intermingled/commingled)
Puntalı veya kaynaştırılmış iplikler, liflerin birbirinden ayrılmasını engellemek için büküm yerine puntalama işleminin uygulandığı filament ipliklerdir.
Aynı türden filamentlerin puntalanarak oluşturulduğu ipliklere “intermingled”, iki veya daha fazla farklı türden filamentlerin puntalanarak oluşturulduğu ipliklere de “commingled” iplikler (örneğin karbon ve polyesterin puntalanması gibi) denir.
Düşük bükümün istendiği durumlarda tercih edilen puntalama işleminin esası; jetin içerisinden hızla gönderilen havanın filamentlerin birbiri içine geçmesini sağlamasına dayanır. Düzenli aralıklarla dağıtılmış olan puntalama noktaları filamentleri bir arada tuttuğundan iplikler sıkıştırılmış görünür.
d-Şerit iplikler
Şerit iplik; poliamid, polyester ve polietilen gibi sentetik polimerlerden üretilen ince, dar ve şerit benzeri film halindeki ipliklerdir. Şerit iplik üretimi; teknik uygulamalar için 20-40mm genişlikte ve 60-100 µm kalınlıkta düz bir polimerik plaka veya filmin kesilmesiyle gerçekleştirilir. Bunun yanı sıra şeritlerin ayrı ayrı ve mekanik olarak fibrilize edilmesiyle elde edilen multifilament iplik görünümlü şerit ipliklerin de üretimi mevcuttur.
2-Kesikli iplikler
Kesikli veya eğrilmiş iplikler, kısa ve ştapel liflerin oluşturduğu lineer gruplardır. Lifler bükümle birbirlerine tutunurlar ve büküm, bu iplikler için en önemli parametredir. Hammadde olarak sentetik veya doğal lifler (pamuk, yün, jüt vb.) kullanılır. Sentetik lifler kullanıldığında fiziksel boyutlarının doğal liflere benzemesi açısından kısa uzunluklarda kesilirler; böylece hem doğal lifler için tasarlanmış makinelerde işlenebilir hem de karışım olarak çalışılabilir hale gelirler. Kesikli ipliklerin, çok sayıda lif ucunun dışarı doğru çıktığı ve liflerin helis bir diziliş gösterdiği bir iplik yüzeyi vardır.
3- Katlı iplikler
Katlı iplikler, iki veya daha fazla tek kat ipliğin bükülerek bir araya getirilmesiyle oluşturulur. Katlama anında genellikle tek kat ipliğin bükümünün tersi yönünde büküm verilir. Bu sayede büküm açısından dengeli bir yapının meydana gelmesi sağlanmış olur. Katlanan iplik sayısına göre katlı iplikler; 2-kat, 3-kat veya çok-katlı olarak adlandırılırlar. Katlı iplikler, aynı özellikteki tek kat ipliklere göre daha düzgün, daha stabil, mukavemetli ve tüylülükleri daha düşüktür.
4- Kablo iplikler (Katlanmış bükülü iplikler)
Kablo iplikler, birkaç katlı ipliğin bir araya getirilerek ters yönde bükülmesiyle oluşturulur. Kablo iplikler tek kat, katlı ve kablo aşamalarında S-S-Z veya S-Z-S ya da Z-S-Z veya Z-Z-S büküm kombinasyonunda olabilirler. Bu iplikler daha düzgün ve mukavemetlidirler .
5- Saç örgü iplik
Saç örgü iplikler tüp formunda ya da tek parça olarak üretilirler. Genellikle 8-36 arasındaki iplik birbirine geçerek belirli bir açıda saç örgü yapıyı oluştururlar. İpliklerin birbirine geçme şekli, bezayağı veya dimi desenindedir. Nihai iplik büküm açısından dengeli olup esnetildiğinde büküm açılması eğilimi göstermez. Oldukça esnektirler ve aynı özellikteki bükümlü ipliklere göre uzama oranları daha düşüktür.
Saç örgü iplik üretiminde düz bir tabla üzerinde çiftler halinde dizili olan bobinlerin birbiri etrafında sarılarak döndürülmesi ile örgü oluşturulur. Aşağıda görüldüğü gibi, her bir örgü ipliği için bir dişli ve bu dişlinin de hareket ettiği bir yörünge kanalı mevcuttur. Saç örgüsünde mevcut iplik sayısına göre iki, üç ya da çok çarklı makinalar söz konusudur.
KORUYUCU GİYSİLER
Koruyucu giysiler kişinin zararlı maddelere, kötü çevre koşullarına maruz kalma riskini önlemek ve bu riskten korunmasını sağlamak ve/veya bu riski azaltmak için giyilen giysilerdir.
- Çeşitli risk ortamlarında çalışan itfaiyeciler,
- Güvenlik personeli,
- Otomobil yarışçıları
- Tıbbi personel
- Ağır sanayi işçileri v.b.
İnsanların dış etkenlerden korunması amacı ile üretilen kıyafetlere koruyucu giysiler denir.
Bu giysilerin özellikleri kullanıldıkları sanayi dalının ihtiyaç ve beklentilerine göre değişir.
Bu tip giysiler;
Yüksek sıcaklığa dayanabilen ve yüksek mukavemete sahip olan yüksek performanslı lifler veya iplik yapılarında yapılan küçük değişiklikler ve çeşitli apreler ile üretilirler. Koruyucu giysilerde en önemli husus insan hayatının korunmasıdır. Ayrı bir tekstil materyalinden çok giysinin kendisi koruma sağlar. Bu alanda kumaş tüm koruyucu giysilerde ve diğer koruyucu tekstil ürünlerinde kritik unsurdur. Giysiyi giyen kişi ve potansiyel yaralanma kaynağı arasındaki güvenlik bariyeri olarak, bir kazanın kurbanı tarafından yaşanan yaralanma derecesini belirleyecek olan kumaşın özellikleridir.
Literatürde özel olarak bahsedilen koruyucu ekipmanın tipleri şunlardır;
- Çadırlar
- Kasklar (miğferler),
- Eldivenler (el ve kol koruması için)
- Uyku tulumları
- Hayatta kalma çantaları ve takım elbiseleri
- Yangından-koruyucu giysiler
- Isıya dayanıklı giysiler
- Çift taraflı ceketler
- Balistik dayanımlı yelekler
- Biyolojik ve kimyasal koruyucu giysiler
- Patlamaya dayanıklı yelekler
- Alev almayan başlıklar ve eldivenler
- Erimiş metal koruyucu giysiler
- Yüzdürme yelekleri
- Donmayı önleyici ve kanallı ılık hava giysileri dahil askeri koruyucu giysiler
- Denizaltı koruyucu giysileri
- Dalgıç giysileri ve dalma derileri
- Hayat salları
- Özel havlu ve bezler
- Işınlardan koruyucu tulumlar
- Hayatta kalma giysileri
- Halatlar ve emniyet kemerleri
Kendileri için koruyucu giysilerin ve malzemelerin üretildiği, literatürde özel olarak belirtilen iş ve faaliyet tipleri şunlardır:
Polis ve güvenlik görevlileri
Dağcılık
Mağaracılık tırmanma
Kayak
Uçak personeli (askeri ve sivil)
Askerler
Denizciler
Deniz altıcılar
Dökümhane ve cam işçileri
İtfaiyeciler
Su sporları
Kış sporları
Ticari balıkçılık ve dağcılık
Deniz dibi petrol ve benzin ekipmanı işçileri
Sağlık bakımı
Yarış sürücüleri
Astronotlar
Kömür madenciliği ve sağlık depo işçileri
Teknik tekstiller, özellikle düşmana ait çevrelerde hareket etmesi, yaşaması, hayatta kalması ve savaşması gereken askeri kuvvetler için önemli özellikler sunmaktadır. Askeri kuvvetler, konforları ve hayatta kalabilmeleri için gerekli tüm malzemeleri taşımalı veya giymelidir ve bu nedenle en hafif, kopmayan, sağlam ve yüksek performanslı özel üniforma ve ekipmana ihtiyaçları vardır.
Bireyleri çevreden ve savaştaki tehlikelerden korumak için hayati önem taşıyan gereksinimler, dünyanın önde gelen uluslarının askeri kullanımı için en gelişmiş teknik tekstilleri geliştirmek ve sağlamak için önemli ölçüde kaynak harcamalarını sağlamıştır.
- Isı
- Alev
- Erimiş metal sıçramaları
- Aşırı soğuk ve donma
- Radyasyon kaynakları ve benzerinden korunma
Hem sivil hem de askeri koruma uygulamaları için başlıca taleptir. Talebi etkileyen koşullar;
- Özel çevresel tehlikeler
- Koruma derecesi
- Konfor seviyesi
- Giysilerin dayanıklılığı
- Estetik ve yasalar
Tüketicinin olası tehlikelerin farkında olması ve benzeri sosyolojik faktörlerdir. Güneşin zararlı UV ışınlardan korunmanın bir yolu da güneşten koruyan giysilerdir. Birçok kumaş güneşin UV ışınlarını engellese de tüm kumaşlar güneşten koruyan giysiler sınıfına dâhil edilemezler. Güneşten koruyan giysiler, klasik yazlık kumaşlardan ayrılmaktadır. UV ışınlarına karşı koruma sağlayan giysilerin giyilmesi cilt kanseri riskinin gelişmesini azaltmak için bilinen en sağlıklı ve en yaygın metottur. Cildin rengine göre ve çevrenin yansıma oranlarına göre koruyucu giysilerin özelliklerinin saptanması, insanların koruyucu giysileri daha bilinçli kullanmasına yönlendirecektir.
Genel anlamda koruyucu giysiler 8 ana kategoride sınıflandırılabilir;
1-Termal Koruyucu Giysiler:
Bunlar ısıya, aleve, eriyen metallerin sıçramalarına, radyasyona ve aşırı soğuğa karşı koruma sağlayan giysilerdir. Termal koruyucu giysiler, aleve ve ısıya maruz kalmaya karşı koyan ya da aşırı çevre koşullarında ısı transferine karşı yalıtım sağlayan geniş bir yelpazedeki materyalleri kapsar. Bu tip giysiler, petrokimya ve elektrik işçileri tarafından giyilen üniformalardan, dökümhaneler ve yüksek ısı karşısında çalışan diğer tesislerde giyilen giysilere kadar değişen bir yelpazeye sahiptir. Giysiler tek veya çok katlı olabilir.
2-Nükleer, Biyolojik ve Kimyasallara (NBC) Karşı Koruma Giysileri:
Bunlar çoğunlukla askeri kullanım amaçlıdır. Çoğu zaman sentetik veya doğal liflerden dokunmuş ayrıca karbon lifleri ve köpükten oluşan çok katlı yapılardır.
3- Kimyasallara Karşı Koruyucu Giysiler:
İnsana zarar veren kimyasal maddelere karşı koruma sağlayan giysilerdir. Dünya’da çok farklı zehirli özelliklere sahip 100 binden fazla kimyasal madde kullanılmaktadır. Zehirli kimyasallardan kaynaklanan riskler ortaya çıktıkça kimyasallara karşı koruyucu görev üstlenen giysi ve ekipmanın kullanımı artmıştır. Bu durum belli ölçüde de kimyasallara karşı koruyucu giysilerin ve ekipmanın kullanılmasını öngören düzenleme ve standartlardan kaynaklanmaktadır.
4- Mekanik Etkenlere Karşı Koruyucu Giysiler:
Bu tip giysiler kesilme, yırtılma, aşınma ve metal sıçramaları gibi zararlara karşı korunmak için giyilir. Tüm bu etkenlere karşı koruyuculuk sağlanabilmesi için giysilerin yüksek mukavemetli tekstil liflerinden üretilmesi gerekmektedir .
5- Elektrikten Koruyucu Giysiler:
Bu tip giysiler elektromanyetik ve elektrostatik olarak 2 ayrı grupta incelenen elektrik zararlarından korunmak için giyilir. Yüksek voltajla çalışan kişiler, kesinlikle güç tutuşur, mukavim ve konforlu iletken koruyucu giysiler tercih etmelidirler. Bunu için doğal, sentetik ve metal ipliklerden üretilmiş giysiler tercih edilir.
6- Temiz Oda Giysileri:
Bu isimle adlandırılan giysiler çevreyi insandan kaynaklanan kirliliklerden koruyan giysilerdir. İnsan vücudunun her gün 1 milyar deri hücresi döktüğü ve insan vücudu ve giysilerin bir miktar toz, saç, iyonlar, kozmetikler, parfüm, tütün içerdiği göz önüne alındığında kirliliği önleyen bu tip giysilerin optik, uzay araçları, yiyecek ve ilaç sanayi ve otomotiv sanayinde ne kadar önemli bir yeri olduğu inkâr edilemez.
7-Radyasyona Karşı Koruyucu Giysiler:
Bu tip giysiler X ışını ortamında çalışanlar, kanser tedavi merkezlerinde çalışanlar ve iyonlaştırılan radyasyona maruz kalan diğer ortamlarda çalışan işçiler için gereklidir.
8-Yüksek Görünürlüğe Sahip Giysiler:
Bu giysiler de koruyucu giysiler olarak ele alınmaktadır. Temelde üç ayrı tip olarak incelemek gerekir.
- Reflektive (yansıtıcı ) materyaller: Işık etkisi altında kaldıklarında parlarlar.
- Fotoluminesant materyaller: Gün ışığı veya yapay ışığı emip depolar ve karanlıkta yeşil sarı renk verirler.
- Floresans materyaller: Kırmızı turuncu renk olarak gün boyu görünür.
Koruyucu giysilerin insan sağlığını ve güvenliğini koruma işlevini yerine getirmesinde giysinin konforu da önemlidir. Yeterli konforu sağlayamayan bir giysi üstlenen görevi yerine getirmede verimliliği azaltır. Eskiden daha ağır materyallerden yapılan çelik yelekler artık daha hafif ve dayanıklı olan tekstil materyallerinden (aramidlerden) üretilmektedir. Dünya’da çok sayıda iş yerinde çalışanların sağlıklarının ve güvenliklerinin tehlikede olması nedeniyle koruyucu giysi kullanılmasını zorunlu kılan uluslararası ve yerel yasal düzenlemeler sıklaştırılmıştır. Koruyucu giysi kullanımını gerektiren sektörlerde koruyucu giysilerin giyilmesi yönünde bilinç artmaktadır. Yukarıda belirtilen unsurla birlikte, dünyadaki mevcut savaşlar ve sürekli savaş tehlikesinin varlığı, koruyucu giysi kullanımını gerektiren sektör ve iş kollarındaki gelişmeler, ağır iklim koşulları gibi faktörler sektöre olan talebi belirleyen en önemli faktörlerdir.
İplikte hatadan yeni tasarım
Fantezi iplikler ve fantezi ipliklerle dokunan kumaşlar günümüzde tekstil alanında özel bir yere sahiptirler. Fantezi iplikler karakteristik özellikleri bakımından normal ipliklerden farklı yapıdadırlar. Bu nedenle üretim teknikleri de farklılık göstermektedir. Bu ipliklerle dokunan kumaşlar da tasarlanan kumaşa kattığı estetik değer, kullanılan örgüler, teknik hesapları ve üretim teknikleri açısından diğerlerinden farklıdır.
Geçmişi tarih öncesi zamana uzanan dokumacılıkta, eğirme işleminden önce hayvan ve bitkilerden ilkel yöntemlerle elde edilen lifler kullanılmıştır. Sonrasında çıkrık ve iğ gibi aletleri geliştirerek büküm yapmışlardır. İnsanoğlunun dokuma ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yaptıkları her çalışmada, dokumanın ham maddesi olan ipliğe de ihtiyaçları olmuştur. Bu nedenle tarih içinde dokumacılık ve iplik paralel gelişim göstermiştir. Dokumada artan talebi karşılamak için bükümhaneler kurulmuş ve hatta hapishanede bulunan insanlardan da iş gücü desteği alınmıştır. Fakat bu çalışmalar iplik ihtiyacını karşılayamamıştır. Uzun yıllar kadınların ve çocukların el becerisiyle yaptıkları iplik eğirme işlemi sanayi devrimine kadar pek değişiklik göstermemiştir. Sanayi devrimi ile başlayan teknolojik gelişmelerden tekstil alanı da oldukça etkilenmiştir. Geleneksel yöntemlerle yapılan üretim teknikleri yöresel alanlarda kalmış, sanayileşme tüm dünyada hızla ilerlemiştir. Sanayi devrimi ile birçok alanda olduğu gibi tekstil alanında da yenilikler olmuş ve iplik büküm makineleri geliştirilmiştir. İplik büküm makineleri ile seri üretime geçilmiş ve doğal elyaflar bu seri üretimdeki elyaf ihtiyacını karşılayamamıştır. İhtiyaç ve talepler insanları araştırmaya yöneltmiş, bu sayede rejenere elyaflar geliştirilmiştir. Rejenere elyaflar iplik üretiminde mukavemeti sağlamış ve üretim hızını da arttırmıştır. Seri üretimin artması, üretimde çeşitli nedenlerle meydana gelen iplik hatalarını ortaya çıkarmıştır.
Dokumada, dolayısıyla iplikte olan hızlı üretim ve hızlı tüketim tasarımın önemini arttırmış, insanların bakış açısını değiştirmiştir. İplik üretiminde hata olarak adlandırılan düzgünsüzlükler farklı bir gözle görülerek iplik alanında önemli bir tasarım aracı oluşturmuştur. Bu sayede iplik sektöründe yeni bir dönem açılmış ve fantezi iplik olgusu sektörde yerini almıştır.
Tasarımcılar fantezi kumaşları sektöre kabullendirmekte başlangıçta zorlanmalarına rağmen, yeniliğe açık olan yatırımcılar bu sektördeki gelişmeyi sezerek fantezi iplik üretimine yatırım yapmışlardır. Fantezi iplikle paralel olarak fantezi dokumalarda gelişim göstermiştir. Fantezi iplik ve fantezi kumaş standart olmayan bir üretim biçimi olduğundan, üretildikleri makineler de farklıdır. Günümüzde de bu alanda sürekli gelişim olmakta, makineler teknolojik olarak yenilenmektedir. Piyasada profesyonel fantezi üretimi yapan firmalar makine parkurunu devamlı yenilemektedirler.
İplik düzgünsüzlüğü İpliğin her noktasında çapının eşit olmaması” olarak ifade edilmektedir. Bu fantezi olmayan ipliklerde istenmeyen bir durumdur. Kontrolsüz olarak yüzeyde oluşan iplik düzensizlikleri hata olarak adlandırılmaktadır. Bu hataların oluşumu İpliklerde ham madde, işçilik, makine, teçhizat ve çalışma metodu dolayısıyla meydana gelen hatalar vardır. Bunlar üretilen mamulde görünüşü gözle görülür şekilde bozan kısımlardır. Aslında iplikte oluşan hataların genel olarak nedeni harmanda ve taramada yapılan yanlışlıklardır. İstenmeyen iplik düzgünsüzlüklerine;
- Nope hatası
- Hav hatası
- Düğüm hatası
- Balık hatası
- İnce yer hatası
- Kalın yer hatası
- Uçuntu hatası
Denilmektedir.
Nope (Neps) Hatası
Tarama işleminin elyafa yeterli düzeyde yapılmaması sonucunda büküm yapılan ipliğin yüzeyinde oluşan kısa elyafların topaklanmasına nope (neps) denir. Farklı nedenlerle de nope olabilmesine rağmen genel olarak tarama işleminden kaynaklandığı görülmektedir. Bunun haricinde iplik büküm makinesi üzerinde kopça adı verilen parçanın aşınmasından da iplik yüzeyinde nope oluşabilmektedir. Büküm esnasında ipliğin dönmesini sağlayan kopçaya iplik hep aynı yerden temas etmesi nedeni ile aşınma meydana gelmektedir. Bu durumda nopelerin önüne geçebilmek için kopçaların belli aralıklarla değiştirilmesi gerekmektedir.
Hav ve Uçuntu Hatası
Özellikle pamuklu ipliklerin üretiminde sıklıkla hav ve uçuntu hatası ile karşılaşılmaktadır. Hav hatası tarama aşamasında yeterli işlemden geçmemiş elyafın bükümünden kaynaklanabileceği gibi genellikle iplik büküm esnasında ipliğin dönme hareketi ile uçuşan havların iplik gövdesine sıkışıp yüzeyde düzgünsüzlük oluşturmasından da kaynaklanmaktadır. Bunun önüne geçebilmek için özellikle üretim yapılan tesiste sabit ya da gezici vakum sistemi (emme sistemi)’nin bulundurulması ve ortamın temiz olması gerekmektedir. Ayrıca havalandırma sistemi ile ortamın nemli olması sağlanarak elyaf tozlarının uçuşması minimum düzeye indirilmelidir. Uçuntu hatası da hav hatası ile aynı nedenden kaynaklanmaktadır. İplik yüzeyinde daha kısa havlardan oluşan düzgünsüzlüklere uçuntu hatası denir.
Düğüm Hatası
Düğüm hatası iplik bükümü esnasında ipliğin çeşitli nedenlerle kopması ile açık kalan iki iplik ucunun birbirine bağlanması sonucunda ekleme noktasında oluşan bağlantıdır. Örneğin iplik çapının istenilenden ince veya kalın olan yüzeyinde bu noktaların iptali ile yapılan düğümden kaynaklanabilmektedir. Bu ve buna benzer bir durum itibariyle iplik uçlarının düğümlenmesi yapılırken yüzeyde oluşan düğüm hatasının minimuma indirmek için dokumacı düğümü ya da makine düğümü yapılmaktadır. Makine düğümü, makineye bağlı bir parça ya da işçilerin manuel olarak kullanabileceği düğüm makinesi ile yapılabilmektedir. Düğüm makinesini kullanan işçiler iplik uçlarını bir arada makinenin ağzına yerleştirdikten sonra makineyi sıkıştırması ile düğüm yapılmaktadır. Bu düğüm teknikleri kullanılmadığında düğüm uçları uzun kalacağından ve düğüm ortası kaba olacağından üründe hatalı yüzey oluşmaktadır.
Balık Hatası
Balık görünümüne benzetilmesinden dolayı iplik yüzeyinde oluşan şişkinliklere balık hatası denir. Genel olarak balık hatası büküm esnasında eksik büküm yapılmasından ya da harman esnasında elyafın iyi taranmamasından kaynaklanmaktadır. Büküm yapılırken iğlerinin altındaki kaytanların zamanla gevşemesinden dolayı makinede dur kalk denilen olay meydana gelmekte ve eksik büküm oluşmasına neden olmaktadır.
Balık hatası ayrıca makas ayarlarının zamanla bozulması gibi diğer makine ayarlarından da kaynaklanabilmektedir. Büküm yapılacak elyafın iyi taranması, gevşeyen kaytanların uygun gerginliğe getirilmesi ve bobin aktarma makinesindeki makas ayarlarının yapılması ile balık hatasını en az düzeye indirilmek mümkündür.
İnce Yer Hatası
Diğer iplik hatalarında olduğu gibi elyaf taramasının yeterli düzeyde olmamasından kaynaklanabileceği gibi, tekrar büküm ya da fazla bükümden dolayı ince yer hatası oluşmaktadır. Tekrar büküm ve fazla büküm, tezgâhın çeşitli nedenlerle durdurulmasından sonra tekrar çalıştırıldığında büküm uygulanan kısımda oluşmaktadır. İnce yer hatası genellikle elyaf taramasında zayıf kalan bir bölgenin bükümle açığa çıkması ile oluşmaktadır.
Kalın Yer Hatası
Balık hatasında elyaf taramasından kaynaklanan iplik yüzeyindeki şişikler aynı zamanda kalın yer hatasıdır. Bunun dışında eksik büküm nedeni ile elyaf yüzeyinde yeteri kadar baskı olmamasından da kalın yer hatası oluşmaktadır.
İplik hataları düzgün ve standart olması istenen ipliklerde istenmeyen bir durumdur. Bunun için bu hatalar mümkün olduğunca giderilerek dokunacak kumaşın hammaddesi olan ipliğin kalitesi sağlanır.
İşte bu hatalar giderilmeden iplik elde edilmesi fantezi ipliğin üretimini Sağlar. Yani iplik üretiminde hata denilen unsurlar fantezi iplik üretimi için bir özelliktir. Fantazi iplikler dokuma kumaş üretiminde atkı ipliği olarak kullanılır. Çözgü ipliği olarak kullanılması ise dokuma makinesinde sık sık kopuklara sebebiyet verir ve makinenin randımanını düşürür. Bu da istenmeyen bir durumdur.
1980’li yıllarda kot pantolonlarının hatasız olması istenirdi. Moda öyleydi. Şimdi ise kot pantolonları özellikle bazı yerlerinden yırtılarak satışa sunulmaktadır. İnsanlar bu kot pantolonları giymektedir. Nedeni ise yine moda ’dır.
Yani zamanında hatalı olan ürünler istenmez iken şimdi özellikle hatalı ürünler üretilerek satılmaktadır. Hem de fiatı da aynı kaliteli tekstil ürünü gibi.
İplik Hatalarının Giderilmesi
Üretimde iplik hatalarının tespit edilebilmesi için bükülen iplik bobin aktarmada bıçak adı verilen bir aradan geçmektedir. Bıçağın iplikle beslendiği bölüm geniş olup huniye benzer bir formda daralmaktadır. Dar olan bölümden geçerken iplik çapında kalınlık varsa belli bir orana kadar iplik yüzeyi bıçakla tıraşlanarak düzgünsüzlüğün önüne geçilmektedir. İplikteki kalınlık bıçağın tıraşlayamadığı kadar fazla ise bıçak ipliği kesmekte ve ipliğin kopması ile tezgâh otomatik olarak durmaktadır. Bu durumda tezgâh sorumlusu olan işçi, kalın kısmını iptal ederek ipliğin uçlarını bağlamakta ve tezgâhı çalıştırmaktadır.
Bıçaktan geçen iplik sonrasında ağırlık pulları denilen dairesel ve belli bir ağırlığa sahip iki çelik parçanın arasından geçmektedir. Tezgâh üzerinde bulunan iplik pullarının sayısı iplik kalınlığına göre ayarlanmaktadır. Ağırlık pullarından geçen iplikte istenilen kalınlıktan ince olan bir bölüm olduğunda ağırlık sayesinde iplik kopmakta ve tezgâhın durmasını sağlamaktadır. Bu durumda da tezgâh sorumlusu olan işçi, ince kısmını iptal ederek ipliğin uçlarını bağlamakta ve tezgâhı çalıştırmaktadır.
Üretimde bobin aktarma makinesinde hata giderilmesinin haricinde iki kat iplik yapılacağı zaman iki ipliğin bükümü sayesinde de düzgünsüzlükler kamufle edilebilmektedir.
Fantezi İpliklerde Tasarım
Tasarım; zihinde canlandırılan biçimin ürüne dönüştürülme sürecinin bütünüdür. Canlandırılan biçim; renk, doku, çizgi, şekil, malzeme ile görsel bir ürüne dönüştürülmektedir. Bu aşamada tasarımın işlevsel olması esastır. Tasarım ürünü işlevselliği ararken muhakkak estetik ve güzellik kavramlarını barındırmalıdır.
Tekstil alanında geleneksel üretim tekniklerinden teknolojik üretime geçilirken üretimin hız kazanması, tüketimde de artışa neden olmuştur. Tekstil sektöründeki pazar payında yerini almak isteyen üreticiler, ürününü tasarım ile ön plana çıkarmaktadır. İşlevsel ve estetik kaygılarla oluşan bir tasarım ürünü alıcının ihtiyaçlarına yanıt verirken farklılığıyla dikkat çekebilmektedir. Standart üretim teknikleri ve ürünlerin dışında kalan fantezi ürünler farklılığı ile sektörde önemli bir yere sahiptir. Fantezi tekstil ürününün hammaddesi fantezi kumaş, fantezi kumaşında önemli bir ham maddesi fantezi ipliktir. Günümüzde yaygın olarak kullanım alanı olan fantezi iplikler kontrollü oluşturulan düzgünsüzlüklerdir.
Fantezi iplikler cer, tarak, dref eğirme, rotor eğirme, büküm ve tekstüre vb. teknolojileriyle oluşturulmuş farklı çap, düzensizlik ve/veya farklı renkler gibi düzensiz görsel karakteristiğe sahip ipliklerdir. Bu özellikler, fantezi iplikleri normal konvansiyonel eğrilmiş veya bükülmüş ipliklerden açıkça farklı kılar. Fantezi iplikler; günlük ve moda giyimi, perde, halı, döşemelik, duvar kâğıdı ve bunlar gibi birçok dokuma kumaş ve örme materyallerinin uygulama alanlarında kendine yer bulur.
Fantezi iplikler iki farklı renkte ipliğin bükümüyle, elyaf halinde farklı renkte elyaf karışımıyla, aynı renkte farklı elyaf karışımlarıyla veya sadece büküm esnasında yapılacak büküm farklılıklarıyla yapılabilmektedir. Tasarım açısından sonsuz üretme imkân sağlayan ve ticari olarak katma değeri yüksek fantezi ipliklerinin incelenmesinde asıl temel olan yapısal olarak fantezi iplik üretimidir.
Yapısal olarak fantezi iplik;
Bir direk
Bir efekt
Bir kilit
İplikten elde edilmektedir.
Direk iplik adından da anlaşılacağı gibi efekt iplikle kilit ipliğin tutunduğu temeli oluşturmaktadır. Yüzeyde görsel etki efekt iplikle sağlanmaktadır.
Kilit iplik ise efekt ipliğini direk ipliğe kilitleyen yani büküm ile bağlayan ipliktir.
Bu üç iplik fantezi ipliği oluşturduktan sonra görsel bir etki katacak tek işlem ipliğe yapılan şardon işlemidir. Bunun dışında herhangi bir işlemden geçirilmemektedir. Bu nedenle fantezi iplik tasarımında yüzeyde etkili olan iplikler renk ve doku bakımından değerlendirilmektedir. Kilit ipliği yüzeyde çok az bir etkiye sahiptir ve görevi efekt ipliğini bağlamaktır. Fantezi ipliklerde renk ve doku tasarımında asıl etki efekt ipliğinde sağlanmaktadır.
Tasarım öğeleri göz önünde bulundurulduğunda renk faktörü çok önemli bir yere sahiptir. İplik tasarımında da renk etkisi kullanılarak çok zengin fantezi iplikler üretilmektedir. Bu nedenle fantezi ipliklerde renklendirme ve renk efektleri sıkça kullanılmaktadır. Fantezi ipliklerde degrade boyama ile renklendirme etkili olarak yapılmaktadır. Efekt ipliğine degrade boyama elyaf halinde ya da bobin halinde yapılmaktadır. Boyanan elyaf ya da iplik sonrasında direk ve kilit ipliği ile büküm işleminden geçirilerek fantezi ipliği oluşturulmaktadır.
Fantezi iplik üretim makinelerinde efekt ipliği farklı hızda beslenerek kilit ipliği tarafından bağlanmasıyla çeşitli yüzeyler oluşturulabilmektedir.
Mevcut olan farklı fantezi ipliklerin bazıları;
Marl İpliği
Fantezi iplikler arasında en basit olanıdır ve iki farklı renkteki ipliğin katlama işlemi ile bükülmesi ile yapılır. Doku anlamında normal çift iplikten farklıdır.
Yukarıdaki şekilde gösterilen iplik yapısı, marl ipliğinin birincil etkisi olan renklerin değişimini ve aynı zamanda sıradan bir katlanmış ipliğin düz yapısını ortaya koymaktadır.
Bu iplikler, erkek kıyafetleri için gizli ince şeritlerde veya nispeten basit bir kumaş yapısına sahip ince ve düzensiz desenli bir örme kumaş üretmek için iyi bir etki yapmak için kullanılır. Aynı zamanda, güçlü bir desteğe sahip bir Lurex veya başka bir metalik iplik sağlamak için kullanılırken, aynı zamanda daha ince bir etki yaratırlar.
Spiral veya Tirbuşon iplik
Spiral veya tirbuşon iplik, bir bileşenin diğerinin etrafında karakteristik bir düzgün spiralleşmesini gösteren katlı bir ipliktir. Aşağıdaki şekilde bir marl ipliğinin yapısına çok benzeyen, dahil olan iki ipliğin farklı uzunlukları dışında, basit olan temel yapıyı göstermektedir.
Gimp İplik
Bir gimp ipliği, yüzeyinde dalgalı çıkıntılar oluşturmak için etrafına sarılmış bir efekt ipliği ile bükülmüş bir özden oluşan bir bileşik ipliktir.
Yapının stabilitesini sağlamak için bağlayıcı bir ipliğe ihtiyaç duyulduğundan, iplik iki aşamada üretilir. Çok çeşitli numaralarda iki iplik birbirine katlanır, ince çevresinde kalın ve sonra ters bağlanır. Ters bağlama, efekt ipliklerini tamamlanmış ipliğin gerçek uzunluğundan daha uzun hale getirdiği için dalgalı profiller oluşturan bükümleri ortadan kaldırır. Bir zımbanın doku özellikleri, farklı olmanın yanı sıra, spiral ipliğinkinden açıkça daha iyidir. İki gimpten daha ince olanı, etkinin daha az düzenli olduğunu ve hatta belki de daha az iyi tanımlandığını gösterir.
Elmas İplik
Bir elmas iplik, kaba tek bir ipliğin katlanması veya S-büküm kullanılarak zıt renkte ince bir iplik veya filament ile fitil ve Z-büküm kullanılarak benzer bir ince iplik ile kablolanmasıyla üretilir. Çok katlı veya 'kablolu' iplikler, bu tekniği genişleterek ve çeşitlendirerek, geniş bir etki yelpazesi yaratmak için yapılabilir. Açıkça, gerçek bir elmas iplik, ince ipliklerden kalın iplik üzerinde bir miktar sıkıştırma etkisi gösterecektir.
Bu, özellikle nispeten basit kumaş yapılarında, renk ve doku üzerinde ince efektler yaratmak isteyen tasarımcılar için çok yararlı olabilecek bir ipliktir.
Buklet ipliği
Bu tür iplikler, aşağıda görüldüğü gibi, neredeyse düzenli aralıklarla iplik gövdesinden çıkıntı yapan sıkı ilmeklerle karakterize edilir. Bu ipliklerden bazıları hava jetli tekstüre ile yapılır, ancak çoğu üç katlı yapıdadır. İpliğin üç bileşeni çekirdek, efekt ve bağ veya bağlayıcıdır. Efekt ipliği, bir öz veya temel ipliğin etrafına sarılmış ilmeklere sahiptir ve daha sonra üçüncü kat veya bağlayıcı, ilmekleri yerinde tutmak için efekt katının üzerine sarılır. Tek tek katlar filament veya eğrilmiş iplikler olabilir. Bu ipliklerin özellikleri nihai tasarım etkisini belirler.
Döngü İpliği
Bir ilmek ipliği, yüzeyinde neredeyse dairesel bir çıkıntı oluşturmak için etrafına sarılmış ve fazla beslenmiş bir efekt ipliğine sahip öze sahiptir. Aşağıda, özü iki düz çubuk olarak göstererek bu durumda biraz basitleştirilmiş bir ilmek ipliğinin yapısını görülmektedir.
Gerçekte, bir ilmek ipliği için her zaman birlikte bükülmüş iki iplikten oluşan çekirdek, efekt ipliğini yakalayabilir.
Genel bir kural olarak, konstrüksiyona dört iplik dahil edilir ve bunlardan ikisi öz veya zemin ipliğini oluşturur. Efekt ipliği veya iplikleri, yaklaşık %200 veya daha fazla aşırı beslenmeyle oluşturulur. Bunların doğru tipte ve iyi kalitede olması önemlidir: eşit, düşük bükümlü, elastik ve esnek iplik gereklidir. Efekt ipliği, zemin iplikleri tarafından tamamen yakalanmaz ve bu nedenle bir bağlayıcıya ihtiyaç vardır. İlmeklerin boyutu, aşırı besleme seviyesinden, çekim silindirlerindeki oluk boşluğundan, eğirme geriliminden veya efekt ipliğinin bükülme seviyesinden etkilenebilir. Efekt için ipliklerin yerine şeritlerle ilmek iplikleri de yapılabilir.
Snarl İplik
Döngü ipliği gibi, kıvrık ipliğin özü bükülmüş olsa da yine basitlik adına, çekirdek aşağıdaki şekilde iki paralel çubuk olarak gösterilmiştir. Bir kıvrılma ipliği, çekirdekten çıkıntı yapan 'kıvrımlar' veya 'bükülmeler' gösteren olandır. İlmek ipliğine benzer bir yöntemle üretilir, ancak canlı, yüksek bükümlü bir iplik ve efekt ipliği olarak biraz daha yüksek derecede fazla besleme kullanır. Kıvrımların gerekli boyutu ve sıklığı, aşırı besleme ve eğirme geriliminin ayrıntılarının dikkatli bir şekilde kontrol edilmesiyle ve efekt ipliğindeki büküm seviyesiyle elde edilebilir.
Knop İplik
Bir düğüm ipliği, uzunluğu boyunca düzenli veya düzensiz aralıklarla düzenlenmiş, bir veya daha fazla bileşen ipliğinin belirgin demetlerini içeren iptir.
Normalde, her biri bağımsız olarak çalıştırılabilen iki çift silindire sahip bir aparat kullanılarak üretilir. Bu, etkiyi yaratan kıvrımlı iplikler sürekli olarak iletilirken, baz ipliklerin aralıklı olarak iletilmesini mümkün kılar. Kıvrımlı iplikler, düğümleme çubuklarının altındaki temel dişlerini birleştirir. Bükümün yerleştirilmesi, düğümlenen iplikleri bir demet veya düğüm halinde toplar. Kıvrımlı ipliklerin dikey hareketi, bir demet veya düğüm oluşumuna neden olur. Büküm çubuklarının dikey hareketi, ipliğin küçük ve kompakt mı yoksa ipliğin bir uzunluğu boyunca yayılmış mı olduğuna karar verir.
Şantuk İplik
Şantuk ipliği, istenen süreksizlik türü etkiyi yaratmak için şantukların kasıtlı olarak yaratıldığı iptir. Şantuklar iplikte kalın yerlerdir. İpliğin en kalın noktasında sadece hafif bir kalınlaşma ile çok kademeli bir değişim şeklini alabilirler. Alternatif olarak, şantuk, temel ipliğin kalınlığının üç veya dört katı olabilir ve kalınlıktaki artış kısa bir iplik uzunluğu içinde elde edilebilir.
Fasciated (Taçlı) İplik
Bağlanmış bir iplik, sarıcı liflerle birbirine bağlanmış paralel liflerin bir özünden oluşan bir kesikli lif ipliktir. Airjet eğirme yöntemi ile yapılan iplikler bu yapıdadır. İçi boş iğ yöntemi altında üretilen iplikler, bağlayıcı esas itibarıyla bükülmeyen paralel lifler çekirdeğine uygulandığı için sık sık büyülenmiş olarak tanımlanır.
Aşağıda görülen fasciated edilmiş iplik, içi boş iğ işlemi kullanılarak üretilir. İplik yapımında besleme stoğu olarak kullanılan iki şeritten biri ile zıtlık oluşturan koyu renkli bağlama ipliği ile kaçan lifleri görmek mümkündür.
Bant İpliği
Bant iplikleri çeşitli işlemler kullanılarak üretilebilir; örgü, çözgülü örme ve atkı örme bunlar arasındadır. Son yıllarda bu malzemeler özellikle moda trikolarda daha iyi bilinir hale geldi. Aynı şekilde dar dokuma şeritleri veya dokuma olmayan malzemeden dar şeritleri veya yarık filmleri kullanmak da mümkündür.
Chainette İplik
Zincirli iplik, genellikle bir filament ipliği ve 6 ila 20 iğneden oluşan bir halka kullanılarak minyatür dairesel atkı örme işleminde üretilir. Uzun yıllardır küçük miktarlarda görülmüşler ve moda trikolarda yaygın olarak kullanılmaktadırlar.
Şönil İpliği
Gerçek şönil iplikler, iplik görevi görmek üzere dar, çözgü şeklinde şeritlere bölünmüş dokuma bir leno kumaş yapısından üretilir. Hav iplikleridir; hav uzunluğu, ipliğin uzunluğu boyunca muntazam olabilir veya düzensiz boyutlarda bir iplik üretmek için uzunluğu değişebilir. Mobilya ve giyimde kullanılırlar.
Şönil iplikler, bir çekirdeğe bağlı yumuşak, havlı kesilmiş bir havlara sahiptir. Bu iplikler eğrilebilir ancak gereken makine çok özeldir. Bu nedenle bu iplikler genellikle bir tezgâh üzerinde dokunur. Efekt ipliği, bir atkı ipliği ile bağlanan çözgüyü oluşturur. Atkı ipliği, gerekli küme uzunluğunun iki katı mesafede aralıklıdır. Çözgü daha sonra her atkı ipliği arasında yarı yolda kesilir.
Örnekler
Jakarlı kumaş analizi
Jakarlı kumaşların analizinde örgü analizi ile desenin ( motif ) çıkarılması işlemi ayrı ayrı yapılır. Çünkü çok kez desen raporu oldukça büyüktür. Örgü analizi gözle yapılan incelemelerde değişik örgü birimli bölgelerin ayrı ayrı analizi yapılarak gerçekleştirilir.
Desen çıkarılması için ise birkaç yöntem bulunmaktadır.
1.yöntem: kumaş
üzerine şeffaf bir kâğıt koyarak deseni izleyerek bir kalemle bu motifi bir kâğıda aktarmaktır. Kullanılan kağıt ince pelür kağıdı, aydınger ya da yağlı kağıt olabilir.
2. yöntem: Deseni
kalem yerine bir toplu iğne kullanarak desenin çevre çizgileri üzerinde kumaşa batırmak suretiyle kâğıt üzerinde belirlemektir. Geometrik desenlerde ise cetvel ile yapıla çak ölçmelerle desen kolayca çıkarılabilir.
Jakarlı kumaş imalatında mutlaka bilinmesi gerekenler
1. jakarın kapasitesi
2. Standart iplik numaraları
3. Malyonların alt harnıçdaki cm deki sıklığı
4. Tezgâhtaki malyon dizimi
Yeni bir jakarlı kumaş yapmak için bilinmesi gerekenler
1. Dokunacak kumaşın en uzunluğunu
2. Tek en ya da çift en olup olmayacağı kararı
3. Cm'deki atkı ve çözgü sıklıkları
4. Tarak numarası
5. Tarak dişinden geçen tel sayısı
6. Platin sayısı ( iğnelerin ve özelliklerinin bilinmesi gerekir)
7. Her platine kaç malyon ipi bağlanacak
8. Malyon doldurma tahtası kaç rapor olacak
9. Dokunacak olan kumaşın toplam çözgü tel sayısı ne olacak
10. Tarak eni ne olacak
11. Dokumadan çekme yüzdesi ne olacak
12. Malyon dizimi (düz, simetrik )
Bir Jakarlı Kumaşın Analizinde İşlemler
1. Kumaşın örgüsü çıkarılır. ( zemin, malyon )
2. Desen raporunun boyutları ( atkı, çözgü )
3. Kumaş eninin durumları ( ham kumaş eni, atkı büzülmesi, tarak eni )
4. Çözgünün uzunluğu ( mamul uzunluk, çözgü çekmesi, istenilen uzunluk )
5. İplik sıklıkları ( çözgü sıklığı, atkı sıklığı, rapor tel adedi )
6. Harnıç sıklığı ( çözgü sıklığı )
7. Çözgünün taharı
8. Malyon sayısı ( çözgü tel sayısı )
9. Atkı tel sayısı ( motifin atkı yüksekliği, jakarın karton sayısı )
10. Desen kartonunun delinmesi
11. Platin ve malyon kapasitesi ( çözgü sayısı ile karton sayısı atkı ile ilgilidir )
Jakarlı kumaş
Çok büyük desenli, hatta poster büyüklüğünde görüntüleri elde etmek için yapılan işlemlere jakar desenciliği denir. Örgü bilgileri, renk bilgileri oluşturarak değişik motifler elde edilir.
Jakarlı kumaşların kullanım alanları = Döşemelik perdelik goblen kumaşlar örtülük kravatlık etiket battaniye bant dokuma havlular kadifeler halılar.
Jakarlı Kumaşlar İki Esasa göre Dokunurlar;
1. Sabit örgülere dokunan jakarlı kumaşlar ( goblen tekniği )
2. Renk tesirli jakarlı kumaşlar ( örgülere dayanmayan, havlu kadife halı gurubu )
NOT= Bütün ön bilgiler toplanıp yorumlandıktan sonra desenin ana fikri oluşturulur. Bu bilgilerin ışığında desen yapımına geçilir. Desen yapma işlemi iki aşamada incelenir. Birincisi hazırlık aşaması, ikincisi yapım aşamasıdır.
Hazırlık aşaması
1. Motif seçilir ve üzerinde çalışılır.
2. Motifin boyutları belirlenir.
3. Uygun desen kâğıdı seçilir.
Seçilen motif üzerinde yapılan çalışma;
desenin öncelikle belirlenmiş bir motifi vardır. Bu motifin kumaşın üzerinde nasıl çıkacağını tasarlamak esas desen haline dönüştürülmesi için üzerinde düzeltmeler yapılır ve istenilen şekle getirilir.
Motifin boyutlarının tespit edilmesi;
Mamul kumaş eninde desenimiz kaç rapor görünecekse çeşitli verilerin ışığı altında rapor boyutları tespit edilir. Çözgü ve atkı büyüklükleri yazılır. Motif boyutlarını kumaş üzerinde sağlamlık en büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Motif boyutlarını etkileyen unsunlar şunlardır.
a. Malyonların alt harnıçtaki sıklığı
b. Cm çözgü sıklığı
c. Cm atkı sıklığı
Desen kâğıdının seçilmesi
Kumaştaki rapor boyutlarına çözgü ve atkı sıklıklarına uygun desen kâğıdı seçilir.
Yapım Aşaması
1-Desen için hazırlanan motif kumaştaki istenilen boyutlara uygun hale getirmek üzere önce patron kâğıdına büyütülür. İnsan yeteneği bu çalışmalarda çok önemlidir
2-Patron kâğıdına çizilen motif desen kâğıdına aktarılır. Bu işlem için karbon kâğıdı kullanılır.
3-Desen kâğıdına çizilen motiflerin çizgileri desen kâğıdının kare yollarına uydurulur. Tamamen isteğe bağlı olarak hareket edilir.
4-Desen kâğıdı üzerindeki motifi renklendirme çalışmalarına geçilir. Bu işlem tamamen kişinin isteğine ve yeteneğine bağlıdır.
5-Desen kâğıdına belirlenen renk (chor) için çözgü renk raporları yazılır.
6-Eğer desen goblen tekniği gibi basit örgülere dayanan kumaşlar için hazırlanmışsa her renk bölgesi için hazırlanmışsa her renk bölgesi için örgüsü belirtilmek üzere yapılan desenin hemen yanına renk bölgelerinin hangi örgüyle dokunacağı belirlenerek örgünün bir raporu yazılır. Gerekirse örgüler desen kâğıdına aktarılır.
Yapılan desenle tezgaha uygulanışı
1-Desen(motif)makine için programlanır.(Desen kartonu hazırlanır.)
2-Hazırlanan desen kartonu jakara takılır.
3-Gerekli değişiklikler saptanarak yapılır.
Tekstilin önemi
Tekstil üretim prosesleri temel olarak lif üretimi, iplik üretimi, dokuma, örme, dokusuz yüzey (Nonwoven) yapısında bir tekstil yüzeyinin elde edilmesi, bu yüzeyin b